Kim suçlu?

Buraya nasıl geldik sorusu ekonomi, daha doğrusu finans, çevrelerinde hayli ilginç yorumlara neden oluyor. Bazıları suçlunun IMF olduğunu yazıyor. Sonra vazgeçiyor, "onu da Ankara bürokrasisi y"nlendirir" diyor. Sonra da "hep siyasetçiye kabahat bulmayın" diye adeta onu savunuyor ve "aslına herkes suçlu" diyor. Ancak bu yaklaşım yeni değil. Kriz sürecinde TV kanallarına çıkıp "biz programı destekledik, TL'ye d"ndük, ama halk hala d"vizde kalarak devalüasyon lobisine katıldı" diyenler de vardı. Acaba suçlu halk mıydı? İçerideki vuruyor, dışarıdaki de vuruyor. Aslında IMF haklı. Fazlasıyla hakkettik. Stand-by'a imzayı attıktan sonra başladık kaytarmaya. üstelik hem suçlu, hem güçlü misali işi erkekliğe bağlayıp delegeye hava attık. IMF de kesenin ağzını kapatıverdi. Ama cennetten çıkan bu gerçeği siz bir de yiyene sorun. Bu sertleşmelerden asıl halk zarar g"rüyor. Kur ve faiz yükseliyor, borsa düşüyor. Ancak "dayak arsızı" haline geldiğimiz için fayda etmiyor. Her tarafımız nasır mı bağladı, nedir? Hükümet tek sorumlu Bazıları son IMF kararından "nce, Washington'u Derviş'in y"nlendirdiğini yazıyordu. Bazıları ise, aldıkları telkinler doğrultusunda gerek, tam aksine Derviş'i "global memur" olarak yorumluyordu. Açıkçası, kimi dışarının içeriyi, kimisi içerinin dışarısını y"nettiğini savunuyordu. Kafamız karışıyordu. Ancak, Derviş'in her türlü çabasına rağmen IMF kredi taksitini geciktirince her iki tez de düşüverdi. Kafalar da aydınlandı. Anlaşılan krizin aşılması konusunda IMF son derece kararlıydı da g"remiyenler vardı. Tabii ki halk suçlu olamaz. Demokrasilerde ülkenin durumundan hükümetler sorumludur. Eğer sorumluluktan kaçıyorlarsa işte o zaman işler çok k"tü demektir. Kabahati bürokrasiye yüklemek de hatadır. çünkü tepesinde siyasetçi vardır. Bir taraftan "devlete hizmetin bedeli soruşturma ve cezadır" savı, "te tarafta "herşeyi de siyasetiye bağlamayın" savı çelişmekte.. Durum ç"zümsüz değil İkinci seçenek en olumlu seçenektir. ilk seçenekle de "rtüşmektedir. üç lider bir araya gelerek bir açıklama yapabilirler. Derviş'in davet edilmiş bir bakan olduğunu, programın sadece Derviş'in değil, aynı zamanda kendilerinin olduğunu, bu nedenle de harfiyen uygulayacaklarını beyan edebilirler. Bu bir güven tazelemesi olur. Derviş TELEKOM atamalarını Washington'da savunmayı sürdürür. Ulaştırma Bakanı da bir jest olarak Başkanın değişmesinin "nünü açar.En olumsuz seçenek ise işleri gerginleştirmektir. IMF 'TELEKOM Kurulu değişmeli' diye dayatırsa, MHP bunu onur meselesi yapabilir. MHP de 'yeter artık, IMF'den kurtulalım, bu bizim iç işimizdir' derse işler sarpa sarar. "zetle; ülkemiz batı tarafından dışlanabilir noktaya geldi. Suçlu aramayı bırakmalı, ç"züme y"nelmeliyiz. hursit@marun.edu.tr şimdi durum çok kırılgan bir noktada. ç"züm bulmak kolay değil. Ama seçenekler de yok değil. ilk seçenek MHP'nin ikna edilmesi. Ekonomide mesafe almadan atılacak her siyasal adım hükümetin tüm ortaklarına büyük zarar verir.