Hüsnüyusufkişigiller ve 10 bin fıkra...

KİTABIN adına "10.000, evet yanlış okumuyorsunuz 10 bin" diye başlamışlar:
"Yani tam on bin fıkra ve espri" (x)
Derlemeyi yapanın soyadı da - şakamızı kabul ederse - tam bu işe uygun:
"Kamil HÜSNÜYUSUFKİŞİGİLLER."
Tam fıkra gibi...
Lütfedip kaynakça bölümünde, bizim köşemizdeki fıkralara da yer vermişler.
Bu pazarı Hüsnüyusufkişigiller'in kitabına ayıralım.
* * *
"ADAMA niye evlenmiyorsun?" demişler.
O da sormuş:
"Bilmem, şimdi iktidardayım!"
Bektaşi hamamdan çıkarken sormuşlar:
"Erenler hamam kalabalık mı?"
"Hem de nasıl, iğne atsan yere düşmüyor."
O sırada bir başkası yanaşmış:
"Erenler, içeride adam var mı?"
"Hayır, bir tane bile yok!"
İlk soran atılmış:
"Yahu ben sordum kalabalık, dedin, efendi sordu, adam yok, dedin!"
Bektaşi gülmüş:
"Kalabalık çok da, adam kıt!"
Bu fıkra hamamdan başka mekanlara da uygulanabilir!
* * *
YABANCI bir ülkeye, uluslararası görevle giden Türk birliğinden iki er, bir fırsatını bulup çarşıya inerler. Sağa, sola bakışırlarken inzibat subayını görürler, subay önlerini keser:
"Nerede izin kağıtlarınız?"
"Biz Amerikalıyık!"
"Peki Amerika'nın neresindensiniz?"
"İçindenik komutanım!"
* * *
ADAMIN biri Nasreddin Hoca'ya gelmiş, elinde Arapça bir mektup:
"Şunu okusana!"
Nasreddin Hoca bakmış, yazı çok okunaksız, üstelik Arapçası da o kadar yeterli değil, geri vermiş:
"Git başkasına okut, yazı çok okunaksız!"
Adam ısrar etmiş:
"Hem hocayım diye geçiniyorsun, hem de bir mektubu bile okuyamıyorsun! Başındaki kavuktan, sırtındaki cüppeden utan!"
Hoca başındaki kavuğu, sırtındaki cüppeyi çıkarmış, ikisini de adama giydirmiş:
"İş kavukla cüppedeyse, sen oku!"
Doğru, o kavuklar, hele o cüppeler bir işe yarasaydı!
Ne diyor Ziya Paşa:
"Her şahsı harim - i Hak'ka mahrem mi sanırsın
Her tac giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın
*
Dehri arasan binde bir adem bulamazsın
Adem görünen harları (eşekleri) adem mi sanırsın."
* * *
ON bin fıkraya, bizden de bir ilave.
Bir toplantıda Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un, din işlerinin cemaatlere bırakılmasını isteyen görüşlerini tehlikeli bulanlar "Türkiye İran'a, Cezayir'e döner!" demişler.
Sami Selçuk'u savunan biri atılmış:
"Ne malum, denediniz mi?"
Birisi acı acı gülmüş:
"Beyefendi, siz hiç intiharı denediniz mi?"
------------
(x) Çağdaş Medikal Kitabevi




Yazara E-Posta: h.pulur@milliyet.com.tr