Ayla Erduran

10 Ocak 2025

Dört yaşında kemana başladı. Karl Berger’den dersler aldı. 10 yaşında ilk konserini verdi. 1946’da Paris Konservatuarı’na başladığında 12 yaşındaydı. 1951’e kadar Paris’te kaldı ardından ABD’ye gitti. 1955’e kadar bu ülkede çalıştı, konserler verdi. Polonya’da yaşadı, konserler verdi, 1958’de Rusya’ya gitti, Moskova Konservatuarı’nda David Ostriakh ile çalıştı. Kariyerinde Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Asya’da çalmadığı, konser vermediği şehir neredeyse kalmadı. 2012’de Medaille D’Honeur – Medaille de Verneil nişanı aldı. Fransız Senatosu, alanında iz bırakan insanlara veriyor bu nişanı.

Önceki gün, dünyaca ünlü keman virtüözü Ayla Erduran, 90 yaşında vefat edince bu etkileyici, başarılı kariyer, bu büyük sanatçının yaptıkları bir çırpıda önüme dökülüverdi. Upuzun, hayranlık uyandıran, gurur dolu bir liste. Ancak insanoğlu görkemli bir özgeçmişten fazlası değil midir? O başarıların arkasında, ödenen nice bedeller, travmalar,

Yazının Devamı

Yapa zekâya karşı yeni koalisyon

5 Ocak 2025

İngiltere’de yaratıcı sektörler, içinde müzikten gazetelere, sanat kurumlarından, çevrimiçi içerik üreticilerine geniş bir kitlenin yer aldığı yeni bir mücadeleye hazırlanıyor.

İngiltere yaratıcı sektörü yılda 100 milyar sterlin büyüklüğünde bir değer üretiyor. Yapay zekâ şirketleri de bu üretilen değeri tek kuruş vermeden kullanmaktalar hâlihazırda. Elbette bu durum şu an İngiltere’ye özel değil. Dünyanın henüz hiçbir yerinde yapay zekâ teknolojisi üreten dev şirketler ve içerikleri yaratanlar arasında yapılmış doğru dürüst bir telif anlaşması yok. Büyük teknoloji şirketleri insanların alın teriyle, emekle, zamanla ürettikleri yaratıcı alana vahşi batıya hücum eden ve gördüğü yeri burası benim diyerek çitle çeviren öncüler gibi saldırıyor. Bilgi denizini kullanmanın bir bedeli var ama bu bedeli ödeyen yok.

Bugüne kadar yaratıcı sektörlerin temsilcileri çeşitli şekillerde bu sıkıntılarını dile getirseler de somut bir kazanım elde edemediler. Bu

Yazının Devamı

Kedili kitapların cazibesi

3 Ocak 2025

Kapağında kedi olan kitaplardan bahsetmiş miydim? Londra’da hangi kitapçıya giderseniz gidin raflarda sizi kedilerin karşılaması garanti. Gerçek kediler değil, kitap kapaklarındaki kediler. Tatlı, cici, yaramaz, tehlikeli, gizemli, tombiş, zayıf ama illa ve illa kedi. İçerikten bağımsız, kedileri anlatsın ya da anlatmasın fark etmez, uzaktan yakından kapağında kedi olan bir sürü kitap var ve kapakta kedi varsa satış artıyor, kedi varsa raflarda yer açılıyor gibi bir gerçekle karşı karşıyayız. Kimisi bunun kitapların artık marketlerde havaalanlarında satıldığını ve sıradan insanların dikkatini bu şekilde çekeceğini düşünüyor. Kimi içinse satış noktası önemli değil, kapakta kedi olduğunda kitap hemen ilgi çekiyor. İnternetteki bütün trafiğin yüzde 15’inin tek başına kedi videolarından geldiğini zaten biliyoruz. anlaşılan kedilerin “kitap trafiği”nde de hatırı sayılır bir payı var. İyi de bu kadar çok kedili kitabı ne yapacağız?

Başarı garantili

Yazar Tom Cox’un ilginç bir yazısı var. Kedi hikâyeleri ve kedilerle yaşadıklarını anlatan

Yazının Devamı

2024’te dikkat çeken beş yerli albüm

29 Aralık 2024

Son 12 ayda yayınlanan pek çok yerli albüm arasında dikkatimi çekenleri paylaşırken bu devirde albüm yayınlayan her müzisyeni ve firmayı, bu zorlu işi başardıkları için içtenlikle tebrik ediyorum

- “Kufi” – Duman

Duman’ın son stüdyo albümü “Darmaduman”dan 11 yıl sonra gelen 16 şarkılık uzunçalar “Kufi” müzik sahnesinde büyük bir eksikliği işaret etti. Son 11 yılda içinde gitar olan her türlü sentez, deneme, eski yeni karışımı işler, nostaljik işler, geçmişe saygı sound’ları, köklerimizi bulalım anlayışları, indie, folk, caz, blues, hip hop albümleri gördük, geliştik, başkalaştık, beğendik, sahiplendik, takdir ettik. Ama tarz arayışına, varoluşunu anlamlandırmaya harcadığı enerjiyi biraz da hikâye anlatmaya harcayan grupları dinlemenin tadı bir başka. Duman sonik denemelerini ilk albümü çıktığında bitirdiğinden yıllar içinde geriye yaşamak, görmek, anlatmak kaldı. Duman ne söyleyeceğine karar verdiğinde onu nasıl söyleyeceğini zaten biliyor. Şimdi, 11 yıl

Yazının Devamı

Soft Power

27 Aralık 2024

Geçenlerde Çinli otomotiv devi BYD’nin nasıl dünyanın en büyük eletronik otomobil üreticisi hâline geldiğini ve Tesla’yı nasıl solladığını anlatan bir yazıyı inceliyordum. Ekonomi savaşları (siyasal savaşın yanında) tam gaz devam ediyor. Bunu biliyoruz da, ben size başka bir savaştan bahsedeceğim. Bu da ekonomik savaş, ama işin özü soft power yani yumuşak güç denen kültürel hegemonyaya dayanıyor.

Savaş alanının bir tarafında Paris şehri var, diğer tarafında Roma. Bu iki yiğit şehir bir televizyon dizisini kendi şehirlerine almak için er meydanına çıkmış savaşıyorlar. Dizinin adı “Emily in Paris”. Paris’te çekilen ve Amerikalı genç marketingçi Emily’nin Paris’e taşınması ve burada çalışmaya başlamasıyla gelişen olayları anlatan dizi tam anlamıyla bir Paris klişesini yaşatıyor. Amerikalıların gözünde Paris neyse (aşk, ilişkiler, yeme içme, hayat tarzı, şehrin mimarisine dair ne kadar klişe varsa hepsi burada) onu yaşıyor. Gerçek Parislilerin ya izlemediği, izleyenlerin de tepkiyle seyrettiği,

Yazının Devamı

2024’ün en iyi albümleri–3

22 Aralık 2024

2024’ün en iyi albümlerini hatırlamaya devam

■ “Brat” - Charli XCX 

Charli XCX’in (Charli Aitchinson) günümüz pop ve elektronik müziğinin en iyi yanlarını alarak hazırladığı “Brat”, çıkar çıkmaz büyük ilgi gördü, yılın en başarılı albümlerinden biri olarak kayıtlara geçti. 31 yaşındaki Charli XCX, 2008’te Myspace’te ünlendi ve 2013’den bu yana albüm yapıyor, ancak büyük başarıyı bu albümle yakaladı. “Brat”, İngiltere’de 2024 yazının sembol sözcüklerinden biri oldu. Yaramaz çocuk anlamındaki sözcük Charli XCX lisanında kendine güvenen kişi anlamında kullanılıyor.  

■ “Hit Me Hard and Soft” - Billie Eilish 

Billie Eilish, kardeşi Finneas prodüktörlüğünde albümlerle yoluna devam etti bu yıl. “Hit Me Hard And Soft”, şarkıcı ve besteci olarak çok erken yaşta büyük bir başarı yakalayan Eilish’in büyüme ve yetişkin olma macerasını, bu sürece dair duygularını anlatan albüm oldu. Eilish

Yazının Devamı

Müzikte yeni model

20 Aralık 2024

Geçenlerde ilginç bir e-posta mesajı aldım. Billie Eilish’ten geliyor. Postacı Spotify. Yani Spotify üzerinden geliyor. Şöyle diyor mesaj: “2024’te Billie Eilish’in en büyük hayranları arasına girdin. Sana teşekkür etmek için sadece senin gibi özel hayranların sahip olduğu bir ürüne ayrıcalıklı bir erişim sağlıyor. Aşağıdaki tişört ve sweatshirtleri istiyorsan hemen satın alabilirsin.”

Yani bu bir reklam ve ürün tanıtımı. Billie Eilish’i çok fazla dinlemiş kullanıcılara gönderiliyor. Kızım sağ olsun ben de bu dinleyiciler arasına girmişim ve 45 sterline Billie Eilish tişörtü alma şansını (!) yakalamışım.

Tam da okuduğum bir yazının ardından geldiğinde anlamlı oldu. Yazı müzikte yükselen yeni sistemin “onlyfans” modeli olduğundan bahsediyordu. Onlyfans nedir? İçerik üreticilere videolarının izlenme oranlarına göre ve farklı abonelik şekilleriyle paraya kazanma imkânı sağlayan bir platform. Buradaki içerikler daha çok pornografik ve içerik üreticileri de çoğunlukla seks

Yazının Devamı

Yeni Duman albümü ‘Kufi’

15 Aralık 2024

“Darmaduman”dan 11 yıl sonra gelen “Kufi”, aşk ve memleket gündemi arasında tatlı tatlı gezinirken, bize dinlemekten sıkılmayacağımız yeni Duman marşları hediye ediyor

Ne zaman yeni bir Duman şarkısı yayınlansa, (son yıllarda Duman ve Kaan Tangöze internete ara ara şarkılar koymayı âdet edindi), insanlar arayıp dinledin mi diye sorar, yorum ister. Aslında bu şu demektir, “Biz çok beğendik sen ne diyorsun?” Sadece Duman’la yaşanan bir heyecan bu. Duman, iki albüm arası kendini ardına sakladığı sis perdesinden kafasını çıkarıp kendini göstermeyi kerhen tercih ettiğinde yaşanan bir tür doğa olayı.

Günümüzün popülerlerine bakıyorum, internete koyacak malzeme bulmak için atmadıkları takla yok. Kimi dövmesini gösteriyor, kimi arabasını, kimi biseps, kimi ‘clivage’ sergiliyor.

Duman? Duman ortada yok. Günümüzün müzik marketing stratejileri öğretisinin tam tersine hiç ama hiç yok, kendini saklıyor. Bu bir strateji değil varoluş biçimi onlar için ve az çok tanıyan herkes bunu bilir.

Ne

Yazının Devamı