Ortadoğu’nun kırılgan ülkesi: Lübnan

29 Eylül 2024

Birinci Dünya Savaşı sonrasında emperyalistlerin sınırlarını cetvelle çizdiği Ortadoğu coğrafyasının yapay sınırlar kadar büyük ve derin etkileri olan bir diğer temel sorunu da mezheplerin belirleyiciliği. Mezhep çatışmalarının yıllar süren bir iç savaşa yol açtığı Arap ülkelerinden birisi de kuşkusuz Lübnan.

Ortadoğu adıyla tanımladığımız coğrafyanın bu ismi dahi batı bakış açısıyla ortaya çıkmış olan bir tanımlama. Kadim İslam coğrafyasının kalbini oluşturan bu toprakların kaderi 1. Dünya Savaşı sonrasında emperyalist güçler tarafından masa üzerinde cetvelle çizilen sınırlarla belirlendi. Örneğin ünlü İngiliz arkeolog ve casusu Gertrude Bell Bağdat’tan Londra’da yaşayan bir dostuna yazdığı mektupta “Yazım ve ifadelerim biraz bozuk olabilir. Tüm geceyi Irak’ın yeni sınırlarını çizmekle geçirdim, o nedenle anlayışına sığınıyorum” der. Ürdün-Suudi Arabistan sınırındaki Churcill Hıçkırığı adlı sınır çizgisi de ibret verici bir hikâyeye sahip. 

Churcill Hıçkırığı 

Ü

Yazının Devamı

Mavi Anadolu

22 Eylül 2024

Toplumun sahip olduğu kültürü bir ağaca benzeten Mavi Anadolu, Anadolu’yu var eden tüm kültürleri sahiplenir. Batıyı aydınlatan, Rönösans’ı ortaya çıkaran tüm değerlerin öz vatanının bu topraklar olduğunu, dolayısıyla ne arıyorsak Anadolu’da aramamız gerektiğini, batının kuyruğu olmaktan vaz geçmemizi söyler.

İlyada’nın kendi dili dışında başka bir dile duygusu ve ihtişamı ile aktarıldığı bir dil varsa o dil Türkçedir ve bu başarı Azra Erhat’a aittir. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu ve Vedat Günyol’un rüyasıydı Mavi Anadolu.

Anadolu’yu yüceltmek

Azra Erhat ve arkadaşları ile Ege kıyılarını gezebilmeyi çok isterdim. Onların Mavi Anadolu düşüncesi 200 yıldır süregiden ve bitmek bilmeyen Batı öykünmeciliğimize bir başkaldırıdır. Batıya giden tüm medeniyetin vatanı Anadolu’dur ve Anadolu sadece Helen değildir derler.

Mavi Anadoluculuk düşüncesinin temeli Halikarnas Balıkçısı olarak da bildiğimiz Cevat Şakir Kabaağaçlı tarafından atıldı. B

Yazının Devamı

Osmanlı’da Kandiller

15 Eylül 2024

Ramazan ayı, Arefe ve bayram günleri tüm İslam aleminde idrak edilen kutsal zaman dilimleri. Kadir Gecesi tüm kutsal zaman dilimleri içerisinde en önde gelen gecedir. Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşan ve kültürümüzde kandil geceleri olarak adlandırılan zaman dilimlerini kutlamak ise İslam dünyasında bölgeden bölgeye farklılıklar sunuyor.

Her din de olduğu üzere İslam dininde de belirli gün ve gecelerin ayrı kutsallığı ve bu zaman dilimlerine dair farklı ibadet biçimleri ile bu özel gecelerin etrafında zaman içerisinde oluşan bir kültür birikimi mevcut. Ramazan ayı, Arefe ve bayram günleri tüm İslam aleminde idrak edilen kutsal zaman dilimleri. Yine Kuran-ı Kerim’de ismen zikredilen ve bir sure olarak da yeri olup, “bin geceden hayırlı” Kadir Gecesi tüm kutsal zaman dilimleri içerisinde en önde gelen gecedir. Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşan ve kültürümüzde kandil geceleri olarak adlandırılan zaman dilimlerini kutlamak ise İslam dünyasında bölgeden

Yazının Devamı

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

8 Eylül 2024

Müzayedeciliği klasik basılı kataloglarla düzenlenen otel müzayedelerinden alıp internete taşıyan ve bunu da düzenli hale getiren ilk isim olan Mehmet Gacıroğlu aynı zamanda en büyük Osmanlı dönemi banknot koleksiyoneri.

On parmağında on marifet olan bir isim Mehmet Gacıroğlu. Öncelikle Türkiye’nin en büyük Osmanlı dönemi banknot koleksiyonerlerinden. Kurucusu ve sahibi olduğu peramezat.com müzayede evi yine Türkiye’nin ilk internet mezatlarını düzenleyen şirket.

Osmanlı Banknotlarının Muhafızı

Mehmet Gacıroğlu’nun uzun yıllar büyük emeklerle oluşturduğu Osmanlı kâğıt para koleksiyonu dünyadaki bir numaralı Osmanlı kâğıt para koleksiyonu olarak biliniyor. 2011 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlediği banknot sergisiyle koleksiyonunun zenginliğini tescilleyen Mehmet Gacıroğlu, yayınlamış olduğu Devlet-i Âliyye-i Osmaniye adlı kâğıt para kataloğu ile uluslararası üne sahip International Bank Note Society (IBNS) tarafından Yılın Kitabı Ödülü’ne lâyık görüldü. Gacıroğlu Koleksiyonu’nda

Yazının Devamı

Renklerin dünyasına yolculuk

1 Eylül 2024

Serra Erdoğan, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinin izlerini ve eşsiz birikimini de farklı bir yaklaşım ve kendine özgü bir anlatımla modernize ederek günümüze taşıyor

‘Futurist SS’ tekniğiyle resimlerini yaptığını söyleyen Serra Erdoğan, eserlerinde kadife, süet kumaş üzerine yağlı boya, akrilik, suluboya ve kalem kullanıyor.

Serra Erdoğan kendine özgü teknikleriyle son yıllarda dikkat çeken bir ressam. Bilgisayar mühendisi olan Erdoğan, işletme alanında yüksek lisans yaptıktan sonra iş hayatının yoğun temposu yerine ressamlık ve yazarlığa yönelmiş. Anı, anlatı, günlük, araştırma, roman, deneme ve şiir türlerinde yayınlanmış 18 kitabı olan Serra Erdoğan şimdiye kadar altı kişisel resim sergisi de açmış.

Gündelik Yaşamdan Toplumsal Olaylara

Serra Erdoğan resimlerinde “Futurist SS” olarak adlandırdığı kendine özgü bir teknik kullanıyor. Sanatçının, münferit sanatseverlerin yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Pakistan ve Angola devlet koleksiyonları ile farklı kamu kurumlarında eserleri bulunmakta.  Gündelik hayat ve toplumsal olaylardaki güncel sancıları örtülü

Yazının Devamı

Koleksiyona adanan bir ömür

25 Ağustos 2024

Sikkeler yalnızca ekonomik bir değer unsuru olmanın ötesinde, medeniyet anlayışını yansıtan birer irfan kaynağı olarak görülmeli. Koleksiyoner Bahadır Kalaycı İslam ve Anadolu Türk uygarlıklarının sikkelerini bir araya getiriyor.

Sikkeler küçük olmalarına rağmen ait oldukları dönemlerin en değerli bilgi kaynakları ve zamanlarının tanıkları. 2.500 yıldan fazla geçmişi olan madeni paralar aslında dönemlerinin küçük birer gazeteleri. Her biri önemli bir sikkede savaşların, zaferlerin, barış ve inançların, mimari ve kültürel unsurların bilgileri madenlere işlenerek geçmişten bugüne, bugünden de geleceğe taşınır. Dolayısıyla madeni paralar aslında veri yüklediğimiz birer hafıza alanı oluşturur. Antalya’da yaşamakta olan ve yine Antalya Müzesi’ne kayıtlı koleksiyoner Avukat Bahadır Kalaycı ait olduğumuz toprakların birer tapu senedi niteliğinde olan İslam ve Anadolu Türk uygarlıklarının sikkelerini bir araya getiriyor.

Kalaycı ilk koleksiyonerliğe başladığında hatırı sayılır, Türk milleti için önem arz edecek bir koleksiyonun

Yazının Devamı

Fossati kardeşler ve... Ayasofya’nın restorasyonu

18 Ağustos 2024

Sultan Abdülmecid’in emriyle, harap durumda olan Ayasofya Camii’nin onarımı Fossati kardeşlere verildi. 13 Mayıs 1847’de başlayan çalışmalar, Ayasofya’yı sadece mimari açıdan güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda yapının tarihi dokusunu da koruma altına aldı

Mimar kardeşler Gaspare (1809-1883) ve Giuseppe (1822-1891) Fossati, İsviçre’nin Ticino/Tessin Kantonu’nun Morcote köyünde doğup, Milano’da Brera Güzel Sanatlar Akademisi’nde aldıkları eğitimle mimarlık dünyasına adım attılar. İtalya’nın antik mirasıyla yoğrulmuş eğitimleri, Gaspare’in 1830’lu yıllarda Roma ve Napoli çevresindeki arkeolojik kazılara katılmasıyla derinleşti. Roma’nın Titus Zafer Takı, Colosseum ve Pompeii gibi antik yapılarla olan bu yakın temas, Fossati kardeşlerin klasik mimariye olan ilgisini pekiştirdi.

Çar I. Nikolay ve Rusya yılları

Gaspare Fossati, kariyerinin dönüm noktalarından birini 1833 yılında St. Petersburg’a giderek yaşadı. Çar I. Nikolay’ın sarayının yapımında görev alırken, Rusya’daki bu mimari projeler, onu

Yazının Devamı

Kudüs yolunda... Çocuk Haçlı Seferi

11 Ağustos 2024

Günümüzden 812 yıl önce, Kuzey Fransa ve Almanya’da on binlerce çocuk, kutsal toprakları Müslümanlardan almak için Haçlı seferi düzenlemek istedi. Sonuç hüsran oldu, tamamına yakını öldü

Filistin toprakları sadece bugün değil, tarihin birçok döneminde elde edilmek istenen bir coğrafyaydı. Bunun en somut ve çarpıcı örneklerinden birisi kuşkusuz Ortaçağ haçlı seferleriydi. Haçlı seferlerinin başlarda gösterdiği başarıların 13.yüzyıl başlarında hızla kaybolması ve bölgenin Müslümanlar tarafından tekrar ele geçirilmesi Avrupa’da sorgulanmış ve gerekçe olarak tanrının yolundan ayrılmış olmak ileri sürülmüştü. Kutsal toprakların yitirilme nedeni işlenen günahlardı. Kaybedilen toprakları mucizevi bir şekilde ancak günahsız bireylerden oluşan bir ordu geri alabilirdi. Toplumun içinde en günahsız olanlar ise çocuklardı. 

Çocuklardan oluşan ordu 

Günümüzden 812 yıl önce, 1212 yılında Kuzey Fransa ve Almanya’da 6 ile 16 yaş

Yazının Devamı