Bu Bryan Ferry ne yapmaya çalışmaktadır?

20 Ocak 2019

Eski Roxy Music solisti, kült karakter, “sanat için müzik” insanı, moda ikonu Bryan Ferry, “Bitter Sweet” isimli son albümüyle ‘20’lere ışınlanıyor.

Cool” diyoruz, “cool” artık eskidi “uncool” oldu diyorlar. Peki yerine ne öneriyorsunuz? Popüler kültür tarihinde bazı insanlar “cool” olarak tanımlanır. Ve bu tanım değişmez. Değişirse onun adı anakronizm olur. Bugünün cool insanlarını (eğer böyle bir şey varsa) hangi isimle tanımlayacağına Y’ler Z’ler karar versin. Biz X’ler olarak yolumuza cool ile devam edelim. (Bu sözcüğü havalı diye Türkçeye çevirenler var ama yanlış. Cool’u Türkçeye çevirmek çok zor. Ben çeviremiyorum.)

Uzattım biliyorum. Müziğin “cool”larından birinden söz edecektim. Modası geçmeyen daha doğrusu “moda üstü” işlere imza atmasıyla tanıdığımız Bryan Ferry son albümünde ‘20’lerin caz, blues, swing, ragtime gibi tür ve alt türlerinin etkisinde. Nedir, neler oluyor, Roxy Music solisti, art-rock geçmişini bir kenara bırakıp neden ‘20’lere dadanmış diye sorabilir müzikseverler. Ferry, Netflix’in birinci dünya savaşı sırasında Berlin’de geçen suç ve polisiye dizisi Alman yapımı “Babylon Berlin”in müziklerine imza atmıştı. Hatta üçüncü sezonu beklenen dizide Ferry, bir

Yazının Devamı

Kerim Çaplı’nın kayıp albümü

19 Ocak 2019

“Kerim Çaplı Project Kayıp” adlı albüm, yıllar sonra tozlu raflardan çıkan kayıtlardan derlendi ve yayınlandı. Söz müzik, enstrümanlar ve düzenlemeler bugün pek az kişinin hatırladığı yetenekli müzisyen Kerim Çaplı’ya ait.

ABD’de büyüyen ve 30 yaşında Türkiye’ye gelen Kerim Çaplı’yı ilk Jazz Stop’ta görmüştüm. ‘90’ların başı olmalı. İstiklal’in soğuk, ıslak ve çamurlu sokaklarından Büyükparmakkapı Sokak’ta, çok değerli ve güzel insan rahmetli Engin Abi’nin (Yörükoğlu, Moğollar) Fransa’dan döndükten hemen sonra o zamanların yegane modern mekanı olan Hayal Kahvesi’nin karşısına açtığı kulüptü. Burası o dönem Bülent Ortaçgil ve Erkan Oğur’dan genç cover gruplarına, cazcılara, rockçılara geniş bir yelpazede pek çok müzisyenin buluşup tanıştığı ve çaldığı bir yerdi. Engin Abi de zaten burayı işletmecilik yapmak için değil bunun için açmıştı bence.

Kerim Çaplı sahnede tek başınaydı. Aynı anda bas ve keyboardlar çaldığı bir sahne düzeneği kurmuş Stevie Wonder’dan bir şeyler söylüyordu. O kadar acayipti ki, inanılmaz bir müzik ve vokal geliyordu kulağımıza. Fakat baktığınızda sahnede bunun karşılığını göremiyordunuz. Üzerindeki deforme kazağı aylardır çıkarmamış gibi duruyordu. Gri kumaş

Yazının Devamı

Türk’ün kafası nasıl çalışır?

15 Ocak 2019

Neredeyse 50 yıldır Türk’üm, hâlâ Türk’ün kafası nasıl çalışır dendiğinde, bir iki klişeden öteye geçemiyorum. “Biz pratik milletiz” deriz. Hayatımız, birbirimizin hayatını zorlaştırmak, karşı tarafa meydan okumak üzerine kurulu. Bunun nesi pratik? Menemenin soğanı için işi gücü bırakıp günlerce tartıştık. “Soğansız yiyenler hayattan keyif alamaz” yazan bile oldu. Sonuç? İsteyen soğanlı istemeyen soğansız yer, kime ne? Bu kadar tartışma “pratik” mi? Ne işe yaradı?

Gündemde “akraba evliliği” var. Psikopatlarla dolu bir ailenin suç hikâyesinden konu geliyor Cumhuriyet rejimine dayanıyor. Akraba evliliğini rejim istemiş, onun için böyle olmuş bilmem ne. “Biz ne güzel aile arasında kardeş kardeşe evleniyorduk, ne oldu bize ve değerlerimize?” denmesine az kaldı. Çoktan geçmiş bitmiş tartışmaları, bilimsel gerçekleri, kurcalayıp yeniden tartışmaya açmanın ve dünyanın en bayat terazisinde evet / hayır, doğru / yanlış diye not vermenin nesi pratik?

Etrafa bir bakın, gündemimiz bu mu?

Poşet de poşet. Yahu arkadaş, anneannelerinizin pazar filesi yok muydu? Al bir file, konuyu kapat. Hiçbir şeye itiraz etmeyen milletimiz poşet paralı olunca neredeyse topyekûn seferber oldu. Geçen gün biri

Yazının Devamı

2019 bereketi

13 Ocak 2019

Tame Impala yeni albümle geliyor. Nick Cave, The Bad Seeds ile stüdyoda. The Who’nun, The Chemical Brothers’ın, The Cure, Thom Yorke, Vampire Weekend, My Bloody Valentine’ın yeni albümleri de yola çıktı bile.

2018’in listeleriyle bir süredir köşemiz işgal altındaydı. Yılın son ayını bu tatlı işgal altında bitirip yıl sonu raporumuzu tamamladıktan sonra şimdi de biraz 2019’a bakalım. Bu yıl takip ettiğimiz beğendiğimiz pek çok büyük isim faaliyette ve turnede olacak. Turne demek de zaten genellikle yeni albüm demek.

Eylülde Los Angeles’ta çalışmaları başlayan Nick Cave and The Bad Seeds’in yeni albümünün kayıtları tam gaz devam ediyor. Cave albüme dair yaklaşımını “Bir besteci olarak hayatımın büyük kısmı hayal kurarak geçti. Biz profesyonel hayalciyiz” diyerek belli etmişti. İstikrarlı hayaller diliyoruz Cave’e.

Aynı şehirde albüm tamamlamaya kararlı bir diğer sanatçı Liam Gallagher. İkinci solo albümünü eylülde tamamlayacağı bilgisi var.

Son yılını turnede geçiren Jack White’ın ciddiyetle eğildiği albüm projesi, yan projelerinden The Raconteurs ile olanı. Şaka maka The Raconteurs’ün son albümü “Consoler of The Lonely”nin (2008) üzerinden 10 yıl geçmiş. Ekip Nashville’deki Third Man

Yazının Devamı

Yeni müzik: Sasha Sloan

12 Ocak 2019

Sasha Sloan, Charlie XCX, Camila Cabello, Tinashe, John Legend gibi isimlere şarkı vermiş bir besteci. Yayınladığı solo albüme bakılırsa aynı zamanda dikkat çekici bir şarkıcı olma yolunda.

Günümüzde iyi pop bestesi bulmak zor iş. Lokantalardaki fabrikasyon mezeler gibi pop piyasasındaki besteler de hep aynı tatta. İcracı kim olursa olsun benzetmeyi mazur görünüz- her dükkanda aynı şeyi yiyormuş gibi oluyor insan.

Bu durumda birazcık standart dışı besteler yapan biriyseniz hemen değeriniz artıyor. Boston’da doğup büyüyen Sasha Sloan pop müzik endüstrisindeki genç bestecilerden. 12 yaşından itibaren evlerinin garajında şarkılar kaydeden ve Soundcloud sayfasına koyarak paylaşan biri. Aslında standart bir gelişim. Bunu bugün imkanı olan neredeyse her genç yapıyor ama bir süre sonra ilgilerini kaybediyorlar. O, ailesinin müziğe ilgisinden dolayı devam edebilmiş. Çokça Amy Winehouse dinlediği kayıtlarda var. Berklee College of Music’te piyano (ve Music Business) eğitiminin ardından kendine müzikte bir gelecek aradığı Los Angeles’a taşınıyor. Genç bir cazcı olarak varolmaya çalışırken -ve pop müziği snobe ederken- kendini pop besteleri yaparken buluyor. Nefretin sevgiye dönüşmesine

Yazının Devamı

Promosyon tüketicinin yararına mı?

1 Ocak 2019

Pazar günü “Müzikli, kültür sanatlı yeni yıl dilekleri” yazmıştım. Kitapta KDV’nin inmesi, hatta sıfırlanması, konser, tiyatro biletleri üzerindeki ağır vergi ve harçların hafifletilmesi, devletin bu alanlara ciddi anlamda destek vererek makul bilet fiyatlarının bulunduğu ortamı yaratması diye sıralamıştım. Aynı gün sinema âleminde kıyamet koptu. Salon sahibi Mars’ın, promosyonlarla sattığı biletlerden elde edilen gelirlerini yapımcılarla paylaşmamasının uzun zamandır büyük bir sorun olduğu meydana çıktı. Karşılıklı restleşmeler, Twitter’dan ağır mesajlar havada uçuştu.

Bu durum bana müzik dünyasında yıllardır yaşanan ama sanırım bu kadar dikkat çekmeyen fiyatlandırma ve gelir tartışmalarını hatırlattı. Albümler neden bu kadar pahalı, konser biletleri neden bu kadar pahalı? Bu sorular hep sorulur durur ama yanıtları ya duyulmaz ya da tek bir yanıt olmadığından gargaraya gelir.

Halbuki sinema tartışmasıyla gündeme gelen de aslında aynı meselenin farklı bir yüzü. Geleceği hiç düşünmüyoruz günü kurtarıyoruz. Yapımcılar, saloncularla bir dönem gayet iyi anlaştı, karşılıklı günü kurtardılar. Şimdi gelirlerin dağılımında kavga çıktı. Çünkü uzun vadeli düşünmüyoruz.

Bakın mesela promosyon

Yazının Devamı

2018 playlist’i

29 Aralık 2018

2018’de dikkat çeken 20 albümü incelediğimiz serinin ardından buyrun bu da 2018 playlist’i. Yıl biterken fonda çalsın, yeni keşiflere vesile olsun.

“All For You” - FEMME: 2016 tarihli “Debutante” adlı albümünü not ettiğimiz FEMME’in, bu yıl içinde yayınladığı “2.0” adlı EP’den nefis bir party starter.

“Gonna Love Me” - Teyana Taylor: The Delfonics sample’ıyla giren ardından şahane bir vokalle kalpleri fetheden bir şarkı. Yepyeni gözde soul vokalimize merhaba diyelim.

“Nobody” - Mitski: Yılın en iyi şarkısı listesini sıralı yapmadım. Ama illa sıraya zorlansam ilk üç içinde olurdu “Nobody”. Yer aldığı albümün ötesinde etkileyici, duygusal açıdan çok güçlü bir şarkı.

“Love You So Bad” - Ezra Furman: 2018’de ‘80’ler usulü rock’n roll’un nereden geleceği hiç belli olmadı. Bakın Furman’ın hayli renkli albümünden güldür güldür geliyor mesela.

“Don’t Wanna” - Washed Out: Güneşin altına yat, suya yakın bir yer olsun. Elinin altında bir kokteyl ve etrafında ilgini çeken birileri. Biliyorum klişe ama güzel bir klişe. Her zaman çalışır.

“AlIen”- Beach House:

Yazının Devamı

Yılbaşı değil, yıl sonu yazısı

29 Aralık 2018

Bir yaşa kadar yılbaşı. Sonra olay yıl sonu oluyor. Doğum günleri gibi bir süre sonra yeni yaşın kutlamasından ziyade geçen yıla ağıt şeklinde geçiyor bu günler.

Artık varolmayan eski Kadıköy mekanlarından Trip’in yıl sonu partileri meşhurdu. İnsanların bilgisayarlarla kafe ve barları işgal etmediği zamanlardı. Bu tip yerlere içmeye ya da yalnızlıktan kurtulmaya ya da her ikisi için gidilirdi. Tercih yapmak çok kolaydı. Sayfalarca menü yoktu. Garsondan içeceğiniz şeyi isterdiniz. Marka söylemezdiniz yani.

Tam da yılın son yazısını yazarken eski sırt çantalarımın birinin içinden çıktı Trip’in yıl sonu partisi davetiyesi. Davetiye dediğim bir el ilanı. Kartpostal boyutundaki bu duyuru uzunca bir süre çalışma masamın üzerinde durmuştu. Sonra da işte çantaya atmışım demek ki. Üzerinde kocaman yıl sonu partisi yazıyor. Kimlerin çalacağının bir listesi de var. Trip yıllarca, yılın bu zamanı geldiğinde yıl başını değil yıl sonunu kutladı. Ona yakışan da buydu. Yılbaşı sevincini değil yıl sonu hüznünü yaşamak. O partide eğlence de bildiğiniz anlamda olmaz. Çünkü bu bir kutlama da değil bir tür “Yılın sonu bu vesileyle müzik çalalım belki bi’şeyler olur” toplaşmasıydı.

Yılın muhasebesi

Yazının Devamı