Can Gox’la tanışın. Gerçi onu “Kaybedenler Kulübü” soundtrack albümü ve “Kuzey Güney”de yer alan “Haydar Haydar” yorumuyla tanıyanlar var ama ilk albümü hakkındaki bu bilgiler başka yerde yok
Can Gox’un, “Kaybedenler Kulübü”nde Kaan Çaydamlı ile birlikte pazar akşamları standart.fm’de yaptığı “Pazar Ayini” diye canlı bir program vardı. Orada elinde gitar doğaçlamalar yapıyordu Can ve birlikte ortalığı kırıp geçiriyorlardı. O programda yer alan Halil Sezai taklitleri kült oldu. Ve yine bu program için bir “Haydar Haydar” söyledi Can. Şarkı Kuzey Güney’in bir bölümünde kullanılınca hit oldu, milyonlarca kere dinlendi. Can Gox adı duyuldu, ardından albüm yapacağı haberi geldi. İşte o albüm tamamlanmış.
Eğer müzikle ilgili yazıp çiziyorsanız albümleri bazen herkesten önce ve yine “bazen” o albümün sahibiyle dinleme şansınız oluyor. Aslında bu bir şans mı bilemiyorum. Çünkü albümün sahibi yanınızdayken şarkıları dinlemek ve onlar üzerine konuşmak sıkıntılı bir iş. Ne bileyim, günlük siyasi köşe yazınızı yazarken Tayyip Erdoğan’ın başınızda durması gibi bir şey.
O yüzden Can Gox (Can Göksun), albümünü birlikte dinlemeyi teklif ettiğinde çok merak etmeme rağmen çekindim. Sonra bu işe başlarken hiç lafı gevelemeden
ne düşünüyorsam onu yazma ve söyleme konusundaki kararımı hatırladım, stüdyodan içeri girdim.
Gox’un bu ilk stüdyo albümü olacak. İçinde 10 şarkı var. Hepsinin söz ve müzikleri kendisine ait. Çıkış şarkısının adı “Yalnızım Ben”. Size hiç piyanoyla giriyor, sonra şöyle devam ediyor falan diye anlatmayayım. Kısaca elinde gitar olan blues’cu bir Âşık Veysel düşünün ama sesi Cem Karaca tadında diyeyim, hayal edin.
“Rüzgar” 5/8’lik ritmiyle Anadolu hissiyatında. “Düzene uyamadım, savur beni rüzgar” derken insan bir şekilde Cem Karaca dinliyor gibi oluyor.
“Sorma” yeni bir “Haydar Haydar” olabilir. “Asla Bırakma” Gox’un Gülce Duru ile birlikte söylediği şahane bir balad. Bu kadar güçlü sesli biri bu şarkıda onu kontrol etmeyi bildiğini de kanıtlamış. (Bir not: Gülce Duru da harika iş çıkarmış. Bir-iki aya onun da solo albümü gelecek. Takipteyiz.)
“Gölge” şahane bir “Anadolu-blues” örneği.
“İnanmazdım”da kullanılan hammond org şahane bir hava yaratmış...
Hayyam’ın “Dal Goncayı Bir Sabah Açılmış Buldu” şiirine yaptığı yorum da çok dinlenecek, eminim.
Gox’un “Drama Köprüsü”ne yaptığı yorumu da sayarsak bu albümden en az üç “Haydar Haydar” çıkar diyebilirim rahatlıkla.
Can Gox enteresan bir tip. İki dakika sohbet etseniz fark edersiniz zaten. Görünüşü ilk bakışta sert ama aslında çok komik ve esprili biri. Gözlükleri, deri ceketi ve kıvırcık saçlarıyla “Easy Rider” filminin setinden az önce çıkmış bir hali var. Birazdan kapıdaki Mustang’ine binecek ve ufka doğru gaza basacak gibi...
Zaten eskiden 66 Chrysler’i varmış, satmış. İlk klibi “Yalnızım Ben” şarkısına Afyonkarahisar’da enteresan bir doğal ortamda çekilmiş ve senaryo aşağı yukarı böyleymiş zaten.
Can blues ve rock dinleyerek yetişen ama kendini ifade ederken tamamen yerli bir şarkıcı ve besteci. Ben ilk kez dinlediğim bu şarkıların 70’lerin Anadolu pop ve rock geleneğiyle bir bağı olduğunu hissettim. Eğer Anadolu blues diye bir şey varsa böyle bir şey olmalı diye düşündüm. Albüm aralık ortası piyasada olacak. Ama öncesinde dijital platformlarda yer alacakmış. Bakalım siz ne düşüneceksiniz.
İTİRAF EDİYORUM
Kabataş Füniküler İstasyonu’nun duvarlarındaki çini detayları.
* Kabataş Füniküler İstasyonu’nda bulunan çini süsleme sanatının detaylarında kayboldum gittim. Cebinde tabanca, elinde tesbih olan balık ne kafasıdır arkadaş? Arada yolunuz düşerse kafanızı kaldırıp bakın.
* “Kayseri’de evinin bir odasında 120 kanarya besleyen Mustafa Yavuz’un ‘harz roller’ türü dört kanaryadan oluşan ötüş takımı Uluslararası Doğu Akdeniz Kafes Kuşları Yarışması’nda ötüş
dalında birinci oldu” haberinde neye şaşıracağımı şaşırdım yeminle...
* Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın vatandaşa “Türkiye’de salon kullanma alışkanlığı yok. Salon kilitli, ayda yılda bir misafir gelecek de açılacak. Olacak şey değil” açıklamasını tırsarak okudum. Yasayla salon düzenlemesi de gelir mi, gelir. Çoğunluk var mı, var. E bir kişinin içine sinmesi de yetiyor artık nasılsa.
* Taksim sindi, Çamlıca ve Göztepe içime sinmedi, ne yalan söyleyeyim...
CUMARTESİ ALBÜMÜ
“The Odds” The Evens
The White Stripes dağıldı, ne gam. The Evens yoluna devam ediyor. Hem de 2001’den beri. Gitar ve vokalde Fugazi’den Ian MacKaye, davul ve vokalde Amy Farina. Hepsi bu kadar. İki kişiyle “az ama öz müzik” hadisesini özleyenler buyursun. “The Odds” ikilinin son albümü ve aradığınız şey teenage vıdıvıdısından uzak yetişkin punk’ıysa doğru yerdesiniz. Bilmem böyle bir tanım var mı? Biri 50 yaşında, diğeri dört yaşında çocuk sahibi iki müzisyen punk albümü yapıyor ve bu albüm gayet güzel oluyorsa neden olmasın? En sevdiğim şarkı şimdilik “Architects Sleep”. Şu ara punk sularında gezinmek isteyenlere tavsiye ederim.