Yıl sonunda genişletmek ve revize etmek üzere an itibarıyla 2015’in en iyi albümlerine dair kişisel listem aşağıdaki gibi
1- “Currents” Tame Impala
Yılın en iyisi. Bu albümü 10 yılın albümleri arasında da ilk sıralara koymakta hiçbir sakınca görmüyorum. Kevin Parker 70’lerin psychedelic rock’ını yorumladıkları ilk iki albümün ardından bu albümde dans pistlerine de yüzünü dönmüş, bunu yaparken ana akım popun da ilgisini çekecek şahane bir formül bulmuş. Kim bilir kaç kere remikslenecek bu şarkıların her biri zaman içinde. Daft Punk için “Random Access Memories” neyse, Tame Impala için de “Currents” biraz o. Katmanları, adım adım ilerleyen bir iç dinamiği olan, ince tasarlanmış, zamanla klasik olacak, modası hiç geçmeyecek bir çalışma. Bir albüm karşısında uzun zamandır duymadığımız heyecanı yaşatıyor.
2- “Get To Heaven” EverythIng EverythIng
İngiltere kaynaklı bir sürü iyi albüm dinledik bu yıl. Ama Everthing Everything’in “Get To Heaven”ı gibi orijinalini duymadık. Melodik, dinamik, şahane “catchy” gitar müziği, syhnthe’lerle destekli modern bir sound ve bunlara bir de The Police dönemi Sting’ini andıran sıradışı vokalleri ekleyin... Yenilikçi, zihin açıcı. Enerjisiyle kalbimizi kazandı.
3- “In Colour”-JamIe xx
“Loud Places” bu albümün star şarkısı oldu, kabul. Jamie’ye the xx’ten ekip arkadaşı Romy eşlik etmekte ve gerçekten de 2010’ların “Missing”i (bkz Everything But The Girl) olabilir bu şarkı. Ancak albümün sırrı ve mesajı “Sleep Sound” gibi parçalarda gizli. Elektronik müziğin farklı seviyelerinde dolanan Jamie xx’in kalburüstü müzik vizyonunu yansıtan şahane bir albüm.
4- “MultI-Love”-Unknown Mortal Orchestra
Yılın en iyi şarkılarından birini barındırması bir yana (bkz “Multi-Love”), albümde Unknown Mortal Orchestra dans, pop ve elektronik temeller üzerinde oradan oraya savrulmayı bir sanata çeviriyor.
5- Sound and Color Alabama Shakes
Southern Rock diye bir şey var ve bunu bize yakın zamanda hatırlatan albümlerden biri Alabama Shakes’in iki yıl önceki ilk albümü olmuştu. Bu ikinci albüm ilkinin tahtını zorlamakta. Brittany Howard’ın kendine has imza vokalleri, gitar, bas ve davuldan oluşan basit ve etkili sound. Eskimeyecek bir albüm daha.
6- “Born Under Saturn” Django Django
Her şey bir yana Londra çıkışlı
Django Django’nun ritim anlayışı bile onlara kulak kabartmanıza yeterli. İkinci albümleri ilki kadar dans pistlerinde değil, ama en az ilki kadar ritim odaklı. Synthesizerlar ve uzay vokalleriyle kesinlikle başkalarıyla karıştırmayacağınız özel bir sound’ları var. Hit olan “Reflections”tan ziyade “First Light” albümün ruhunu yansıtan iyi bir örnek.
7- “Beauty BehInd The Madness”-The Weeknd
Abel Tesfaye’nin ilki gibi karanlık tonlar taşıyan bu ikinci albümü için artık “mainstream” diyebiliriz. İlk albümdeki indie R&B havasından ziyade, ana akıma göz dikmiş bir pop albümü var karşımızda. Yılın en iyi R&B albümü olmasını sağlayan elbette Tesfaye’nin “mixtape” alışkanlıkları ve Michael Jackson tadındaki vokalleri.
8- “ComIng Home” Leon BrIdges
60’ların soul ve gospel gruplarını kendine kerteriz alan genç Curtis Harding bu yıla iz bırakacak bir ilk albüm yaptı. Yılın en iyileri arasında yer alıyor.
9- “Yours Dreamly” The Arcs
Black Keys gitaristi Dan Auerbach’ın yeni grubuyla yaptığı ilk albüm, The Black Keys’in garaj sound’una karşılık Auerbach’ın daha kişisel ve sofistike dokunuşlarını içeriyor.
10- “Soul Power” CurtIs HardIng
Yeni nesil soul farklı farklı alt türlerle evlilikler yaparak karşımıza çıktı bu yıl. Atlanta’dan Curtis Harding’in ilk albümü fabrika ayarlarına en yakın soul albümü olarak kayıtlara geçsin, listeye girsin.
CD
MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR
“No No No”-BeIrut
Zach Condon’ın (Beirut) müziği bir Balkan orkestrası atmosferi yaratıyordu. Teknik olarak bir Balkan orkestrası yoktu ortada ama müzisyenler vardı. Bu son çalışma daha ziyade klavye ve bilgisayar başında bir Condon’ın not defterine karalanan fikirlerini aktarması gibi düşünülebilir. Şahsi, minimal ama bence ilk iki albüm kadar değerli ve etkili.
“Keep The VIllage AlIve”-StereophonIcs
Stereophonics’in müziğini seversiniz ya da sevmezsiniz. Arasını pek görmedim. Bu klasik rock şarkıları, artık klişeleşmiş sözler hoşunuza gitmeyebilir ama bir yandan da 90’ların izlerini taşıyan Kelly Jones vokalleri ve gitarlar bir yerlerden ele geçirir sizi. Pop rock sınırlarında dolanan albümde farklı şarkılar ama aynı müzik var. Meraklısına...