IMF'nin verdiği işaret

Geçen pazar günü yapılan İstanbul il kongresinde CHP'nin şimdiki Genel Başkanı Deniz Baykal CHP'de yarışma olabileceğini, ancak artık iç çekişme döneminin sona erdiğini söyledi. Bizce kongrenin en can alıcı noktası da buydu. Çünkü İstanbul il kongresini Baykal ve arkadaşları ilk defa kazanıyorlardı. Anlaşılan bu zafer Baykal'ı öylesine mutlu etmiş ki, böylesi bir konuşma yaptı.
CHP'nin şimdiki Genel Başkanı gayet deneyimlidir. Yerel seçimlerden sonra yakın çevresinden kendisinin karşısına yeni bir isim çıkarılacağını sezmiş olsa gerek ki, kurultay delege listesini tek tek inceleyerek onaylamış. Demek ki, Baykal yine de rahat değil.
Baykal parti - içinde çekişmenin bittiğini söylese de, konuşmanın ardından sabaha dek kavgalar dinmemiş. Ancak Baykal'ın söylemek istediği farklı bir şey olsa gerek. Baykal İstanbul kongresiyle artık kimsenin karşısına çıkamayacağını söylemek istiyor. Gerçekten de, 1995 seçimlerinden bu yana neredeyse tam on yıldır aday belirlemeyi tamamıyla kendi tekellerine alarak, Baykal ve arkadaşları hunharca bir soykırım uyguladılar. Değil çekişme, yarışma olanağı bile kalmadı.
Baykal'ın iç çekişmenin sona erdiği sözünü duyduğumuzda belleğimiz zorlanmadı. 1990 yılında ara yerel seçimlerden sonra SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de sık sık iç çekişmelerden yakınırdı. O sıralar Baykal ve arkadaşları ise parti içinde müthiş bir muhalefet yapar, ama bunu parti - içinde demokratik yarış olarak nitelerlerdi. Buna rağmen Baykalcılar yönetime gelince İstanbul'da kongreden çıkan yönetimi üç kez üst üste görevden alabildi.
Sonunda gelinen nokta ortada. Parti içinde ses soluk kalmadı. Ama halk da CHP'den koptu. Tüm uygun koşullara rağmen, CHP iktidar fırsatını bir türlü yakalayamıyor.
Öte yandan parti - içindeki muhalefet 2004 Nisan'ına endekslenmiş görünüyor. Seçimlerde başarısız bir sonuç alınacağı hesabıyla aday çıkarmayı tasarlayan muhalefetin bu stratejisini Baykal görüyor ve bir yandan parti - içinde önlem alırken, diğer yandan da olumlu bir sonuç için aday arayışını sürdürüyor.
Unutmayalım, sol oylar ülkemizde hala yüzde 20'nin altında değil. CHP'nin ciddi bir rakibi de kalmadığına göre oy oranı pek azalmayacaktır. Üstelik adayların da sağlayacağı oylar olacaktır. Bu nedenle muhalefetin stratejisi yanlıştır.

Yerel seçimler eşik değil
Zaten 1995, 1999 ve 2002 genel seçimlerinde Baykal fazlasıyla sınanmıştır. Biri barajın az üstü, biri altı, en sonuncusu da tüm dış pompalara rağmen, iktidar partisinin yarısı kadar oy! Kısacası, Baykal için eşik bu yerel seçimler değildir.
Kongrelerde ortaya çıkan yapı da abartılmamalı. Nihayet delege halkın içine girdiğinde kamuoyu baskısından etkilenecektir. Yaşlanan, köhneleşen ve hantallaşan CHP yönetiminin iktidar fırsatlarını yakalayabilmesi için değişmesi gerekiyor! Bu gecikirse, o en asker sanılan delegelerin nasıl baş kaldırdığı görülecektir.