Geleceği ‘gök’te arayacaklar...

Otomotiv üreticileri, bir yandan elektrikli ve otonom araçlar üzerinde çalışırken, diğer yandan da “göklerde” bir gelecek olup olmadığına bakıyor. “Uçan araçlar” geliştiren firmalara yatırım yapan devler çoğalıyor...

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde büyük kentlerin, “trafik sıkışıklığı” sorunuyla giderek daha fazla karşılaşması, küresel otomotiv üreticilerinin sadece alternatif enerji seçeneklerine değil, alternatif ulaşım seçenekleri konusuna da el atmasını sağladı. Bir yandan elektrikli ve otonom (kendi kendine gidebilen araçlar) teknolojiye sahip araçlar için çalışmalarını hızlandıran, kaynaklarını buraya yönlendiren dev üreticiler, diğer yandan da “alternatif ulaşım” konusuna yatırım yapmaya başladı.

Elektrikli araçlar geliştirilmesi için enerji şirketlerine, otonom araç teknolojilerinin yanı sıra araç paylaşımı platformları için de “melek yatırımcı”lara ortak olmaya başlayan otomotiv devleri, “yeni nesil ulaşım” konusu için de “uçan araçlar geliştiren” şirketlere yönelmeye başladı. Dünyanın mega kentlerinde “yoldan çıkmak” ve “kurtuluşu havada bulmak” isteyenler için yatırım yapan, alternatif geliştiren Daimler, Geely, Italdesign gibi firmalara, Volkswagen çatısı altındaki Porsche de eklendi.

Cenevre Fuarı’nda açıklama yapan Porsche yetkilileri, çok uzak olmayan bir gelecekte, büyük kentlerdeki insanların “klasik ulaşım çözümleriyle” evlerinden havalimanlarına ulaşmakta bile zorluk çekeceğini vurgularken, “Ulaşımda şu an hiçbir sıkışıklık yaşanmayan, yeni bir boyut var. Biz, niçin bu konuda birşeyler geliştirmeyelim?” ifadesini kullanıyor. Porsche yetkilileri, Meksika veya Brezilya’nın büyük kentlerinde 20 kilometrelik bir mesafenin kimi zaman 4 saatte kat edilebildiğini hatırlatırken, bunun, uçan araçlarla sadece birkaç dakika alabileceğini de vurguluyor.

Mercedes’i de çatısı altında bulunduran Alman devi Daimler, “üç boyutlu ulaşım” diye de nitelendirilen “uçan araçlar” konusunda “Volocopter” şirketine ortak olmuştu. Volocopter, iki kişilik “uçan taksi” geliştirme konusunda çalışıyor. Volvo’nun sahibi Çinli Geely Holding ise, Amerikan uçan araç üreticisi olan ve ilk modelini gelecek yıl piyasaya sürmeyi hedefleyen Terrafugia’yı satın almıştı.

VW Grubu bünyesindeki Italdesign ise, a “Pop.Up Next” adını verdiği ve kendi kendine gidebilen bir otomobil ile insansız hava aracından (drone) oluşan konseptini tanıtmıştı. Italdesign, bu konuda uçak üreticisi Airbus ile birlikte çalışıyor.

Dünyanın ilk seri üretim uçan otomobili PAL-V Liberty ise, Cenevre’de halen tanıtılmakta. Aracın 2019’da satışa çıkması hedefleniyor.

Renault’dan ‘robot taksi’ denemesi

Renault, Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya tanıtımını gerçekleştirdiği “EZ-GO” konseptiyle paylaşımlı ulaşıma yeni bir fikir getirmiş. “EZ-GO”, kalabalık şehirlerde ulaşımı kolaylaştıracak yeni bir otonom ve paylaşımlı bir “robot taksi” konsepti. EZ-GO, bir uygulama üzerinden veya şehir içindeki sabit istasyonlardan çağrılabilirken, özel araçların konforuyla, toplu taşımanın verimliliğini, güvenliğini birleştiriyor. 4. seviye otonom sürüş becerisine sahip EZ-GO, öndeki araçla olan takip mesafesini kontrol etmesinin yanı sıra şeritte kalabiliyor, şerit değiştirebiliyor.

Türkiye’ye sipariş üzerine gelecek

Fiat’ın dinamik spor ve üstü açık modeli 124 Spider, Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni “S-Design” versiyonuyla tanıtıldı. Türkiye’de sipariş üzerine satışa sunulması planlanan 124 Spider S-Design versiyonunda, yeni 17 inçlik alüminyum alaşım jantlar ve dış mekanda bulunan çelik renkli kaplamalar dikkat çekiyor. Marşpiyel üzerinde tüm gövde boyunca kırmızı şeritlerle klasik modele gönderme yapan otomobilin bagaj kapağındaki İtalyan bayrağı rozeti de, S-Design’ı diğer versiyonlardan ayırıyor. 124 Spider S-Design’da 1.4 lt (140 HP) turbo benzinli motor ve 6 ileri manuel şanzıman var.

Kia’nın Avrupalısı 3. nesli gördü...

Koreli üretici Kia, Avrupa pazarı için geliştirip Avrupa’da ürettiği ilk araç olan Cee’d modelinin üçüncü neslini, Cenevre’de tanıttı. Üçüncü nesil Kia Cee’d Hatchback ve Sportswagon, markanın yeni tasarım diline uygun olarak şekillendirilirken, daha dinamik görünüyor. Daha lüks bir hava taşıyan iç mekan ise, Cee’d modeline farklılık katıyor. Orta sınıfta yer alan yeni Cee’d, yeni nesil motorların yanı sıra yeni süspansiyon sistemi ve donanımlarla iddialı olacak.

Yeni Berlingo’yu otolara uydurdu!

Fransız üretici Citroen, Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni hafif ticarisi Berlingo’nun dünya tanıtımını gerçekleştirdi. Berlingo’nun ön tasarımını, binek modellerinin tasarımına uyduran Citroen, böylelikle daha çekici bir formül bulmuş. Marka, bunun yanında fuarda tasarımını ve teknolojilerini yenilediği C4 Cactus ile EAT8 tam otomatik şanzımana kavuşan C4 SpaceTourer modelini de sergiledi. “C4 SpaceTourer nereden çıktı?” diyorsanız, o eskiden C4 Picasso’ydu ama adı değişti...

Lüks elektrikli markasını yarattı

İngiliz Aston Martin, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda, bir yandan Lagonda konseptini sergilerken diğer yandan da bu adın, artık “dünyanın sıfır emisyonlu ilk süper lüks markası” olacağının da ipucunu verdi. Tahmin edilebileceği gibi Tesla’ya rakip olacak Aston Martin, “Lagonda Vision Concept”in benzeri ilk elektrikli modelini, 2021’den itibaren üretmeye başlayacak. Lagonda Vision Concept’in iç mekanı, aracın ön bölümünde motor bulunmaması nedeniyle bir hayli özenle yaratılmış. Hatta içeride Prenses Margaret’in oğlu ve mobilya tasarımcısı olan David Linley’in de imzası var.

Cenevre’yi de etkisi altına aldı...

Ford’un, “Bullitt” filminin 50’nci yıl dönümünü nedeniyle ürettiği yeni özel versiyon Mustang Bullitt, Cenevre’yi de fethetti. Filmde kullanılan klasik Bullitt ile birlikte sergilenen yeni Mustang Bullitt, haziran ayından itibaren Avrupalı müşteriler için üretilmeye başlanacak ve yıl sonuna doğru teslim edilecek. Araç, 5.0 lt V8 motora sahip ve 464 PS güç üretebiliyor. Siyah veya klasik koyu yeşil dış renk seçenekleriyle sunulan Mustang Bullitt, 19 inç özel jantlar, kırmızı Brembo fren kaliperleri ve arkada Bullitt logosu gibi özellikleriyle öne çıkıyor.

‘Türkiye pazarını çok yakın izliyoruz’

Peugeot CEO’su Jean Philippe Imparato, Türkiye pazarının gerek kendi markaları gerekse de PSA Peugeot Citroen açısından çok önemli olduğunu belirterek, “Bölge yönetimimiz her ay bize Türkiye ile ilgili özel sunum yapıyor. Türkiye’deki performansımız, bizim için kritik önemde” ifadesini kullandı.

Cenevre Otomobil Fuarı’nda Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Imparato, PSA Grubu olarak satış adetleri ile pazar payı, karlılık ve müşteri memnuniyeti konularındaki performansa büyük önem verdiklerini anımsatırken, bu anlamda Türkiye’yi yakından izlediklerini kaydetti. Şirketin, bölgeden sorumlu yetkililerinin, her ay Türkiye’ye özel sunumlar yaptığını ve rapor verdiğini de vurgulayan Imparato, PSA Grubu’nun tüm markalarının performanslarının çok sıkı izlendiğini ifade etti. Citroen’in halen Türkiye’de bir distribütörü bulunduğunu anımsatan Imparato, bunda bir değişiklik öngörmediklerini, performans kriterlerinde dramatik bir değişim olmadıkça sistemin değişmeyeceğini söylerken, sadece gerekli olursa ileride tüm markalarının PSA çatısı altında olabileceği gibi bağımsız distribütör çatısı altında da toplanabileceğini kaydetti.

‘Tercih yapacaklar’

Dizel motorların yasaklanması gibi konularda radikal davranmayacaklarını da belirten Peugeot CEO’su Jean Philippe Imparato, gelecek yıldan itibaren lanse edecekleri tüm modellerin dizel seçeneğinin yanı sıra mutlaka “elektrikli veya elektriklendirilmiş (hibrit)” versiyonunun da olacağını, böylelikle seçim şansı tanıyacaklarını anlattı. Imparato, “Ülkeler ve tüketici isteklerine göre motor talepleri değişmekte. Dizeli yasaklayan ülkeler, şehirler olabilir ama bunları serbest bırakanlar da... Her şehir için özel bir motor geliştiremeyiz. Araçlarımızı modüler platformla üreteceğiz. Dolayısıyla kullanıcıların tercihlerine göre modellerimizde farklı motor seçenekleri sunacağız” diye konuştu.

Amarok’un en sportif versiyonu geldi

Volkswagen Ticari Araç’ın pick-up modeli Amarok, en sportif versiyonu “Canyon” ile satışa sunuldu. Performansının yanı sıra görünümüyle de dikkat çekici olan Amarok Canyon, 174 bin TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Amarok Canyon’un dış tasarımında sportif çamurluklar, bi-Xenon farlar ve LED gündüz sürüş farları, çift krom şeritli ön ızgara, karartılmış arka stop lambaları, krom çerçeveli ön sis farları, mat siyah sportif bar ve basamaksız mat siyah yan barlar, 17 inç “Aragua” alüminyum alaşım jantlar ve özel bal turuncu renk seçeneği dikkati çekiyor. Aracın içinde ise “Canyon” koltuk kumaşı, turuncu dikişli çok fonksiyonlu direksiyon simidi, vites topuzu ve emniyet kemeri, metal pedal kiti, ön park sensörü, 6.33 inç renkli dokunmatik ekran, ısıtmalı sürücü ve yolcu koltukları gibi detaylar var.

Amarok Canyon’daki 3.0 litlerik V6 dizel motor ise, araca performans anlamında büyük farklılık kazandırıyor. 204 PS güç ve 500 Nm tork üretebilen bu motor, Amarok Canyon’a her yolda avantaj sağlıyor. “4MOTION” sürekli 4 tekerlekten çekiş sistemli otomatik şanzıman ise, yeni Amarok Canyon’da standart.

Aksaray’da şimdiye dek 250 bin kamyon üretti

Mercedes-Benz Türk, 1986’da kurulan Aksaray Kamyon fabrikasında “250 bininci” kamyonunu üretti. 250 bininci kamyonun banttan inişi için özel tören düzenlenirken, törene tüm fabrika çalışanlarının yanı sıra Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, Kamyon Üretimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Dr. Andreas Bachhofer, Mercedes-Benz Kamyon Grubu Başkanı Stefan Buchner, Daimler Kamyon Grubu Pazarlama ve Satış Direktörü Till Oberwörder, Aksaray Kamyon Fabrikası’nın da bağlı bulunduğu Mercedes-Benz Kamyon Grubu Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Gerald Jank da katıldı.

Bantlardan inen 250 bininci araç olan “Actros 1853 LS 4x2”, İtalya’ya ihraç edilmek üzere yola çıktı. 2017 yılında kamyon ihracatını bir önceki yıla oranla yüzde 38 artıran fabrika, önümüzdeki yıllarda bunu daha da ileriye götürmeyi hedefliyor. Yüksek standart ve kalitede üretim yapan Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon fabrikası, Türkiye pazarı dışında başta Avrupa olmak üzere 5 ayrı kıtada 70’den fazla ülkeye kamyon ihraç ediyor.