Dün enflasyon rakamları açıklandığında Antakya'daydık. Kirve olduğumuz İzzettin oğlumuzun sünnet mürüvvetinden sonra bir kez daha sevindik. Malum enflasyon tüketici rakamlarıyla (TÜFE) ölçülüyor. Ve bu yılın TÜFE hedefi de yüzde 20. Yılbaşında bu hedefin tutması konusunda kaygılar vardı. Meslektaşlarımızın çoğu Irak savaşı, hükümetin mali disiplinde gevşeme eğilimleri ve kurdaki hareketlilik nedeniyle hedefin pek yakalanamayacağı kanısındaydı.
Fakat savaş kısa sürdü. Böylece kur düştü. Mali disiplinde de aşırı gevşeme gözlenmedi. Bu da enflasyonda hızlı bir düşüş eğilimini başlattı. Şimdi yıl sonunda hedefin büyük ölçüde tutacağı beklentisi var. Yeter ki, sonbaharda enflasyonda tekrar bir canlanma eğilimi ortaya çıkmasın.
Hatırlayalım; haziran ayında TÜFE yüzde 0.2 eksilmişti. Yani fiyatlar düşmeye başlamıştı. Daha sonra deflasyon sürdü ve temmuzda TÜFE - 0.4 oldu. Nihayet ağustos ayında, çok düşük de olsa, pozitif bir artış gözlenmiş oluyor; 0.2. Ama bu rakam yıl boyunca sürse yıllık enflasyon yüzde 2.5 kadar olacak. Yani, giderek Batılı ülkelere benzer bir enflasyon düzeye ortaya çıkıyor.
Ağustos ayının TEFE'si de yüzde - 0.2 olarak oluştu. Ancak birden bire aşırı iyimser olmak da mahzurlu. Çünkü ağustos ayının mevsimsel özellikleri unutulmamalı. Kaldı ki, bu düşüşte büyük ölçüde reel olarak değer kazanan TL'nin payı var. Kur tekrar yukarı doğru hareket ederse, sonbaharda enflasyonun doğrultusu da yön değiştirebilir.
Nitekim çekirdek enflasyonu denen, özel imalat sanayi fiyat endeksine bakıldığında ağustos ayında yüzde 0.7 arttığı gözleniyor. Üstelik mevsimsel olarak pek değişmeyen bu endeks haziranda yüzde 0.2, temmuzda da yüzde 0.5 artmıştı. Yani bir miktar canlanma eğilimi de gözleniyor.
Döviz kuru gerek çekirdek enflasyon üzerinde, gerekse toptan eşya fiyatları üzerinde çok etkili. Haziranda TEFE yüzde 1.9 azalmıştı. Sonra bu düşüş eğilimi sürdü ve TEFE yüzde 0.5 eksildi. Benzer yapının ağustos ayında da sürdüğü anlaşılıyor; yüzde - 0.2.
Bu gidiş sürer ve sonbaharda enflasyon geçen yılın aynı aylarından daha düşük rakamlara ulaşırsa, yıl sonunda hedef rahatlıkla elde edilebilir. Ancak tersi çıkarsa, enflasyon yeniden cephane topluyor demektir. Öte yandan bütün bu olumlu gidişata rağmen Merkez Bankası gecelik faiz indiriminde acele etmemelidir. Maliye de fiskal yapıda gevşeme göstermemeyi sürdürmelidir. Uzun yıllardır belini kıramadığımız enflasyonun kalçasını ve belki de boynunu kırmak üzereyiz. Bu fırsat kaçırılmamalı.
Bu arada, bir türlü enflasyon hedeflemesine geçemedik. 2001 enflasyon hedefine geçileceği açıklandığında bunun olası olmadığını yazmıştık. Hatta 2002 için de aynı şeyleri tekrarladık. Çünkü yüksek enflasyon hareketlerinde bu tür politikalar kredibilite riski taşıyor. Fakat artık Merkez Bankası enflasyon hedeflemesine geçmeli. 2003 fırsatı kaçtı. Hiç olmazsa, 2004 yılında bu fırsat kaçırılmamalı.
Bu arada belirtelim; Antakya'ya hayat pahalılından ziyade kültür zenginliği girmiş. Bu dördüncü ziyaretimiz ve Antakya'ya yine doyamadık.