Dünyanın çevresini 11 metrelik bir yelkenli kotrayla gezip görmek amacıyla dolaşan ilk kişi, Amerikalı denizci ve eski kaptan Joshua Slocum’du.
24 Nisan 1895’te ABD’nin Boston limanından yola çıktı. 27 Haziran 1898’de Newport Rhode Island limanına giriş yaptı.
Yolculuğu sırasında Atlantik’i geçip Cebelitarık’a ulaştı. Oradan Brezilya sahillerine geçti, fırtınalı Horn Burnu’nu döndü, Pasifik’e açıldı. Uğradığı her adacığın üzerinde yaşayan insanlarla birlikte öyküsünü anlatmayı da ihmal etmedi. Buradan Hint Okyanusuna açıldı. Afrika sahillerine ulaştığında Ümit Burnu’nu geçti, Tekrar Brezilya’ya vardı. Kuzeye ABD’ye doğru çıktı ve evine dönmüş oldu.
Bunu motoru olmayan Spray isimli, kendi elleriyle onarıp baştan inşa ettiği yelkenli kotrasıyla ve tek başına yaptı. Seyahatini “Sailing Alone Around The World” adıyla kitaplaştırdı ve döneminde best seller oldu.
Onun dünya seyahati sadece bir denizcilik macerası değil. İnanılmaz bir sivil tarih kaynak kitabı. O dönemin insanları nasıl yaşardı, ne düşünürlerdi, ne yer ne içerlerdi, neler konuşurlardı? Dünyanın o zamanlar nasıl bir yer olduğuna dair şaşırtıcı ayrıntılarla ve çizimlerle birinci ağızdan aktarılmış anılar.
Slocum yelkenli gemiler döneminde gemiciliğe mutfakta yamak olarak başlayan sonradan kaptanlığa kadar yükselen feleğin çarkından geçmiş bir tip. Dünya seyahati sırasında 50’lerinde ve kendini nesli tükenmeye yüz tutmuş bir kuşağın son temsilcilerinden biri olarak görüyor. Buharlı gemilerin gelişiyle yelkenlilerin denizlerden çekilmesine, çoğunun buhar kazanında yakılmak üzere parçalanmasına hisleniyor. Yeni dünya düzenini tiye alıyor, bürokrasiyle dalga geçiyor.
Modern insanın değil yerlilerin yanında duruyor. Gerçekten beslenmek için mecbur kalmadıkça hiçbir canlıyı öldürmeyeceğine yemin ediyor. 1895 yılında ne kadar hümanist olunabilirse o kadar hümanist, o kadar çevreci ve o kadar barışçıl biri.
Slocum 1909’da Amazon nehrini keşfetmek üzere yola çıktı. Bu yolculukta teknesi Spray ile birlikte kayboldu. Kendisinden bir daha haber alınamadı. 1924 yılında mahkeme kararıyla artık öldüğü kabul edildi.
Günlük hesaplar, siyasi itiş kakış, kudret ve güç peşindeki kibirli şahsiyetler, hamasi nutuklar… Hepsi uzaya karışıp gidiyor, ama mütevazı bir maceraperestin kendi kendine inşa ettiği teknesiyle 120 yıl önce yaptığı gezi bugüne en güncel şekilde kalabiliyor.
Bu kitap “İlk Defa Tek Başına Tekneyle Dünya Turu” adıyla Türkçe’de bulunuyor. Orijinalini okumak isteyenler de e-kitap formatında kolayca bulabilirler.
Gündemi boşverin, bayram tatilinde bir yerlerde gölgelik bir köşe bulun, bir solukta okuyun bence.