Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anlaşılan bu pilav daha çok su kaldıracak: Taksim Gezi’si olayları...
Eylemi başlatanların da dün yayınladığı görüşlerinden tatmin olmayanlar, öküz altında buzağı aramaya devam edecekler.
Haklıdırlar da!
Kimine “diskotek çocuğu” denilen, kimine de “İnternet ezbercisi” dedikleri çocuklar...
Bu çocuklar öyle bir iş yaptılar ki tarihe satırbaşı açtılar.
***
Her şeyi ben yaparım, diyen kibirliler, kendilerini şeyh sanıp kerametin kendilerinden menkul olduğunu sananlar, hâlâ inanamıyorlar.
Hele hele kafalarına örgütü takanlara anlatmak imkansız?
İşin kolayına kaçanlar var da var.
Örneğin, Başbakan Tayyip Erdoğan’a göre taşın altında CHP var. CHP bir kapansa...
Bu bir çelişki değil mi?
Hem CHP kaldı mı diyeceksin, sonra her şeyi CHP’den bileceksin...
CHP bu halde, bu kadar perişan, Sayın Başbakan başka hedef bulamıyor mu?
***
Hilmi Yavuz’a göre de “Laiklik destekli Kemalistler” olayları onlar başlattı, onlar sürdürüyor.
Nasıl oluyor bu iş?
***
“Haber Türk” televizyonunda özetle şöyle dedi:
“Kemalistlerin Altı Ok’undan kırılmayan tek laiklik kaldı. Bundan istifade ediyorlar. Laik kesimi kışkırtıyorlar, laiklik elden gidiyor diye destekleyip meydana sürüyorlar.”
Demek ki; Gezi’deki çocuklar, Kemalizm’in etkisiyle meydanlara çıktılar.
O halde baş müsebbip laikler.
***
Yarım yüzyıllık arkadaşımız Hilmi Yavuz’dan bunu da öğrendik.
Lakin bu “tahlil”den acaba memnunlar mı?
Dikkat ettik, Hilmi Yavuz’u dinleyen, soru soran Hilmi Hacaloğlu’nun yüzü ekşidi, belli ki, “Hilmi Hoca”nın laiklere bu kadar güç atfetmesinden pek memnun kalmamıştı, belki de içinden “Bıktık bu laiklerden!” diyordu.
Oysa, Hilmi Yavuz, “Laik ocağa” az odun atmamıştır, bilir bu işleri...
Hele hele Hilmi Yavuz 1960 öncesi “Demokratların” yaptıklarını anlatırken.
Velhasıl o cephede maksut bir ama rivayet muhtelif:
“İki ayyaşın” kışkırttığı “çapulculardan” rahat yok.
***
Başbakan Tayyip Erdoğan bize kalırsa ayıp ediyor.
Türk polisi destan yazıp, kahramanlar gibi mücadele ediyormuş...
Kime karşı!
Sanki başka bir ülkeden gelenlere karşı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı böyle konuşmamalı, böyle düşünmemeli...
Televizyonlarda seyrettik, o kahramanların Antalya kapalı otoparkında nasıl destan yazdıklarını...
Biri kız, üç gence karşı 17 polis...
Bu mudur destan, bu mudur kahramanlık?..
***
Tamam, tamam itiraza gerek yok. O üç genç velev ki suçlu olsun, suç işleyip kaçsınlar, elbette polis yakalayacak, “orantılı bir şiddet” uygulayacak, hele teslim olmakta direniyorlarsa.
Ama böyle insafsızca değil!
Polislerin tümü böyle değil, tamam, destan yazıp, kahramanlık yapanlar arasında bunlar da var!
Görülebiline!
***
Okurdan tepki çok...
Biri de Mehmet Akif’in “Safahat”ından...
Şair o dönemin gençlerini anlatırken:
“Asım’ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek” diye başlar...
Bu “Taksim Kuşağı” da kuşakmış, gerçek ilkelerini, kişiliğini çiğnetmedi, çiğnetmeyecek.