Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fazla uzatmadan vazgeçelim şu Avrupa Birliği sevdasından!.. Boşuna vakit ve kaynak harcamamış oluruz. Nasıl olsa onlar, "geliniz" dese de bizim gitmeye niyetimiz yok...
Ivırta kıvırta bir gün "evet" desek bile vakit geçmiş olacak. Biz karar verinceye kadar Avrupa Birliği diye bir şey kalmayacak.
Dünkü Milliyet’te Melih Aşık’ın köşesinde Can Ozan’ın güzel bir fıkrası yayımlandı. "AB konusunda havayı koklamak üzere Türkiye’ye gelen Avrupalı bir gözlemci her kafadan farklı bir ses çıktığını görünce, - Ohooo... demiş. Siz hayatta Avrupa Birliği’ne giremezsiniz.
- Niye ki? Bizi kabul etmeyecekler mi?
- Yok canım, öyle değil... Siz kendi aranızdaki kavgayı bitirerek karar verinceye kadar AB ömrünü tamamlamış ve dağılmış olacak."
Avrupa Birliği’nin anası olan AET henüz altı ülkeden oluşan bir topluluk iken, Ankara Anlaşması ile tam üyelik için kırk yıl önce yola çıkan Türkiye, kendi içindeki kavgayı bitirerek bir karar verebilse idi, bu topluluğun yedinci veya sekizinci üyesi olarak ekonomik ve sosyal gelişmenin doruğuna tırmanmış bir ülke olurdu.
Avrupa Birliği’ne İspanya ve Portekiz tam üye olurken, Yunanistan’ın tam üyeliği kabul edilirken Türkiye Avrupa Birliği’ne katılsa idi, bugün ne ekonomik krizden, ne demokrasi ve insan hakları sorunundan ve ne de terör ve parçalanma tehlikesinden söz ederdik.
Avrupa Birliği’ne zamanında üye olan İspanya, Portekiz, Yunanistan, birliğin fonlarını kullandı. Bitirdi. Bu fonlarla altyapılarını tamamladı. Ekonomilerini güçlendirdi. Kalkınmalarını hızlandırdı.
Bir işte zamanlama çok önemlidir. Anadolu’da bir deyim vardır: "Düğüne yetişmeyen kınayı, sen al da istediğin yerine çal..." derler. Kına düğünden önce düğün evine ulaşacak ki, gelinin eli kınalanabilsin. Düğün bitmiş. Kına geliyor... Hiçbir işe yaramaz... İşte o biçim...
Beyoğlu’ndakiler uyanınca kadar, Üsküdar’da akşam oluyor. Fırsatı kaçırıyoruz.
İşte telekom örneği: Türk Telekom’u zamanında özelleştirmeyi becerebilse idik, hisselerini dünya pazarında 22 milyar dolara satabilecektik. Bugün özelleştirmeye kalksak 2 milyar dolara alıcasını bulamayız.
Avrupa Birliği konusunda tartışılan ne? İş dönüşü dolaştı iki noktaya düğümlendi: Bizim, idamı kaldırmamızı istiyorlar. Bizim, Kürtçe eğitim ve yayına izin vermemizi istiyorlar.. Nihai hedefleri Türkiye’yi parçalamak!..
Avrupa Birliği parçalanmayı değil, bütünleşmeyi hedef alan bir oluşum. O nedenle Kıbrıs’ı bile parçalayarak değil, bütünleştirerek tam üyeliğe kabul etme arayışında. Avrupa Birliği çatışmayı, düşmanlığı, terörü değil, barışı, huzuru arayan bir oluşum. Can düşmanı, savaşlarda birbirine silah çekmiş ülkeler. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, silahları bırakarak, sınırları kaldırarak bir arada yaşıyor.
Avrupa Birliği’nin hedefi insanların, sermayenin, düşüncenin, bilginin serbestçe dolaşmını sağlayarak, Birlik içindeki insanların sosyal ve ekonomik gelişmesini hızlandırmak. Türkiye tercihini yapmak zorunda. Ya bu oyunun içinde olacak, ya da dışında kalacak...
Eğer tercihimiz Avrupa Birliği dışında kalmak ise, buna karar verelim. Buna karar verirken de ortada kalmamak için yerimizi belirleyelim. Bugün Rusya, Çin gibi devletler bile tek başına yaşam sürdüremediklerini görerek bir cephe seçtiklerine göre biz de cephemizi seçeceğiz. Tam bağımsız, bağlantısız olmak için Libya ve Irak modelini mi seçeceğiz? Müslüman kardeşliğine dayalı olarak İran, Pakistan, Bangladeş, Afganistan cephesine mi geçeceğiz? Bilelim... Buna göre dışarıdakiler, içeridekiler pozisyon alsın. IMF ona göre para versin. Yabancı yatırımcı ona göre gelsin veya gelmesin. Türk işadamı hangi pazar ile iş yapacağını bilerek yatırıma yönelsin. Gençlerimiz İngilizce ve Fransızca yerine Arapça, Acemce, Rusça mı öğrenecek? Bilinsin.
Burada bir konuya daha açıklık getirmekte yarar var: Liderler, halkın, toplumun gerisinde kalan kişiler değildir. Halkın, toplumun, önüne geçerek, halkı toplumu iyiliğe, başarıya sürükleyenlerdir.
Liderlerin özelliği hedeflerini açık ve net olarak ortaya koyarak halkın önüne geçmeleridir. Bizim liderlerimiz bizi nereye götürmeye kararlı? Bilsek iyi olur.