Ocak - mart döneminin ödemeler dengesi açıklandı. Veriler basında pek yer almadı. Ancak rakamlar kaygı veriyor. Gerçi piyasalar hala bahar havasını sürdürüyor, ama üç ayda 2.4 milyar dolarlık cari işlemler açığının ortaya çıkması ciddi tehlikelere işaret ediyor. Cari işlemler açığı demek, döviz gelir - gider dengesi demek. Yani böylesi bir açık ülkenin çok ciddi ölçüde döviz kaybetmesi anlamına geliyor.
Üç ayda böylesi bir cari açık, yıl sonunda nereye varır? Ortaya çıkan bu açık finanse edilebilir mi? Ve nihayet yakın gelecekte bunu tersine çevirebilecek gelişmeler olabilir mi? Yahut aksi yönde neler yapılabilir? Bunlar tartışılmalı.
Öncelikle açıklanan verileri aktaralım. Geçen yıl da cari işlemlerde açık vardı. Ancak bu açık 480 milyon dolar kadardı. Oysa bu yıl neredeyse yüzde 500 büyümüş. Rakam tam 2.368 milyon dolar. Ve böyle giderse belki de yıl sonunda 8 milyar dolarlık bir cari açık ortaya çıkacak.
ÖDEMELER DENGESİ ANALİTİK SUNUM | 2002 | 2003 (*) |
| (Milyon ABD doları) | Ocak - Mart | Ocak - Mart |
A- | CARİ İŞLEMLER HESABI | -479 | -2368 |
1. | İhracat f.o.b. | 8807 | 10546 |
2. | İthalat f.o.b. | -9608 | -13245 |
| Mal dengesi | -801 | -2699 |
3. | Hizmet gelirleri | 2242 | 2736 |
4. | Hizmet giderleri | -1535 | -1675 |
| Mal ve hizmet dengesi | -94 | -1638 |
5. | Yatırım gelirleri | 610 | 608 |
6. | Yatırım giderleri | -1836 | -2112 |
| Mal, hizmet ve yatırım geliri dengesi | -1320 | -3142 |
7. | Cari transferler | 841 | 774 |
|
B- | SERMAYE HESABI |
C. | FİNANS HESABI | 885 | 3896 |
10. | Portf"y hesabı - varlıkları | -1232 | 64 |
11. | Portf"y hesabı - yükümlülükler | 1173 | -121 |
12. | Diğer yatırımlar - varlıklar | 1465 | 3489 |
12.3. | Bankalar | 1579 | 3654 |
12.4. | Diğer sekt"rler | -108 | -61 |
13. | Diğer yatırımlar - yükümlülükler | -618 | 480 |
13.3 | Bankalar | -944 | 1260 |
| Cari, sermaye ve finansal hesaplar | 406 | 1528 |
D. | NET HATA VE NOKSAN | -1685 | -2014 |
| GENEL DENGE | -1279 | -486 |
E. | REZERV VARLIKLAR | 1279 | 488 |
14. | Rezerv varlıklar | -1700 | 661 |
15. | Uluslararası para fonu kredileri | 2979 | -175 |
16. | Ödemeler dengesi finansmanı |
(*) Geçici
Yandaki tabloda mal gelirlerinde, yani ihracatta geçen yıla göre çok önemli bir artış gözleniyor; yüzde 20. Kaldı ki, geçen yıl da ilk üç ayda ihracat artış göstermişti. Ve bu artış her ay bir önceki yılın aynı ayına göre ortalama yüzde 9 kadardı. Yani artışın üzerine gelen bir artış bu.
Ancak ithalatta gelişmeler bu performansı fazlasıyla gösteriyor. Üç ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38'e varan ithalat artışı olduğu görülüyor. Bu tam bir patlama! Hem de tam savaş ortamına girerken.
İthalat iç talep canlanmasından veya bunun beklentisinden artar. Öte yandan, ihracat da ciddi biçimde ithalat gerektirebilir. Yahut da döviz kuru ithalatı da elverişli bir noktaya taşıyabilir. Bizde iç talep henüz tam anlamıyla kendini göstermedi. Asıl etki mayıs itibariyle görülecektir. Döviz kuru da öyle. Euro bazında bile, kur yüzde 10 kadar değer kazandı. Ama yansıması başlamadı. Demek ki, mayıstan sonra ithalat daha da canlı olabilir.
Cari açık elbette sermaye hesabından karşılanıyor. Geçen yıl aynı dönemde 885 milyon dolar olan mali akımlar, bu yıl 3.896 milyon dolara ulaşmış. Bu da büyük ölçüde bankaların yurtdışı ilişkilerinden kaynaklanıyor. Geçen yıl bankaların varlıklar - yükümlülükler hesabı 635 milyon dolar para girişi gösterirken, bu yıl 4.835 milyon dolar gösteriyor. Yani bir hayli para girişi olmuş. Bu rakamlar ocak - mart döneminde döviz kuru üzerinde kendisini pek göstermese de, şimdi etkisini fazlasıyla gösteriyor.
Bankalar savaş öncesi ciddi bir döviz çekilişi yaşamışlardı. Bu dönemde 3.5 milyar dolara yakın bir meblağın muhabir bankalardan çekildiği, ayrıca da yine sendikasyon ve benzeri yöntemlerle 1.3 milyar dolar kadar daha paranın ülkeye o dönemde sokulduğu gözleniyor.
Irak savaşı sonrası kurdaki düşük düzey ve iç talepteki canlanma elbette cari dengeyi olumsuz etkileyecektir. Bu ara bir miktar turizm geliri gelmeye başlasa da, o da geçen yıldan düşük olacaktır. Dalgalı kur sisteminde yurtdışından sıcak para girmeyeceğine göre önlem alınması gerekliliği daha açık hale geliyor. İç talebi öldürmek önlem olamayacağına göre, kuru makul bir düzeye çekmek gerekiyor. Makro dengeler nasıl olsa bunu yapacak. Ama Merkez Bankası da zaten bu yönde çabalıyor.