Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Bu memleket Doğuya giden bir teknedir, içindeki bazı saflar, Batıya doğru koşarlar."Bu benzetmede zaman zaman kelimeler değişse de, çelişki açık seçik bellidir.Kim söylemiştir bu sözü?Sakallı Celal!Kimdir Sakallı Celal? (x)***CUMHURİYETin ilk yıllarında "sakal" değil, "sakalsızlık" modası vardır, işte o, bu dönemde muhteşem bir sakal bırakarak dikkatleri üzerine çekmiş, Galatasaray Lisesi mezunu, bir paşanın çocuğudur.Fransızcayı gayet iyi bilir, konuşur, yazar, okur, ülke ve dünya sorunlarıyla her an ilgilidir, fakat uzaktan bakan biri, onun için "Bir baltaya sap olamamış!" diyebilir.Bu onun başarısızlığından değil, herkesin başarı dediklerini istemeyişindendir.Melih Cevdet Anday onun için "kahraman" der.Nasıl bir kahraman?Kendisi için hiçbir şey istemeyen kahraman... Ne para, ne parlak makam. Yeter ki memleket yükselsin, çağdışı geleneklerden, inanışlardan kurtulsun, aklın mantığın dediği olsun...***"SAKALLI Celal" bir Anadolu kasabasında öğretmendir. Her yerde olduğu gibi, burada da softalarla başı derttedir. Bir gün öğretmenler odasına topraktaki böcekleri araştıran bir yabancı bilginin fotoğrafını asar, birkaç gün sonra fotoğraf yok olur. Meğer öğretmenler başı şapkalı olduğu için, fotoğraftan rahatsız olmuşlardır. "Sakallı Celal"in tepesi atar:"Ulan, adam sizin hatırınız için güneşin altında başı açık mı çalışsın?"***"SAKALLI Celal" silaha düşkündür, bir gün polisler onu silahla yakalarlar, ama ruhsatı vardır, buna rağmen sorarlar:"Neden silah taşıyorsun?""Gazi Paşa"yı (Atatürkü) ve Cumhuriyeti korumak için!"***CUMHURİYETin ilk yılları, Ankara okuryazara, diplomalıya muhtaçtı, rivayet ederler ki, Ankarada trenden inenlerden yabancı dil bilen varsa "Hariciyeci" yaparlar.Ortaokul mezunları maden okulunda, kısa bir eğitimden sonra maden mühendisi olur, "Hukuk Mektebi"ne de ortaokul mezunları alınır.***İŞTE bu koşullarda Ankara Sultanisinin, yani lisenin müdürü "Sakallı Celal"dir, Milli Eğitim Bakanı da sınıf arkadaşı Hamdullah Suphidir. Bir gün bakanlıktan bir yazı gelir, ülkenin yetişmiş adam ihtiyacı belirtilir ve müdürden, son sınıf öğrencileriyle birlikte bir önceki sınıfın öğrencilerinin de, mezun olması, bunun için sınavlarda yardım edilmesi istenmektedir.Böyle bir şey "Sakallı Celal"in anlayışıyla kesinlikle bağdaşamaz, kabul edemez ve istifa eder.Bakan, durumu anlatır, ihtiyacı belirtir, istifasını geri almasını ister, ne de olsa sınıf arkadaşıdır.Arkadaşlık bir yana "Sakallı Celal"in ilkeleri bir yanadır..."Bak Hamdullah!" der:"Meşrutiyet ilan ettik olmadı, Cumhuriyeti getirdik yine olmadı. Bir de ciddiyeti denemeye ne dersin?""Sakallı Celal" böyle bir adamdır.(x) Sakallı Celal, Bir Bilinmeyen Ünlünün Yaşam Öyküsü, Orhan Karaveli / Pergamon Yayınları. h.pulur@milliyet.com.tr TÜRK toplumunun çelişkisini, Batı ile Doğu değerleri arasında bocalamasını, çok kere bir benzetmeyle anlatırız: