Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Konumuz Yunanistan. Evet biz de bir kısım tatil Türkleri gibi fırsatını bulduk, bir Yunan adasına gittik. Gitmez olaydık. Sakın gitmeyin, görmeyin!

Asabi bir tatil yazısı

Yunanistan’a gidelim dedik. Görgüsüzlükten uzak, sade ve hesaplı bir tatil geçirmenin keyfiyle coşacağımıza sinir hastası olduk. Ülkemizin tatil anlayışından, sahil yöresi uygulamalarından, eğlence ve yeme içme dayatmalarından biraz daha soğuduk. Kaçınılmaz olarak karşılaştırıyor insan, elde değil.

Seni rahat bırakıyorlar

Yoğurt: Yoğurt mu? Evet yoğurt. “Yunanistan’da yoğurt çok iyi” dedi bir arkadaş. “Yahu siz de amma Yunan hayranısınız, yoğurt bizden sorulur” dedik. Gittik gördük. Evet yoğurt bin kere daha güzel. Hatta bizim burada yediğimiz yoğurtsa oradaki ne?
O yoğurtsa bu ne? Memleket sağolsun
her şeyin normali bizde lüks olarak sunulduğu için kaşık bandırınca sulanıp dağılan beyaz şeye biz burada yoğurt diyoruz. Diğerine, süzme yoğurda daha değerli, daha kıymetli muamelesi yapıyoruz. Yunanistan’da süzme yoğurt yok çünkü zaten bütün yoğurtlar öyle.

Sahil: Bu konuyu açınca daha da beter sinir basıyor. Sahiller bozulmamış, kalabalık değil, pis değil, çirkin yapılarla dolmamış, deniz balık dolu, soyları tükenmemiş, trollenmemiş. Deniz iskelelerle işgal edilmemiş, elli bin tane aynı restorandan yok. Koylar görgüsüz yatıyla dolu değil. Dertliyim çok.

Servis: Şöyle bir efsane var ya; “Türkiye’de servis sektörü çok iyi”. Katılmıyorum. Servis sektörü müşteriyi rahat ettirmektir. Bizdeki daha ziyade agresif, dayatmacı servis. Habire başında biri duruyor, elini suya atmadan su koyuyor, lokmanı yutmadan tabağı alıp yenisini getiriyorsa servis iyi oluyor bizde. Geçen gün bir lokantaya gittik, daha oturmak için sandalyeyi çekiyorum garson “Roka domates yaptırayım mı abime” diye kasıyor. Önce bir otursaydım... Yunanistan’da böyle
bir şey yok. Seni kendi başına, rahat bırakıyorlar. Hiçbir şeyini de eksik etmeden. “Abime...”siz hizmet mümkün.
En önemli fark da işletmelerin aile işletmesi olması.

Temizlik: Yunanistan’da bir hafta tatil yaptık. Dönüşte bizim Ege sahiline geldik. Hijyen farkı dağlar gibi. Neden? Neyse, sinirlenmeyelim.
Her şey temiz ve lezzetli

Balık: Bol, çeşitli, ucuz, ustaca pişirilmiş. Sabah, akşam ye iç. Ama bizim Marmara, Karadeniz, Boğaz balıklarının lezzetini aramayın boşuna.

Fiyatlar: Fiyatlar yarı yarıya ya da üçte bir oranında ucuz Türkiye’ye göre. Her şey daha iyi, daha temiz, daha leziz, daha doğal ve daha ucuz. Öyle yerler var ki Türkiye’de olsalar anında mahvederiz. Hemen dev gibi bir tesis yapılır, menüde çeşitler şişirilir, plastik sandalyeler, dev ekran televizyon ve kapıya da vale konur. Sonra yanına 10 tane daha aynısından açılır. Sonra hepsi birlikte batarlar ve orası artık kimsenin gitmediği yer olur.
Yunanistan’da ise her sene gittiğimiz yerdeki limanda, balıkçı sandallarının yeri bile aynı. İnsan şaşırıyor.

Mekanlar: Mekan çok geniş bir kavram ama siz bunu kafe, bar, restoran diye daraltın. Her biri birbirinden farklı. Hiçbiri diğerine benzemiyor. Hiçbirinde plastik sandalye yok. Hepsinin tabağı çanağı, boyası, düzeni, servisi, mezesi kendine has. Bizdeki gibi her şey bir örnek değil.

“Ne kadar aynıyız” mı?
Neden “acımasız” dedim bu karşılaştırmaya. Çünkü insan sevdiğine yüklenir, ona karşı daha acımasız olur. Burnumuzun dibinde Yunan adaları. Aynı coğrafya... Biz nasıl değerlendirdik, onlar nasıl değerlendiriyor onu görüyor, üzülüyoruz. Dünyalar güzeli ülkemizin kıymetini bilmiyoruz. Bir de “ne kadar da aynıyız” söylemi var ki hiç inanmayın. En iyisi boşverin, hiç gidip görmeye falan kalkmayın. Evde rahat rahat oturup “Dünya lideriyiz, Ortadoğu bizden sorulur” diye gururlanmaya devam.

Haberin Devamı

PAZAR ALBÜMÜ

Haberin Devamı

“Angus & Julia Stone” / Angus & Julia Stone

Haberin Devamı

Avustralyalı kardeşler Angus ve Julia Stone’un albümünün prodüktör hanesinde tanıdık bir isim var; Rick Rubin. Dolayısıyla artık memleketlerinde onları listelere sokan indie karakterli sound’u hafif terk edip popüler sulara açılıyorlar. Rubin ekiple (Allah’tan) çok oynamadan basit, oyuncaksız, temiz bir “rock / blues” sound’u yaratmış. Yer yer country tadı almak mümkün. Yeniliklerden ziyade bildik tonlarda ezgiler, şarkılar. Şu hangi yıl çıktığı çok önemli olmayan “zamansız” albümlerden.

3 Türkçe şarkı

“Yağmurlar Altında” Kıvılcım Ural
“Yağmurlar altında hayattan sırılsıklam bir tek ben miyim?” Sorduğu retorik soru çok anlaşılabilir Kıvılcım Ural’ın, akustik gitarının tellerini cayır cayır döverek. “Rüya Raporları” adlı EP’den.

“Adrasan-5” (Delilik) - Eskiz
Eskiz’in Antalya Adrasan’da doğanın içinde çalıp kaydettiği (güneş enerjisi kullanılmış aletler için) Adrasan dizisinin en yenisi. The Ringo Jets gitaristi Deniz Ağan’ın olduğu ekiple hemen tanışın.

“Değişmem” - Can Güngör
“Yine on bin parçasın kim toplar seni, sen mahvederken kendini, beni, değişmem değişemem...” Memleketin ruh halini özetlemiş. Can Güngör’ün albümü henüz yok, takipteyiz. n