Kıbrıs Arap-Bizans Kondominyonu

21 Temmuz 2024

Kıbrıs 649 yılında Emeviler’in ve Bizans’ın karşılıklı rızası ile özerk bir statü kazandı. 180 yıl boyunca da askerden arındırılmış bir şekilde idare edilerek bir cazibe merkezi haline geldi. Bizans ve Emeviler anakarada defalarca savaştı fakat iki devletin arasında yaşanan sorunlar yerinde kaldı ve Kıbrıs’taki kondominyon yönetiminin yapısını bozmadı.

Uluslararası ilişkilerde iki egemen ülkenin bir diğer araziyi birleşik egemenliklerinde karşılıklı rıza ile ortak olarak idare etmeleri kondominyum olarak tanımlanır. Günümüzde olduğu gibi antik çağlarda da Kıbrıs Akdeniz’de deniz ticaret yollarının buluştuğu en önemli merkezlerden biriydi. Aynı zamanda askeri açıdan Doğu Akdeniz’de Anadolu, Lübnan ve Kuzey Afrika, Yunan ve İtalyan sahillerini de etkileyen bir konumdaydı. Stratejik öneminden dolayı Kıbrıs tarih boyunca herkesin ilgisini çekti. Tarih boyunca adaya tek başına hakim olan devletler olduğu gibi, ortak yönetimler de görüldü. Ortaçağ’da erken dönem İslam fetihleri ile adaya ayak basan Araplar adada hızla ilerleyip o zamana kadar adanın

Yazının Devamı

Şekem Dağı’nın kadim sakinleri: Samiriler

14 Temmuz 2024

İsrail’in vatandaşlık vermesine rağmen, Filistin topraklarında yaşamayı tercih eden Samirilerin sayısı 800 civarında. Dünyanın en küçük dini cemaati olan, gizemli yapıları ve 3000 yıllık tarihleriyle Samiriler, bölgedeki varlıklarını tüm siyasi çekişmelerden uzak durarak sürdürmeye çalışıyor

Dünyanın en küçük dini topluluğu Samiriler. Filistin’de Nablus’taki Gerzim Dağı eteklerinde yaşıyorlar ve ellerinde bulundurdukları 3.600 yıllık Tevrat’ı takip ediyorlar. İbadetleri, inançları ve gizemli geçmişleri ile farklılar.

Dünyanın en küçük cemaati: Filistin Yahudileri

Filistin Yahudileri ya da diğer adıyla Samiriler, sorunlarla kavrulan Ortadoğu’da, başta İsrail Yahudilerinin olmak üzere insanlığın vicdanının yeniden adalet ilkesi üzerine yeşermesini ümit ediyor. Tel Aviv yakınlarındaki Holon’dakilerle birlikte sayıları 800’ü buluyor. Bu küçük topluluk Kudüs’ten yaklaşık 80 km uzakta, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde, Ortadoğu’nun “Süslü Gelini

Yazının Devamı

Değere dönüştürülemeyen Anadolu

7 Temmuz 2024

Çok zengin bir kültürel mirasa sahip olan Anadolu, tek başına Türkiye’yi kalkındırabilecek bir potansiyele sahip, ancak bu değerleri dünyaya etkili biçimde duyuramıyoruz

Her fırsatta Anadolu’nun ne kadar zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu anlatır, bununla övünürüz. Ancak bu eşsiz mirası olması ve hak ettiği yere taşıyamadığımız su götürmez bir gerçek. Oysa tek başına Türkiye’yi büyütüp kalkındıracak muazzam bir cazibe alanı oluşturuyor sahip olduğumuz kültürel miras. Kültür endüstrisi doğru içerik stratejileri üretilip uygulanabilse Türkiye’nin en büyük endüstrisi olarak karşımıza çıkacaktır.

Kültür hafızası

Yeryüzünde yerleşik insan yaşamının başladığı en eski coğrafyalardan biri Anadolu. Paleolitik, Mezolitik, Neolitik ve Kalkolitik çağların en zengin, en ilgi çekici yaşam formlarını barındıran Anadolu yalnızca bu yönü ile bile dünyanın en güçlü turizm destinasyonu kılınabilir. Göbeklitepe ile yakalanan popülerlik,

Yazının Devamı

Çölün binlerce yıllık efsane şehri: Palmira

30 Haziran 2024

Suriye çölünün merkezinde, gücünü yalnızlığından alan 2.000 yıllık Palmira antik şehri Osmanlı zamanında turizm kentiydi. Ama İşid’in eline geçince her yeri bombalanan ve dozerlerle yıkılan Unesco’nun İnsanlık Mirası ilan ettiği şehir ayakta kalan kısımlarıyla yaşamaya devam edecek.

Suriye’de, çölün tam ortasındaki bir vahanın yanında kurulan antik çağların binlerce yıllık muhteşem şehri Palmira bu çölün asil kraliçesi Zenobia’nın yurduydu. Antik çağın baş döndürücü güzellikteki şehrini 2010 yılında, iç savaştan hemen önce ziyaret etmiştim.

Palmira gerçekten de zorlu iklim şartlarına sahip Suriye çölünün merkezinde, ıssızlığın ortasında, gücünü yalnızlığından alan muhteşem bir antik şehir. Romalıların gelmesinden 2.000 yıl önce kurulan şehirde inşa edilmiş olan Baal Tapınağı’nın işçiliği ve mimarisi oldukça şaşırtıcı. Palmira, Arapça adıyla Tedmur, Suriye’nin en önemli tarihi ören yeri ve dünyada da en tanınmış kültürel

Yazının Devamı

Selim Melhame Paşa

23 Haziran 2024

Devlete yaptığı yararlı hizmetlerle tanınan Selim Melhame Paşa, İstanbul’daki büyükelçilerle olan siyaseten kritik görüşmelerden, ticaret anlaşmalarının hazırlanıp imzalanmasından sorumluydu.

Sultan II.Abdülhamid dönemi devlet adamları arasında az bilinen bir isimdir Selim Melhame Paşa. Ancak devlete yaptığı hizmetlerle büyük yararlılıkları dokunan Selim Melhame Paşa 1893 yılında Ziraat Maden ve Orman Bakanı olmuştu. Yıldız Sarayı içerisinde kurulan ve bugün hala yaşayan bir marka olan Yıldız Porselen Fabrikası, İstanbul’daki büyükelçilerle olan siyaseten kritik görüşmelerden, ticaret anlaşmalarının hazırlanıp imzalanmasından sorumluydu.

Lübnan’dan İstanbul’a

Selim Melhame Paşa’nın oldukça renkli ve başarılı geçen hayatı 1851 yılında Beyrut’ta başladı. Lübnan’ın hemen herkes tarafından sevilip saygı duyulan dava vekili Beşare Efendi’nin oğlundan biri olan Selim Melhame Maruni Hristiyan cemaatinden bir aileye mensuptu. Ailenin büyüğü Beşare Efendi çocuklarının eğitimine büyük önem vermiş ve

Yazının Devamı

İslamın kalbinde dünyanın en büyük buluşması: HAC

16 Haziran 2024

 Hac ibadeti birçok dinde görülen, dolayısıyla dinler tarihi kadar kadim bir ibadet. Ancak hac ibadetinin başka hiçbir dinde İslamiyet’te olduğu gibi etrafında büyük bir kültür ve hafıza oluşturmadığı görülüyor.

İlk defa Hz.Adem tarafından yapılan, Nuh Tufanı’ndan sonra Hz.İbrahim ve Hz.İsmail tarafından temellerinden yükseltilerek yeniden inşa edilen Kâbe’nin bulunduğu Mekke şehri hac ibadetinin merkezi. Mekke’de hac İslamiyet öncesinde de gerçekleştirilen bir ibadetti. İslamiyet ile birlikte hac ibadeti tevhid inancı etrafında yeniden düzenlendi. İslam tarihi boyunca hac ibadeti yeryüzünün farklı yerlerinden Mekke’ye akın akın gelen Müslümanların buluştuğu yeryüzünün en büyük toplantısı olageldi.

İslam öncesi...

Hac İslam öncesi Arap Yarımadası halkları arasında da yerine getirilen bir ibadetti. Cahiliye dönemi olarak adlandırılan İslam öncesi dönemde Mekke’de pagan inancı gelenekleri egemendi. Şehre gelen hacıların farklı talep ve dileklerini iletmeleri amacıyla yüzlerce

Yazının Devamı

Tüm zamanların en zengin insanı: Mansa Musa

9 Haziran 2024

Elon Musk, 210 milyar dolar serveti ile günümüzün en zengin kişisi belki ama tüm zamanların en zengin insanı o değil. Bu unvan 400 milyar dolar serveti ile 1312-1337 yılları arasında Mali’de hüküm süren kral I.Musa’ya ait

Kurban Bayramı ve hac günleri yaklaşıyor. Yapmış olduğu hac yolculuğu ile ardında unutulmaz izler bırakan Mali Kralı Mansa Musa İslam tarihinin önemli karakterlerinden biri ve şimdiye kadar tespit edilmiş en zengin insan olarak biliniyor.  

Mali dilinde ‘Mansa’ ‘Kralların Kralı’ demek. 14.yy’da Mali Kralı olan Musa, dünya tarihinin bilinen en zengin insanı. Bugün Elon Musk 210 milyar, Jeff Bezos 202 milyar dolar servetiyle dünyanın en zengin kişisi. Mansa Musa’nın serveti ise 400 milyar $’a denkti. Forbes dergisinin yayınladığı milyarderler listesinin tepesinde Elon Musk ve Amazon’un kurucusu Jeff Bezos yer alıyor. Musk, günümüzün en zengin kişisi belki ama tüm zamanların en zengin insanı o değil. Bu ünvan 1312-1337 yılları arasında Mali’de hüküm süren kral I.Musa’ya ait.

Yazının Devamı

Osmanlı’da kölelik

2 Haziran 2024

Osmanlı’da kölelik yasal bir temeli ve belirlenmiş şartları olan meşru bir ticari faaliyetti. İlk sabit köle pazarı Bursa’da kurulmuştu. Köle ticaretinin ciddi bir düzenle yapılmaya başlanması İstanbul’un fethinden sonra oldu.

Köleliğin insanlık tarihi kadar eski bir geçmişi var. Anadolu’da Asur dönemi ticaret merkezleri olan Karumlarda köle ticareti yapıldığı biliniyor. Savaşlarla ele geçirilen yerlerdeki insanların köleleştirilmesi, korsanların baskınlarla esir aldığı kişileri köle pazarlarında satması ve borç köleliği gibi farklı yollarla kölelik binlerce yıl boyunca yaşatıldı. Doğudan batıya antik dönem imparatorluklarında kölelik kurumsal bir yapı kazandı. Amerika kıtasının keşfi ise vahşi Batı Atlantik köle ticaretini tetikledi ve milyonlarca Afrikalı insanın hayatını yitirmesine, düzenlerinin değişmesine neden oldu. Kuşkusuz kölelik Orta çağ ve Yakınçağ Hristiyan tarihi ile sınırlı değildi. Abbasiler döneminde Basra dolaylarında yaşanan Zenc İsyanı’nda yaklaşık beş yüz bin köle öldürülmüş ve isyan

Yazının Devamı