İngiltere’nin köpek sorunu

16 Aralık 2023

Londra’ya ilk geldiğimde dikkatimi en fazla çeken şeylerden biri sokakların bomboş olmasıydı. Kedi ya da köpek yok sokaklarda. Sincaplar, geceleri de tilkiler var bazen (2. Dünya Savaşı sonrası şehir genişleyince tilkiler ilk kez şehirlerde görülmeye başlanmış. İnsanlardan kaçarlar ve çoğunlukla geceleri ortaya çıkarlar.)

Sokak hayvanlarının olmaması önemli bir eksiklik gibi gelmişti. O kadar alışmıştım ki İstanbul’da, köşe başından bir kedi ya da köpek çıkmasına, adeta yoksunluk hissediyordum. (Sevgili rahmetli kedim Tekgöz’ü de sokakta bir duvarın dibinde bulmuştum.)

Öte yandan bir rahatlama hissinin de bu eksiklikle birlikte geldiğini itiraf etmem lazım. İnsanların henüz sokaklara dökülmediği, gece geç veya sabah erken saatlerde, tenha yerlerde başıboş ve saldırgan köpek sürüleriyle karşılaşma ihtimaliniz yoktu. Uzaktan acı acı havlayan tedirgin edici bir köpek sesi duymuyordunuz. Ama etrafta çok fazla köpek vardı. Hepsi sahipli ev köpekleri. Londra’da, özellikle merkezin dışındaki mahallelerde neredeyse her

Yazının Devamı

Betona güzelleme

12 Aralık 2023

Londra’nın tam anlamıyla merkezinde, City of London’da yer alan Barbican Center geçen hafta ilgimin odağındaydı. Zaman zaman çevresinde yürüyüşler yaptığım kafesine oturmaya gittiğim, güzel sergiler gezip konserler izleme fırsatı bulduğum Barbican, sınırları içine girer girmez bir tür bilimkurgu filmine adım atmışsınız hissi uyandırıyor.

Mimaride Brutalism adı verilen akımın etkisindeki mimarlar Chambarlain, Powell and Bon tarafından adeta betona güzelleme olarak tasarlanan, 1965-1976 yılları arasında inşa edilen 2000 konutluk proje, Londra’nın en eski ve en tarihi bölgesinin üzerine oturtulmuş. Burada milattan önce 200’e tarihlenen surlar yer alıyor. Bugün London Wall (Londra Duvarı) adı verilen bu surlar, şehri milattan önce 400’lerde kuran Romalıların milattan önce 200’lerde inşa ettiği surlar. İstanbul surlarıyla aynı yaştalar.

II. Dünya Savaşı’nda Alman bombardımanı (The Blitz) sırasında yerle bir olan bu bölgeye ne yapılacağı 1950’lerde tartışılmaya başlanmış. Bugün projenin bulunduğu alanın arsa çalışmaları zamanla tamamlanmış

Yazının Devamı

2023’ün en iyi albümleri–III

10 Aralık 2023

Yılın en iyi albümlerini hatırladığımız dizinin üçüncüsünde mutlaka dinlemeniz gereken beş albüm ve bir EP var. 

■ “Everything is Alive” – Slowdive  

1990’ların shoegaze öncüleri Slowdive, kısa süren bir başarı döneminin ardından dağılmış, 2017’de orijinal kadroyla yeniden bir araya geldiğinde yeni kuşakların ilgisini çekmişti. “Everything is Alive”, bu dönemin ikinci albümü. 1990’lardaki sound’a göre daha fazla elektronik unsur taşıyan müzikleri hâlâ çok etkileyici ve bana kalırsa grup hâlâ kendi alanında öncü. Shoegaze bugün farklı tarzların içinde yoluna devam ediyor. Dream pop ve indie türleri üzerinde büyük etkisi var. Ancak Slowdive gibi bu müziği ve kültürü başka türlü bir boyuta taşıyan az sayıda grup var. Albüm yer yer post-rock klasiklerini hatırlatan enstrümantal bölümlere de sahip. Devam eden turneyle birlikte yılın kesinlikle en dikkat çekici müzik olaylarından biri.  

Yazının Devamı

Manchester rol çaldı!

9 Aralık 2023

Londra bu hafta biraz buruk değerli okurlar. Chanel’in Metiers d’Art başlıklı moda şovu ben bu yazıyı kaleme alırken Manchester’de yapılıyor. Knightsbridge, Kensington, Chelsea ulusalararası oligarklar topluluğunun eş ve aileleri apar topar kuzeydeki sanayi, alternatif rock şehri Manchaster’a akın etmiş durumda. Şehrin kokoş mahallelerinde bir ihmal edilmişlik hissediliyor. Londra dururken Manchester da nereden çıktı sorusu zihinlerde.

Oasis’lerin New Order’ların takıldığı, dünyaya yayılan Manchester sound’unun doğduğu yerlerde şimdi şehre akın eden ünlüler ve zenginler Chanel kovalıyor.

Hollywood starları da şu anda o bölgede yoğunlaşmış gelen haberlere göre. Sokak aralarındaki mahalle pub’larında (mahalle kahvesi gibi okuyabilirsiniz) Kate Moss, Kristen Stewart gibi ünlüler görülmeye başlanmış. Tek tek isim saymayayım, tanıdık kim varsa orada.

Sabah BBC’yi açtım, bütün sabah programları bundan bahsediyor. Ne kadar dedikoducu olabiliyor İngiliz radyocuları bilemezsiniz. Ve İngiltere’de radyo hâlâ ne kadar önemli ve büyük ve

Yazının Devamı

Kılluminati örgütü

5 Aralık 2023

Yıllarca Trump’ın sarı saçlarına maruz kaldık. Yandan aktarma tabir edilen modelin ileri kuaförlük teknikleriyle kişiselleştirilmiş haliydi. Dünyanın herhalde her ülkesinin komedyenleri bu saçlarla ilgili espri yaptı. Trump’ın markaları hangisidir diye düşünsek bir tanesi de bu saç olabilir kesinlikle. Özenle boyanmış, alına düşme açısı ayarlı, her yanıyla dikkat çekici, beğenin beğenmeyin kayıtsız kalamayacağınız bir saç. Kendi içinde çeşitli gerilim dinamikleri barındıran bir saç (eyvah şimdi rüzgâr esecek ve saç havaya kalkacak gerilimi mesela). Şaka bir yana o saç bir sonraki Amerikan seçimlerinde yeniden Beyaz Saray’a girebilir diyor uzmanlar. İşte size güzel

bir devam filmi önerisi: “Saçın İntikamı”.

Herhalde 15 yıldır falan hayatımızda bir Geert Wilders var. İslamofobyanın gelişmesinde büyük emekleri olan, göçmenleri sevmediğini açık açık, kaba saba şekilde ifade eden, bu özellikleriyle de hayli oy toplayan, giderek taraftar sayısını artıran ve

Yazının Devamı

2023 dürümü

3 Aralık 2023

Yılın o zamanı geldi. Spotify’ın geride kalan yılı özetleyen müzik istatistiklerini paylaşmak artık moda da diyemeyeceğim, bir tür mecburiyet sanki. Sosyal medyada screenshot’lar alınmış alt alta dizilmiş geçen yılın nasıl geçtiği 24 takipçiyle paylaşılıyor. İnsanların kendilerini müzikle ifade etmelerini seviyorum, bakmayın böyle olayın mizahını yaptığıma. Müzik eskiden bu kadar ciddiye alınan bir şey değildi. Müzikle doğrudan ilgili değilse eğer, kimse ne dinlediğini falan konuşmazdı. Bu ülkede 15 yıl öncesine kadar radyoda ne çalarsa onu dinler, televizyondaki müzik kanallarında kimin klibini gösterirlerse ona bakar, sene sonunda da hepimiz aynı şeyi dinlediğinden çok fazla paylaşıp böbürlenecek bir durumumuz olmazdı.

“Geçen yıl Sibel Can dinledim (dinlettiler) galiba, sanki...”, “E ben de…”, “O zaman dağılalım.”

Yani kimse, eğer özellikle kafayı takmadıysa Avustralya’dan bir indie grubunu bulup dinleyemez, Nijeryalı bir caz grubunu eğer festivallerde falan ünlenmediyse bulamaz, elektronik müzik

Yazının Devamı

Hesaplı lüks

2 Aralık 2023

Greggs, İngiltere’nin en ucuz, öz be öz fast food’cusu. Dönerciler, suşiciler, dumplingciler, tapasçılar, tacocular, pizzacılar, hamburgerciler, rengarenk logoları ve mekanlarıyla sokakları ve fast food’u ele geçirmiş olabilir ama Londra’nın azıcık dışına çıkın Greggs’in ezici üstünlüğü sizi tokatlar.

Karşınıza çıkan ilk benzinci, arabayla içinden geçmek dışında hiçbir zaman uğramayacağınız gri kasabalar, yol kenarındaki buz gibi dinlenme tesisleri, sanayi sitelerinin çarşıları, toplu konutların içindeki üzgün AVM’ler hep Greggs’in alanlarıdır. Greater London denen Londra’ya yakın çember ve İngiltere’nin büyük şehirlerin kokoş merkezleri dışındaki bölümü (evet abartıyorum hafif) Greggs’in hükümdarlığıdır. Ladbrokes’ta her türlü bahis, yanındaki Greggs’de de karın doyurmaca (bu ikisi de genelde yan yanadır zaten).

En ucuz sandviçler, başka yerlerde pek yüzüne bakılmayan sausage roll (yani sosisli börek) muhtelif etli salamlı falan

Yazının Devamı

Şimdi onlar düşünsün!

28 Kasım 2023

İngiltere’de çalışma vizesi almak isteyen AB üyesi ülke vatandaşlarına yönelik uygulamada yıllık gerekli minimum maaş ücreti 26 bin sterlinden 35 bin sterline yükseltilecekmiş. İtalyan Corriere Della Sera’nın haberinde bunun İngiltere’ye çalışmaya gidecek İtalyan gençleri engelleyeceği belirtiliyor. İngiltere yeni mezun nitelikli meslek sahibi gençlere kapılarını kapatıyor deniyor. (İtalyanlar, gençlerinin yabancı ülkelere çalışmaya gitmesini bir tür felaket olarak görmüyorlar anlaşılan). Elbette konu sadece İtalyanlar değil. Bütün AB’ye üye ülkelerin gençleri için geçerli bir uygulama bu. Haberde, bugün İngiltere’de işe başlayan yeni mezun bir gencin başlangıç pozisyonu maaşının yıllık 30 bin sterlin civarında olduğu belirtiliyor. Bu durumda getirilmek istenen uygulamayla yeni mezunların bu ülkede çalışma şansı hiç kalmıyor, deniyor.

Birleşik Krallık’a 2022 yılında yasal olarak uzun süreli göçmen statüsünde kabul edilenlerin sayısı 1,2 milyon. Bu rakam her yıl

Yazının Devamı