YazarlarKurtar bizi Ceylan

Kurtar bizi Ceylan

20.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kurtar bizi Ceylan

Kurtar bizi Ceylan
20 Aralık 1998
Nora ROMİ

Ah ah, o günlerin kıymetini bilememişiz. Biz bize ne de güzel eğlenirdik. Giderdik o küçücük "dükkan"a, sabaha kadar dans ederdik. Çevremizdeki herkes kafamıza göre olurdu. Milletle iki çift laf eder, arkadaş olur çıkardık. Ah Ceylan ah, bıraktın o güzelim kulüpleri; 20'yi, 2019'u; mahvettin bizi.
Durumu açıklayayım. Cuma akşamı Havana'ya gittik. Girişte para istediler. Olabilir, yakında lokantalara da yemek için değil, girmek için para vereceğiz zaten. Tam art arda 5'likleri masaya bırakırken içeriden kötü bir Türkçe sözlü şarkının nağmeleri yükseldi. "Ayıp artık" dedik. Nasıl olduğunu bile anlamadan yanımızda oranın işletmecisi Emre Ergani'yi bulduk. "Bir sorun mu var," dedi. "Yok da, yani şimdi böyle bir yere girerken bu sesleri duymak doğru mu," dedik. "Yerse," gibilerinden başını eğdi. Haklı, insanlar bunu istiyor. İçeri girdik. Şu İstanbul gece hayatından dünyada bir tane daha yok. Ne Londra'da ne New York'ta, inanamazsınız... Aynısından 50 tane bir yerde nasıl olabilir? Ortalık dizde biten, gri yandan yırtmaçı olan etekler giymiş; file üstlü, minik çantalı, bantlı pabuçlu kızlarla dolu. Herkes birbirinin aynısı. Peki bakışlar bu kadar benzeyebilir mi? Benzer. Çünkü herkeste lens var. Burası İstanbul. Oradan arkadaşlarımızı da kaçırarak kendimizi Magma'ya attık.
İçeride bizden başkası yoktu.
İşletmecilik başka bir şey olsa gerek. 1990'ların başında kutu kadar bir yer açan Ceylan Çaplı, o yeri tıklım tıklım doldurmuş ve senelerce idare etmişti. Onu taklit eden hiçbir yer de tutmamıştı. Orada herkes birbirinden farklı görünümlü, özgün tiplerdi. Gelenler sosyetik bile olsa oraya uygun takılırdı. Yani canı nasıl isterse... Kimse bakışlarıyla çevresini matkap gibi delmezdi. Dans edilirdi. Kollar iki yana açılarak uçak gibi uçulur, yerden çiçek toplanırdı (Gerçi Ceylan, Cihangir Oteli'nin beşinci katında bir bar açtı ama yeterli değil, kesmiyor. Disko lazım, disko).
Şimdi bana kızıyorlar, eskisi kadar gezmiyorsun diye. Niye gezeceğim ki? Bizim anladığımız tarzda eğlence kalmadı. Diğerlerine de üç ayda bir gittiniz mi giyimden müziğe sosyal yaşamın bütün özetini alabilirsiniz. Meyhaneler, Türkçe pop mekanları ve "madi" Şamdanvari, sosyetik yerler tıklım tıklım. Gerisi yok!
Bu arada ben bu ekonomik krizin gerçekliğinden de şüphe etmeye başladım.

Anlamını bilseniz iyi olabilir
Adım artık toplumumuza malolmuş bir isim olmak üzere. Çünkü Hülya Avşar tekrar sinemaya dönüyor ve Zuhal Olcay'la çevireceği filmde "Nora" adında Ermeni asıllı bir akıl hastasını canlandıracakmış.
Evet, artık Nora benim adım olmaktan çıkıyor, hepimizin bir parçası haline geliyor. Film piyasaya çıkınca uzun bir süre Nora da Nora diyeceğiz. Bari sizlere anlamını açıklayayım.
Latince'de Honora (onur) kelimesinden geliyor. Ama Arapça'da "parlak ışık" demek. Bir zamanlar Suudi Arabistanlı bir arkadaşım şaşırdıkları zaman "Ya Nora Nora!" dediklerini söylemişti. "Hay Allah, bak görüyor musun, e noolcek şimdi" anlamında...
Bir de James Joyce'un karısı Nora var. Ona erokomik (hem erotik hem komik) mektuplar yazardı. Şöyle mesela: "Evet tatlım 'benim güzel yabani çit çiçeğim'. Sana olan bu ruhsal aşkımla yanyana ve onun içinde aynı zamanda vücudunun her zerresi için, her kokusu ve hareketi için vahşi, hayvanca bir arzu da var."

Dünyanın en iyileri
Bu hafta tenis derslerine ne dersiniz?
* Harbour Club: Milano, Tel: 00392452861
* The Queens Club: Londra, Tel: 00441713863429 Wimbledon'a çok yakın!
* St. Alban's Mount: Washington, Tel: 0012023632131

Annemin köşesi
Her ne kadar annemin çok başarılı, çok yetenekli ve yaratıcı bir kadın olduğundan sık sık bahsetsem de bazen beni çok zor durumda bırakır. Mesela gayet saf bir eda ile kocama onunla buluşacağım günler ne kadar stresli olduğumu, onunla görüştükten sonra da yürüyen joker gibi dolandığımı anlatmıştı (Bekar zamanlarımızda tabii). Oysa böyle şeyler söylenmez erkeklere. Sonra inim inim inletirler insanı. Ben de böyle bir şey yaptığında onu kıstırır, bağırıp çağırmaya başlarım. "Beni anlamıyorsun!" diye inim inim inlerim. Ve annem büyük bir soğukkanlılıkla cevap verir: "E bu çok normal. Annesiyle derdi olan sensin. Benim annemle bir sorunum yok. Benimki kızımla. Tabii ki seni anlamıyorum," der. Bak bak bak... Anasıyla sorunu olmayan anasıyla sorunu olanı anlayamaz demek istiyor bana.

KEŞFETYENİ
Herkes şaşkına döndü! Çantasından 'büyü' çıktı
Herkes şaşkına döndü! Çantasından 'büyü' çıktı

Cadde | 21.05.2025 - 10:57

Evlilikleri magazin gündeminde yer alan Hailey Bieber'ın bu sefer çantasından çıkan 'aşk büyüsü' konuşuluyor.

Yazarlar