Değerli trafik dostlarım, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, Türkiye’de meydana gelen trafik kazalarında binlerce yurttaşımız can veriyor. Her saat başı birçok insanımızı kaybediyoruz. Onca önlem alınmasına karşın bu konuda istenen noktaya gelemedik. Araçlar her geçen gün daha donanımlı olarak ve gelişmiş teknolojiyle üretilse de, sürücüler bilinçlendirilmeye çalışılsa da trafik kazalarını ve ölümleri önleyemiyoruz. Yaralanan yurttaşların yaşama sağlıklı olarak dönmesi de zaman alıyor; binlerce aile mağdur oluyor.
Aslında trafik para cezalarının bu yıl içinde önemli oranda artırılması, kazaların azalması yolunda hepimize umut vermişti. Buna karşın cadde ve sokaklarımızda hatalı araç kullananların sayısı o kadar çok ki, bazen bir arpa boyu yol alınamadığını düşünüyorum. Ya, sürücü ile yayaların karşılıklı olumsuzluk içeren davranışlarına ne demeli? Herkes kendini haklı çıkarmaya çalışıyor.
Fahri müfettişlerin, trafiğin biraz daha derli toplu hale gelmesi için harcadığı çabayı da unutmamak gerekir. Trafik gönüllüleri, görev ve yetkileri çerçevesinde durumu tespit ediyor, gerekli cezaları yazıyor.
Bunun adı suça teşvik
Tüm bu gelişmelere karşın, trafik düzeni, sürücü bilinci, duyarlılık ve kazaların sayısı açısından daha ileri bir düzeyde olmamız gerekirdi. Farkındalığımızı artırabilmeliydik. Ancak beni üzen, trafik suçlarına karşı genel olarak kayıtsız kalınması ve bu konuyu, yakın çevremizde bir kazayla ya da olumsuzlukla karşılaşmadığımız sürece çok da önemsemememiz.
Yapmamız gereken, tam tersine sorumluluk almak ve çözüm üretmek. Çünkü, trafik bir takım oyunu. Hepimizi etkiliyor; dolayısıyla yayası, sürücüsü hepimizin bu işe kafa yorması; yetkili kurumların da daha caydırıcı önlemler alması gerekiyor.
Bir de, trafik para cezasını peşin ödeyenlere yüzde 25 indirim meselesi var. Bir bakıma kazaya ve suça teşvik eden bu uygulamaya prim vermemek gerekir, ama kime anlatıyorsunuz!..
Yaya geçitleri ayrı bir sorun... Bu geçitler neden yapılmış, hiç üzerine düşündük mü? Bize nedense çok basit geliyor. Yaya geçidi deyip geçiyoruz. Oysa, burası yayalara ait ve buradan geçmenin bir tek koşulu var: yeşil ışık. Yeşil ışığı bekleyeceksiniz... Çünkü, kırmızı ışıkta ve kontrolsüz olarak geçmek sizi ölüme götürebilir. Yollar da araçlara ait... Yayaların, sadece trafik ışıklarının bulunduğu geçitleri tercih etmesi gerekiyor. Öyle mi yapıyoruz? Ne yazık ki hayır... Ve yine ne yazık ki trafik ışıkları bulunan yaya geçitlerinde de yaya trafiği denetimi yeterince yapılmıyor. Trafiği yönetenlerin biraz daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Toplumun da kurallara uyma konusunda dikkatini artırması gerekir. Çünkü, olası bir olumsuzluk can kaybına ya da sakat kalmamıza neden olabiliyor. Bir parça dikkat çok şeyi değiştirebilir.