Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce "Türkiye çok hızlı mı büyüyor?" sorusuna cevap arayalım.Ülkenin büyümesi, sabit fiyatlarla (enflasyondan arındırılmış YTL ile) milli gelir rakamlarından izlenir. Sabit fiyatlarla 4 yılda ekonomi yüzde 24.1 oranında büyüdü. Ortalama yıllık büyüme yüzde 6 dolayında.Kişi başına gelir (sabit fiyatlarla) son 4 yılda yüzde 20.6 oranında arttı. Yıllık kişi başına gelir artışı yüzde 5 dolayında.Dolara dönüştürülen milli gelir rakamları Türk lirasının değerlenmesi nedeniyle gerçeğin üzerinde büyüme görüntüsü veriyor. Cari fiyatla her yıl dolara dönüştürülen milli gelir rakamlarına göre, 4 yılda ekonominin büyümesi yüzde 63'e yaklaştı. Yıllık ortalama büyüme yüzde 16 dolayında. Bu hesaba göre, kişi başına milli gelir dolar olarak 4 yılda yüzde 28 dolayında arttı. Kişi başına gelirin yıllık ortalama artışı neredeyse yüzde 15'e ulaşmış görünüyor. Yabancılar "yumuşak iniş"ten söz etmeye başladı. "Yumuşak iniş" isteyenler diyor ki, "Türkiye çok hızlı büyüyor. Bu büyüme sürdürülemez. Büyüme yavaşlatılsın." Gerçek büyüme sabit fiyatlarla milli gelir rakamlarından izlendiğine göre, "Yumuşak iniş"çilerin yüksek dedikleri büyüme, yılda ortalama yüzde 6 milli gelir artışı ile yüzde 5 kişi başı gelir artışı olsa gerek.Biz bu büyümeyle işsizlere iş, halkımıza aş bulamıyoruz. Biz bu büyümeyle dünyada bizim önümüzde koşanlarla arayı kapamak bir yana, gerilere düşüyoruz... Daha ne yapmamız bekleniyor?Büyüme neden sürdürülemez? Eğer büyüme yatırıma, üretim artışına, ihracata dayanıyorsa, bir ülkenin büyümesini sürdürmemesi imkânsızdır. Bakınız Asya ülkelerinde olan bitene... Onlar üst üste yılda yüzde 8, yüzde 9 büyürken hiç "yumuşak iniş"ten söz ediyorlar mı? Hayır, etmiyorlar. Neden? Çünkü o ülkelerde büyüme yatırıma, üretime, istihdama dayalı büyüme.Biz 4 yıl ortalama yüzde 6 oranında büyüdüğümüzde, "Çok hızlandınız...Yavaşlayın... Yumuşak inişe geçin" uyarıları nereden çıkıyor? Yılda yüzde 6 büyüyoruz Çünkü bizim büyümemiz, yatırıma, üretime, istihdama dayalı büyüme değil. Çünkü biz ucuz dövize, ucuz dövizle yapılan ithalata dayalı olarak büyüyoruz. Çünkü bizim ithalata dayalı büyümemiz sonucu cari açık da (döviz açığı) büyüyor.Cari açık (döviz açığı) çok büyüdüğümüz, hızlı kalkındığımız için değil, "Yüksek faiz, ucuz döviz" politikası sonucu, "sürdürülemez" boyuta çıkıyor.Yüksek faiz ucuz döviz politikasıyla ucuz ithalata dayalı büyüme yerine, yatırıma ve üretime dayalı büyüme politikasını uygulayabilsek, ihracata dönük yatırımlarımız ve üretimimiz artacak. İstihdam imkânları artacak. Döviz geliri artacak. İşte o zaman büyüyünüz büyüyebildiğiniz kadar olacak.Başka ülkelerin derdi büyümek. Bize ise,"Yavaşlayın da Türkiye'ye gönderdiğimiz dövizler tehlikeye girmesin" diyorlar. guras@milliyet.com.tr Daha hızlı büyümeye mecburuz