Hasan Cemal

Hasan Cemal

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Türkiye çok yorucu! Bu ülkenin rejim sorunları insanı bunaltıyor. Hatta bazen bayıyor. İnsana illallah dedirten bir kısır döngünün ucunda savrulup gidiyoruz.
Sıkıcı, bıktırıcı...
Bakın, türban hala sorun!
Devletin tepesi karıştı bu yüzden.
Kriz tamtamları çalınıyor.
Türban nerede giyilir, nerede giyilmez? Kamu alanı neresidir, neresi değildir? Tarifini kim yapar, nasıl yapar?
Yıllardır anlaşamıyoruz.
Türban kişisel bir tercih mi? İnsanın kendi inancından mı kaynaklanıyor? Yoksa 'irtica'nın, devlet ve toplum düzenini din temeli üstüne oturtmak isteyenlerin bayrağı mı?
Bizde ağır basan hangisi?
Ve laik demokratik cumhuriyete yönelik olarak nasıl bir tehdit oluşturuyor?
Kafalar hala karışık.
Bir parti, seçimleri tek başına kazandı. 550 miletvekilinden 363'ünü çıkardı. Ve tek başına hükümet kurdu. Meclis Başkanı bu partiden ve eşi türbanlı... Başbakan bu partiden ve eşi türbanlı... Dışişleri Bakanı bu partiden ve eşi türbanlı... Birçok bakanın eşi türbanlı...
Ne olacak şimdi?
Bu hanımefendilerin hakları nedir?
Nerede gözükecekler türbanlarıyla?
Devlet protokolü onlara tümüyle yasak mı? Eşleriyle birlikte örneğin Cumhurbaşkanı'nı uğurlamak için havalimanına gidemeyecekler mi? 23 Nisan resepsiyonu gibi Cumhurbaşkanı'nın Çankaya davetlerine de eşleriyle birlikte katılamayacaklar mı? Veya 30 Ağustos törenleri, davetleri dolayısıyla hipodromlar, orduevleri de Meclis Başkanı, Başbakan eşlerine kapalı mı?
Çıkar yol mu bu?
Bunun mu adı laiklik mücadelesi?
Laiklik konusunda AKP liderliğine duyulan güvensizliğin nedenleri malum. Yakın geçmişlerindeki radikal İslamcı kökler ister istemez kuşkuları körüklüyor. Bir zamanlar benimsedikleri laiklik karşıtı söylem bugün için birçok soru işaretinin arkasında yatıyor.
Böyle bir geçmiş devlet içinde başlatılan yaygın kadrolaşmayla, Milli Görüş genelgesi vesaire ile birleşince güven bunalımı büyümeye başladı.
Kuşkular yalnız Çankaya'da, muhalefette, askerde yok. Sivil toplumun önemli bir kesiminde, akademik dünyada, yüksek bürokrasinin sivil kanadında da var.
Laiklik konusundaki duyarlığı anlıyorum. Ama bu yüzden ipin bu kadar gerilmesi doğru değil. Devletin tepesinde kriz tamtamları çalmak hata.
Yanlış yapılıyor.
Laiklik elden mi gidiyor?
Bu kadar özgüven yoksunu muyuz?
Öyleyse yazık.
Ama ben laikliğin elden gittiğini, bu denli kolay gideceğini de sanmıyorum. Türkiye'de laik demokratik cumhuriyetin kendini koruyabilecek güce artık sahip olduğu kanısındayım.
Özetle:
Herkes üstüne düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeli.
Türbanla ilgili, sivil olsun askeri olsun, tepkilerin aşırı kaçtığını düşünüyorum.
AKP de kendi niyetleriyle ilgili kuşkuları yerli yerine oturtmalı ve bazı açılardan mutlaka frene basmalı.
Milli Görüş'ten koptuysa, bu geçmişi gerçekten Erbakan Hoca'ya bıraktıysa, dediği gibi muhafazakar demokratsa, bütün bunları daha inandırıcı biçimde anlatmanın yollarını bulmalı...
AKP'nin niyetlerine ilişkin kuşku bulutlarını dağıtmak, kendi geçmişlerinden dolayı yine en çok AKP liderliğine, yönetimine düşüyor.
Lütfen, ip daha fazla gerilmesin.
Yazık oluyor bu ülkeye...