Bu nedenle banka verdiği paranın peşine düşer. Müşterinin gerçek ihtiyaç nedenini ve miktarını belirler. Verdikten sonra da bu paranın doğru kullanılıp kullanılmadığını denetler. Yanlış bir işlem olursa, krediyi sınırlar. Müşteri de "karışma bana" diyemez. Kredi s"zleşmesinin maddelerini ise hiç tartışamaz. çünkü imzalamıştır bir kere. Hele hele; kredi s"zleşmesini kendisi hazırlamışsa. S"zleşmeyi hazırla, imzalat, sonra da paraları alırken taahhütleri tartışmaya başla! Hiç olmayacak bir iş tabii_IMF'den yüklü bir kredi kullandık. Ancak geçen haftalarda hükümet üyeleri kendi hazırladıklerı bu niyet mektubunun bazı maddelerini birkaç kez tartışınca IMF de ürktü. Bir tepkide bulundu. Belki aşırı bir tepki. Ama kaçınılmaz... Gelelim karşı versiyona. Hükümetin niyet mektubunda IMF'ye taahhüt ettiği bütün reformları iki ay içinde Meclis'ten geçirdiği biliniyor. Bu gerçekten müthiş bir başarı. Geriye ne kaldı ki? Atamalar mı "nemli, yoksa reformlar mı? Elbette reformlar. O zaman neden IMF bu küçük ayrıntıyı bu denli abartıyor? Ardında başka bir hesap mı var acaba?_ Asıl sıkıntının TELEKOM Kurulunun oluşumundan kaynaklandığı anlaşılıyor. Niyet mektubunda geçenler aynen ş"yle: "....ticarileştirilebilmesi amacıyla" "....Genel Kurulun atayacağı yeni profesyonel y"netim kurulu" "_.y"netimin üyeleri yetkinlikleri kanıtlanmış ve tecrübe sahibi kişiler olacak" "_y"netim Kurulu ve üst düzey y"netimde bu konularda "zel sekt"r tecrübesi olan üyeler bulunacak" (Bu şekilde oluşturulmuş Y"netim Kurulu ve üst y"netimin atanması sekizinci g"zden geçirmenin tamamlanması için koşuldur)Mektubun TELEKOM'la ilgili kısmın başlığı da ş"yle; "Türk ekonomisinde "zel sekt"rün ve yabancı yatırımın rolünün artırılması". Daha "nce de yazdık. TELEKOM bir simge. "zelleştirme ve yabancı sermayeyi çekmenin simgesi. Bu kuruluş son on yılda gereken yatırımları yapmamış, siyasi kadrolaşma nedeniyle maliyetleri şişmiş ve satış değeri de belki de onda bire düşmüştür. şimdi bekleyen bir sürü yatırım var. Ama devlet bunları hangi bütçesiyle yapacak ki?Niyet mektuplarına genellikle ilgili bakan ve Merkez Bankası Başkanı imza atar. Ancak bu kez üç lider "biz buna harfiyen uyacağız" diye ek bir mektup yolladılar. Güçlü bir güvence verdiler. Bunun üzerine TELEKOM sıkıntısı çıkınca, belki de, IMF 'bu işten mahçup olmadan çıksam' diye düşünmeye başladı. çünkü siyasal irade noksanlığı ve ayak sürüme g"rülüyor. çıkan 15 yasanın büyük kısmı "nceki programdan kalma. şimdi de uygulamada sıkıntıların çıkacağı izlenimi var. üstelik IMF'den kurtulma nidalarının giderek, hükümette ve basında, yaygınlaştığı bir ortamda bu program yürür mü? Sorgulanan işte bu. hursit@marun.edu.tr Ticarette risk yoktur. Malı satar, parayı alırsınız. Ancak vadeli satarsanız risk oluşur. Bankalar da risk kurumlarıdır. çünkü bankacılıkta çoğu işlem vadelidir. Başta da krediler.
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025