Hakan Atis

Hakan Atis

info@hakanatis.com

Tüm Yazıları

Hakkı Yücel, “Yelken Kürek Dönemi Türk Denizciliği” üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Bir başka deyişle tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş modelleri gün ışığına çıkarıyor. Yeni hedefi bu alana yönelik özel bir müze kurulması

Kim demiş Türkler denizci millet değil diye! Tarih bunun aksini gösteren örneklerle dolu. Yeter ki araştırmasını bilelim. Hakkı Yücel, yaşamını bu yola adamış deneyimli bir araştırmacı ve maket ustası. Sayesinde “Ağribar”, “Çekeleve”, “Gagalı”, “Barça”, “Varka” ve tarihin derinliklerinde unutulmaya yüz tutmuş nice Türk yelkenlisi gün ışığına çıkıyor. Yüreğine 1986 yılında maket sevdası düşen araştırmacı Hakkı Yücel, hafızalardan silinmiş elli yelkenliyi denizcilik tarihinin unutulmazlar galerisine kazandırdı. Bunlardan 22’sinin maketleri yapıldı. Sırada diğerleri var. Araştırmalarına devam eden maket ustasının hedefi Fethiye’de “Türk Kıyı Tekneleri Müzesi” kurulması. Karadeniz’e özgü “Gagalı”, “Martıko”, “Çekevele” gibi tarihi Türk teknelerinin Mavi Tur’da da kullanılması gerektiğini savunan Hakkı Yücel, şunları söylüyor: “1800’lere ait İzmir kayıklarının aslına uygun olarak yeniden yapılması ve uygun havalarda körfeze çıkması başarılı bir örnek. Yelken dönemi Türk kıyı tekneleri, dedelerimizin denizcilik kültürünün ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Teknelerle ilgili araştırmalarım ortalama üç ay sürüyor. Yerli ve yabancı kaynakları tarıyorum. O kültüre aşina olan insanlarla iletişim kuruyorum. Örneğin Çoruh Nehri’nde yapılan kayık taşımacılığına yönelik bilgileri Kafkas Üniversitesi’nde yayımlanan tez sayesinde buldum. Kayık deyip geçmeyin, 100 kişiyi taşıyor.”

Haberin Devamı

Atölyesi halka açık

Konuyla ilgili Gürcü bir gazetecinin makalelerini de bulduğunu belirten Yücel, çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Araştırma süreci hayli titiz. Sonrası da önemli. Çalışmalarımda meşe, kestane, tik, maun gibi ahşaplar kullanıyorum. O dönem hangi malzeme kullanılmışsa aslına sadık kalıyorum. Her birini elimle yapıyorum. Bilimsel makaleler, tezler, eski fotoğraflar, gravürler vb. her türlü kaynağa başvuruyorum. Dedemin Rize’de deniz ticareti yaptığı 22 metrelik teknesi vardı. ‘Ağribar’ denilen Doğu Karadeniz’de kullanılan bir model. Şimdi bilinmediği için hepsine ‘taka’ deniliyor. Oysa o uydurma bir isim. Amacım deniz kültürümüze ait bu tekneleri gelecek kuşaklara tanıtabilmek. Halka açık bir atölyem var. Örneğin Fethiye Belediye Fen Lisesi öğrencileri ile birlikte 19 Mayıs’ın yüzüncü yılında Bandırma Vapuru’nun modelini yaptık. Çalışmalarım www.sefain.com sayfasında görülebilir.”

Haberin Devamı

8 Ağustos Pazar günü yeniden buluşmak dileğiyle esen kalın.

Tarihin derinliklerinden su yüzüne çıktılar

Yarış

Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü, TAYK-Eker Olympos Regatta için geri sayıma başladı. Bursa Yelken ve Moda Deniz Kulüpleri’nin iş birliği ile 20-22 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek yarışa Eker sponsor oldu. Yelkenciler Moda - Trilye rotasında hünerlerini sergileyecek.

Tarihin derinliklerinden su yüzüne çıktılar

Kitap

Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, Çek Cumhuriyeti’nde doğup büyüyen Türk çocukları için attığı önemli bir adımı paylaştı. Hedefi onları ana dillerinde yayımlanmış eserlerle buluşturmak. Kitap göndermek isteyenler‘ embassy.prague@mfa.gov.tr’  adresine başvurabilir. Önerim Rıfat Ilgaz’ın başucu eserlerinden “Halime Kaptan”.

Haberin Devamı

Tarihin derinliklerinden su yüzüne çıktılar

Çevre

Kirlenen denizlerimiz geleceğin en önemli sorunları arasında yer alıyor. Dünya gezgini usta denizcilerimizden Özkan Gülkaynak, konuyu gündemde tutan kişilerin başında geliyor. Yakın zamanda zarif yelkenlisi Kayıtsız 3’te acı birer kahve eşliğinde kirlenen denizlerimizi ve alınması gereken önlemleri konuşacağız.

Tarihin derinliklerinden su yüzüne çıktılar