Erdoğan Alkin
TÜRKİYE, siyasal açıdan yine hareketli bir dönem yaşıyor. Şimdi günler boyu
yeni hükümetin attığı her adımın en ince yorumları yapılacak.
Umutlanan ve mutsuzlaşan politikacıların yakın ve uzak
geleceğe dönük açık veya üstü kapalı beyanları üzerinde haftalarca konuşulacak. Ama hangi politikaların
ivedi sorunları nasıl çözebileceği, yine çok
dar bir çevrenin ilgilendiği konu olacak.
Vatandaş ise hiç merak edilmesin, kısa bir süre sonra
adet olduğu üzere hükümetten
şikayete başlayacak. Sonra da yine sıkıntısız bir gelecek vaat eden parlak sözlere
inanıp, bir sonraki seçimde oylarını ona göre kullanacak.
* * *
Tabiidir ki milletin birtakım
haklı özlemleri var. Güven ve istikrar içinde yaşamak, daha çok kazanmak, çoluğuna - çocuğuna iyi bir gelecek sağlamak istiyor. Ama bunun için önce
enflasyonu iyice
dizginlemek lazım.
Bazı politikacılar enflasyonla mücadeleyi yalnızca bir
niyet ve
samimiyet meselesi gibi görüyorlar. Keşke öyle olsa ama değil. Bu mücadelenin hem
politik, hem de
teknik güçlükleri, sanıldığından çok daha
büyük.
* * *
Önce politik güçlüklerden başlayalım. Enflasyonu yavaşlatmak için
kamu harcamalarını iyice kısmak, onun için de toplumun çeşitli
kesimlerine verilen
ödünlerden vazgeçmek, kısacası hemen herkesi
darıltmak gerekiyor.
Hal böyle olunca,
vaktiyle enflasyondan sürekli şikayetçi olanlar
bu kez mutlaka ağız değiştirip, kesenin ağzını büzen
hükümete yüklenmeye başlayacaklar.
Memleketin vatanperver
aydınları ise hükümetin, sırf
dış çevrelere yaranma uğruna halkın gırtlağını sıktığını iddia edecekler.
İş çevreleri satışların yavaşlamasından, ihalelerin durdurulmasından ve ödemelerin
aksamasından şikayete başlayacaklar.
Çiftçinin üvey evlat muamelesi gördüğü,
işçi ve
memurun ezildiği,
esnaf ve sanatkarın perişan olduğu sık sık tekrar edilecek.
Ve bütün bunlar olup biterken ağır ağır
seçim sathı mailine girilecek. İşte o sırada büyük bir ihtimalle
hükümet çok kararlı göründüğü politikaları unutarak
işçiyi, çiftçiyi, esnafı yeniden
hatırlamaya başlayacak.
* * *
Bu film
son kırk yıl içinde o kadar sık tekrarlandı ki insan ister istemez "acaba yine
aynı senaryo mu vizyona girecek" diye endişeleniyor.
Ekonomiden sorumlu
bakanların hepsi sorunları ve çözüm yollarını çok
iyi bilen değerli dostlar. Ama bazen
politika, bilgi ve tecrübeyi
zorluyor. Temennimiz, bu kez böyle olmaması.
Yazara EmailE.Alkin@milliyet.com.tr