Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Şu anda uygulanan ekonomik istikrar politikası temel olarak sıkı maliye politikasına dayanıyor. Para politikası ise ikincil görünüyor. Enflasyonu indiren de, faiz - dışı fazla yaratarak borcun ödenmesini sağlayan da, kamu maliyesindeki disiplin.
Nitekim, 5 Nisan 2003 tarihli IMF'ye verilen niyet mektubunda kamu maliyesinde atılacak adımlar tam 7 sayfa! Oysa para politikasına ayrılan kısım 1.5 - 2 sayfadan ibaret. Ancak ilginçtir, bu kısımda bu yıl (36'ncı maddede) resmi enflasyon hedeflemesine geçileceği belirtiliyor. Nitekim, dün Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti de Plan Bütçe komisyonunda yaptığı konuşmada mayıs ve haziran ayları izlendikten sonra, enflasyon hedeflemesine geçmek istediklerini belirtmiş. Son iki yıldır Merkez Bankası'nın herhalde en çok sözünü ettiği, fakat bir türlü başlatamadığı bu politikanın başlatılmak istenmesi çok önemli.
2003 bütçesi onaylanır onaylanmaz, bu politikanın biçim ve takvimi belirlenecekmiş. Elbette maliye politikası tam olarak ortaya çıkmadan para politikasının belirlenmesi doğru olmazdı. Bu nedenle yaklaşımı doğru buluyoruz.
Ancak hala tam olarak anlaşılmayan birkaç nokta var. Birincisi, madem Merkez Bankası bu politikanın yeterince güçlü bir çözüm olduğu kanısında, neden bir an önce bu politikayı yürürlüğe koymuyor. Ve her yıl erteliyor. İkincisi; Merkez Bankası'nın bu politikayı yürürlüğe koyabilmek için ne türlü hazırlık yaptığını merak ediyoruz. Ve nihayet parasal hedeflerin bu yeni politikada nasıl belirleneceği de çok önemli. Gerçi mektupta bu konuda yapılan bazı hazırlıklardan bahsediliyor. Mesela;
•  Veri tabanı ve raporlamanın güçlendirilmesi,
•  Enflasyon tahmin sistemlerinin güçlendirilmesi,
•  3 - aylık bir makro - modelin hazırlanması...
     Niyet mektubunun bu kısmında, şu anda bir para tabanı çıpası uygulandığı ve bunun değiştirilmesinin tasarlandığı belirtiliyor. Oysa yapı olarak enflasyon hedeflemesine çok uygun bir düzen bulunuyor. Mesela geriye dönük sözleşmelerin büyük kısmı ekonomiden kalkmış durumda. Böylece beklentiler haricinde enflasyonu besleyen damarlar tıkanmış görünüyor. Hedef enflasyon açıklanıyor, kamu maliyesindeki çok sıkı disiplin buna ortam sağlıyor ve reel faiz politikası da bunu destekliyor. Bu durumda tek teknik sorun Merkez Bankası'nın veya hükümetin kredibilitesinin olması. Piyasaların bu hedeflenen enflasyona odaklanması. Ve tabii uyması!
Bu yıl son derece kritik bir yıl. Çünkü geçen yıl Merkez Bankası konulan hedeften daha aşağılarda bir enflasyon rakamına ulaşarak ciddi kredibilite artışı sağlamıştı. MB 2003 yılına böyle bir avantajla girdi. Ancak bu yılın ilk aylarında enflasyon geçen yıla göre daha yüksek başladı. Üstelik bu yıl enflasyonun 15 puan daha aşağıya inmesi gerek. İşte bu nedenle Merkez Bankası'nın faiz politikasında gevşek bir yöntem izlemesi güçleşiyor. Reel faizler de yüksek seyrediyor. Enflasyon hedeflemesi için siyasal çalkantıların olmaması, hatta çok istikrarlı bir ortam gerekiyor. Bu da ülkemizde çok zor.
Bununla beraber Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönem önemli avantajları görünüyor. Yaz aylarında döviz bollaşacağından kurdaki istikrar sürecek görünüyor. İkincisi, yaz aylarındaki tüketici fiyat istikrarı yardımcı olacak görünüyor. Üçüncüsü, petrol fiyatları gevşiyor. Ve tekrar artması da beklenmiyor. Nihayet savaş gibi beklenen olumsuzluklar da sona ermiş bulunuyor.
Kısacası Başkan Serdengeçti'nin açıklaması yakında beklenebilir.