Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sonunda stratejistlerin tahmini tuttu ve euro yükselmeye başladı. Şimdi euro bir rekordan bir başka rekora koşuyor. Dört yıl önce tedavüle çıktığı pariteyi bile yakalamış durumda. Hatta bunu da aşacağı, 1.20 dolar düzeyine çıkacağı tahmin ediliyor. Euronun bu maratonu tam 14 ay sürdü. Ve belki daha da sürecek.Euronun yükselmesinin dünya ekonomisi açısından büyük önemi var. Tabii Türkiye açısından da. Dünya ekonomisi açısından ABD'nin ihracatının artması veya giderek Avrupa'nın daha fazla ithalat yapması demek. Malum ABD dış ticaret açığı veren bir ekonomi. Giderek değer kaybeden dolar elbette ABD'nin dış ticaret açığının kapanmasını sağlayabilir.Türkiye açısından da euronun değer kazanması olumlu etkiler bırakıyor. Çünkü ihracatımız euro ağırlıklı, ithalatımız ise dolar ağırlıklı. Dolayısıyla bu gelişmeden dış ticaret dengesi olumlu yönde etkileniyor. İşçi dövizleri ve turizm gelirlerimiz euro ağırlıklı olduğuna göre, euronun yükselmesiyle hem kazançlarımız artıyor, hem de giderlerimiz düşüyor.Son bir yılda TL dolara karşı yüzde 30 değer kazandı. Bundan şikayetçi olan tasarrufçu çok. Ama ihracat yapanlar daha az şikayetçi. Nedeni de euronun değer kazanması. Çünkü euro bu süreçte dolara karşı tam yüzde 36 değer kazandı. Dolayısıyla euro kazananlar hala kazançlı durumda.Şimdi bundan sonra iki konu önemli. Biri, dolardaki düşüşün sürüp sürmeyeceği, ikincisi de bunu tersine çevirecek herhangi bir önlemin gerekip gerekmediği, yahut da Amerikan Merkez Bankası olan Fed Reserve'in buna nasıl yaklaşacağı.Gerek Amerikan ekonomisi, gerekse Avrupa ekonomisi darda görünüyor. ABD'de son dört aydır, Almanya'da ise son üç aydır sanayi üretimi düşüyor. Bu nedenle kimse ABD ekonomisindeki durgunluğa bakıp dolardaki bu düşüşü açıklamaya kalkmamalı. ABD dolarındaki düşüş, önceleri ekonomik durgunluktan başlasa da, bugün artık faizlerdeki inanılmaz düşük düzeyden kaynaklanıyor.ABD'de faizler neredeyse yüzde 1'lere inmiş durumda. Çünkü Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan durgunluğu önlemek için kendisini sorumlu görüyor. Oysa Avrupa Merkez Bankası Başkanı Duisenberg farklı: Bu konuda son derece muhafazakar. Faizleri yüksek tuttuğundan para getirinin yüksek olduğu yere akıyor ve euro değer kazanıyor.Bundan sonra en belirleyici gelişme ABD'de ekonominin ne denli çabuk toparlayacağıdır. Çünkü bu durumda faizlerdeki aşırı düşük düzey telafi edilebilir ve dolar tekrar değer kazanabilir. ABD ekonomisinin çabuk toparlanması ise içeride olduğu kadar, Ortadoğu'da sağlayacağı mesafeye bağlı. Özellikle de bu ara Irak'ta. hgunes@milliyet.com.tr Herhalde bu yılın en önemli ekonomik gelişmelerinden biri euronun inanılmaz yükselişiydi. Aslında birçok finans piyasası uzmanı bir yıldan bu yana euronun ciddi biçimde değer kazanacağını söylüyordu. Ama bu denli değer yitirmiş bir para biriminin bu denli toparlanmasını pek olası görmeyenler de az değildi.