Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyanın dört bir yanından konser haberleri geliyor. Haluk Levent, annesinin sevdiği türkülerden oluşan “Vasiyet” ile raflarda! Coldplay, Sagopa Kajmer, Ufuk Beydemir ve Alman rapçi Luciano-Lil Zey yeni şarkılarla gündemde. Ve gençlik, artık “iki dakka huzur ver!” diyor.

Geçen hafta bir konsere bilet aldım. Kapalı alanda gerçekleşecek bir konser. Tıpkı normal günlerdeymişiz, hiç salgın yaşamamış gibi biletimi aldım. Bastım satın al tuşuna. İnsan kendini garip hissediyor. Acaba salgın geçti havalarına erken mi girdik? Halen Hindistan ve Türkiye’deki rakamların gidişatına bakılırsa hiç de bu iş bitti gibi gelmiyor! Ama erkenden kapanmalar yaşayan (ve gerçekten kapanabilen, kapanmanın ilk gününde belediyelerin yoğunluktan ek seferler koymak durumunda kalmadığı) ülkeler, halkını aşılayabilen ülkeler, şu anda iyi durumdalar, ama dünya iyi olmadan kimsenin iyi olamayacağı bir durum bu. Bütün bu düşünceler içinde biletimi aldım. Kendimi iyi hissettim. 9 Kasım’da Roundhouse’daki Jarv Is konserine umarım gidebilirim. O zaman nasıl bir dünya olacak, topu topu 6 ay sonrasından bahsediyoruz ama günümüzde altı ay sonrası çok uzak bir gelecek. Her şey değişebilir.

Haberin Devamı

Bir konsere bilet aldım

Her neyse dünyanın dört bir yanından konserlerin başladığı, başlayacağı yönünde haberler geliyor. Liverpool’da The First Dance adlı tek günlük rave’e geçen hafta 3 bin kişi maskesiz, sosyal mesafesiz alt alta üst üste dans ederek katıldı. Fatboy Slim ve Sven Vath varmış DJ’ler arasında. Topu topu bir adet gündüz başlayıp biten etkinlik, eskiden olsa kimsenin dönüp bakmayacağı türden bir şey ama işte içinde bulunduğumuz dünyada açık havada kahve içmek bile etkinlik sayılıyor.

Neticede umutluyum. 2020 başında satın alıp sonra biletleri iade olan bir sürü konser ve festivalden sonra bakalım bu defa başarabilecek miyim? Dileğim memlekette konserlerin, festivallerin bir an önce başlaması. Ağzımızın tadı, hayatın tuzu biberi yok oldu gitti son bir yılda. İnsan kaybedince anlıyor bazı şeylerin değerini.

Bir konsere bilet aldım

Haftanın albümü

Haluk Levent’in “Vasiyet” adlı albümü bu hafta raflarda yerini aldı. Eskiden böyle yazardık. Rafların gerçek raf olduğu zamanlardı. Şimdi albümler dijital platformların raflarında yerini alıyor. İkisi de raf ama konum çok farklı. Ama en azından cümle doğru. Haluk Levent’in albümünde türküler, konuk sanatçılar eşliğinde yorumlanıyor. Bu albümden Cem Adrian’lı “Şifa İstemem Balından”, Melek Mosso’lu “Zülüf”, Ceylan Ertem’li “Gönül Çalamazsan Aşkın Sazını” single olarak yayınlandı. Bu hafta albümle birlikte sanırım Hayko Cepkin’li “Ah Bir Ateş Ver” öne çıkarılacak. Pop ve rock müzisyenleri türkülerle her zaman ilgilenmiştir. Bir kısmı incelenecek, geliştirilecek bir kültürel kaynak olarak görür, bir kısmı çocukluğunda kulak dolgunluğu oluşturduğu melodileri yorumlamaya girişir. Haluk Levent’in durumunda ikincisini düşünmek lazım. Teknik olarak bu albüm annesinin sevdiği şarkılar gibi bir konsepte sahip ve Anneler Günü haftasında yayınlanması bu mantığa denk geliyor. Ancak elbette burada olan biten hafızalara yer etmiş müziklere çağdaş yorumlar getirebilmek. Ben bu iş daha iyi yapılabilir miydi, star isimler daha iyi değerlendirilebilir miydi diye soruyorum kendime. Yanıtım olumlu oluyor maalesef.

Haberin Devamı

Yeni şarkılar arasında

Haberin Devamı

Coldplay, bu hafta uzun bir sessizlikten sonra, sanırım salgının da sonuna gelindiği hissiyle “Higher Power” adlı yeni bir şarkı yayınladı. Hareketli, enerjik, 80’ler esintileri hissedilen bu şarkı şu ara çok dinlenecek, çalınacak gibi duruyor.

Sagopa Kajmer, yeni bestelediği old-school bir rap parçayı bu hafta paylaştı. Adı “Saldırground”. Diss’lemeli “jazzy”, old- school, bol sample’lı Turkish rap beni gayet mutlu etti. Ağır trap’çilere göre değil.

Bir süre önce Ezhel ile “Devam” adlı parçada iş birliği yapan Alman rapçi Luciano, bu defa Lil Zey ile takım arkadaşı olmuş. Lil Zey, Luciano ikilisi, “Elmas” adlı bu trap/drill parçada güzel geliyor kulağa. Almanca ve Türkçe, iki dilde rap parçaları her iki ülkede de dinleyici bulduğundan yüksek dinlenme rakamlarına ulaşabiliyor. Bu şarkının da potansiyeli var.

Ufuk Beydemir, bir süre önce yayınladığı “Hiç” adlı şarkının akustik versiyonunu internete verdi. Bakalım şarkının bu versiyonuna tepkiler nasıl olacak. Ufuk Beydemir yeni bir hit şarkıyı hak ediyor; ihtiyacı olan bu çıkışı bakalım yakın zamanda bulabilecek mi?

“İki dakka huzur ver!”

Bol synthe kullanılan yumuşak chill/indie şarkılar şu ara müzik dünyasını domine etmeye başladı. Kim bunlar diye merak ediyorsanız Madrigal’den, Dolu Kadehi Ters Tut’a, Kaan Boşnak’tan, İkilem’e herkes bu yola girmiş gibi duruyor. Şort imzalı “Yarına Kalk Yeter” bu hafta kulağıma gelen yeni bir örnek. Anlaşılan bu tip sound’lar şu anda Türk indie dinleyicisine çok fazla hitap ediyor. Az gitar, bol keyboard, yumuşak beat’ler, chill sözler ve vokaller. Bana kalırsa gençlik isyandan ziyade “iki dakka huzur ver” modunda!

Elektronik sevenlere bir haber:

Polo&Pan, bu hafta “Ani Kuni” adlı bir parçayı internete verdi. Fransızlar ve elektronik müzik giderek güzelleşti, neşelendi. 2021’de albüm geliyor diye duydum. Teyit edemem.