Krizler etkilerine göre farklı farklılık gösteriyor. Bazı krizler hiçbir başka ülkeyi etkilemeyip, kapalı devre çalışabiliyor. İkincisi, çevre ülkelerin etkilenmesi, yani bölgesel krizlerin oluşması. Üçüncüsü, tüm gelişmekte olan piyasaların etkilenmesi. Ve dördüncüsü de tüm dünyanın etkilenmesi, yani global nitelikli krizler. Özetle, krizler bağlantılı. Çünkü Batıdaki yatırımcılar bir ülkedeki riskin alenileşmesi karşısında benzer ülkelerdeki tüm yatırımlarını "tedbirli olabilmek" için aynı anda çekiveriyorlar. Bu da o ülkedeki piyasaları hiç beklenmedik bir zamanda çökertiveriyor. Buna da bulaşma (contagion) deniyor. İki gündür piyasalarda bir çalkantı yaşanıyordu. Dün biraz olsun duruldu. Ancak döviz ve faizlerdeki yüksek oynaklık tedirginliklere yol açtı. Gelen bilgiler durumun Arjantindeki sıkıntılardan kaynaklandığı yönünde. Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti de böylesi bir açıklamada bulundu. Bulaşmanın boyutu Bulaşmanın engellenmesi elbette mümkün. Riskler, yani yapısal bozukluklar, bertaraf edildiğinde etki ortadan kalkıyor. Bu da istikrar demek. Riskler tamamiyle ortadan kalkmadığında ise piyasa morali (market sentiment) sinirli oluyor. Bizdeki durum da bu. Gerek 1996daki Güney Asya, gerekse 1998deki Rusya krizlerini göreli olarak kolay atlatmıştık, çünkü hem olumsuz koşullar göreli olarak azdı, hem de sinirler gergin değildi. Siyasal güven ortamı daha güçlüydü. Öte yandan, 1994te Meksikada kriz olduğunda Türk ekonomisi bundan pek etkilenmemişti. Belki zamanlama uyuşmazlığı, belki de o tarihlerde kapalı devre bir durum oluşmuştu. Şimdi ise anlaşılan giderek mali piyasalarımız çevre ve diğer gelişmekte olan piyasalarla eklemleniyor. Arjantinle ilişkinin gücü Gerçi Arjantinle dış ticaret ilişkimiz zayıf ve aramızda önemli bir yatırım ilişkisi yok, ama Arjantinden çıkan yatırımcılar bizden de çıkıyorlar. Yani tipik gelişmekte olan piyasalar etkisi. Ancak yabancı yatırımcı gayet azaldığına göre bu nasıl oluyor? Birincisi, yabancılar tetikliyor, yerliler de izliyor. İkincisi de yabancıların içerideki temsilcilerinin dövizle spekülasyon yaptığı hakkında ciddi kanılar var. Merkez Bankasının bunları cezalandırmak için gecelik faizleri, yani borçlanma maliyetlerini yükseltmesi, gerekiyor. Fakat bu iç borcun maliyetini yükselteceğinden bunu gerçekleştiremiyor. Birkaç gün içinde IMFden para gelince MBnin müdahale gücü değişebilir. Bu nedenle Arjantinde tango başlayınca, burada çiftetelli oynamaya kalkan spekülatörler de belki horon teperler. şimdiden hatırlatalım. hursit@marun.edu.tr Arjantine gelince.. Ciddi bir dış borç sorunu olduğu biliniyor. Arjantin bir taraftan borç ödeme, diğer taraftan da kontrollü olan kuru koruma mücadelesi veriyor. Borcun çevrilmesinde ciddi kaygılar ortaya çıkınca, bu tür sıkıntıda olan piyasalar da olumsuz etkileniyor. Başta da biz.
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025