Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Tekel'in kaç para ettiği tartışılıp duruyor. Kimi verilen rakamın makul olduğunu belirtirken, kimi koca Tekel'in bedavaya kapatıldığını savunuyor. Tekel'in içki kısmı zaten satıldı. Satılmaya çalışılan ise sadece sigara kısmı. Dolayısıyla bedel ne olursa olsun, konunun bir de sağlık yönü var.
Sigara ülkemizde çok yoğun kullanılıyor. Bu nedenle bu dev pazar dünya devlerinin ilgisini çekiyor. Ancak satıcılar için bu durum muhteşem olsa da, toplum sağlığı bakımından çok tehlikeli. En azından şu belirtilmeli; sigara içmeyenler içenlere göre ortalama 6 yıl fazla yaşıyor.
Acaba zaman içinde kullanımı engellemek için önlemler artırılsa nasıl olur? Tabii ki, Tekel'i satın alan pahalıya almış olur. O zaman Tekel'i satın alanın sigara karşıtı hiçbir önlemin alınmayacağına dair bir güvence istemesi gerek. Bildiğimiz kadarıyla bu yok. Tabii olmamalı da.
Haydi içimi engellemek için doğrudan önlemler alınmadı. Sigara üzerindeki vergi politikası bile bilinmiyor. Oysa, devlet vergileri sürekli reel olarak artırsa, içen sayısı haliyle azalabilir. Bu da Tekel'i şimdiden pahalı hale getirebilir.
İngiltere'de öğrencilik yıllarımda sigara içerdim. O zamanlar sigaranın paketi bir öğrencinin maaşının 1/300'ü, yani yüzde 0.33'ü idi. Şimdilerde ise bir paket öğrenci maaşının 1/150'si, yani iki kat artarak yüzde 0.67'si olmuş. Doğal olarak sigara içenlerin sayısında azalma beklenir. Gerçekten, araştırmalar sigara fiyatlarında her yüzde 10'luk artışın sigara tüketiminde yüzde 5 - 6'lık bir düşüşe neden olduğunu gösteriyor. Hele geliri düşük gençlerde bu etkinin daha fazla olduğu gözleniyor. Düşük gelir gruplarında ise fiyat artışları daha etkin oluyor. Çünkü üst gelir gruplarında sigara harcaması toplam ev bütçesi içinde yüzde 0.4 paya sahipken, alt gelir gruplarında yüzde 3.2 paya sahip.
Sağlık ekonomisi ve özellikle sigara konusu Batı'da, özellikle ABD'de çok tartışılan bir konu. ABD'de sigara içen her 10 kişiden 8'i sigarayı bırakmak istediğini ifade ediyor. Ama bir türlü beceremiyor. Oysa her 10 kişiden 8'i sigarayı bırakmak için en az yılda bir kere deneme yapıyor. Diğer bir deyimle her sigara tiryakisi 8.5 ayda bir, bir çabaya giriyor. Bırakmayı deneyenlerin yüzde 54'ünün bu yeminlerini ilk hafta içinde bozduğu gözleniyor.
Sigaraya ilişkin ekonomistler yeni bir yaklaşım geliştirmişler. Sigara geçici bir keyif veriyor. Oysa gelecekte hastalanacakları neredeyse kesin. Ancak bu zaman farklılığı (time - inconsistency) konusunu sigara içeni rahatlatıyor. Ve kendi kendine bırakmayı söz verse de, belirlediği tarih gelince yine kaytarıyor. Sigaranın sağlık etkisi zaman alsa, fiyat artışları hemen cebe yansıyor. İçme oranı da derhal etkileniyor.
Ömür beklentisinin 6 yıl kısalması her paketin iskontolu ekonomik maliyetinin 35 dolar ettiğini gösteriyor. Yani 6 yıl boyunca elde edeceği gelir içtiği sigaraya bölünüyor. Demek ki, sigara fiyatı daha da yükselebilir. Dışsallıklar, yani sigaranın başkalarına olan zararları hesaba katıldığında ise 5 - 10 dolar vergi konacak neden oluşuyor. Özellikle alt gelir gruplarında ve gençlerde yüksek vergi - yüksek sigara fiyatı politikası sigara içme sayısında kalıcı etkiler yaratıyor.
Hatırlatalım, amaç Tekel'den para elde etmek olabilir. Ama alanı zengin etmek gibi bir amaç da olamaz. Toplum sağlığı hepsinden önemli.