Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Erken diyeceksiniz ama değil. Bahar ve yaz aylarında yurtdışında bir festivale gitmeyi düşünenler şimdiden harekete geçmeli. Biletler satışta...

Festivallere bir-iki

Coachella, Kaliforniya / ABD
13-15 Nisan ve 20-22 Nisan tarihlerinde üst üste iki hafta sonu yapılıyor. Yani aynı festivalden üst üste iki hafta sonu yapılıyor gibi düşünebilirsiniz. Bu yılki kadrosunu açıkladı. Radiohead, The Black Keys, Noel Gallagher’s High Flying Birds, Arctic Monkeys, Justice, DJ Shadow, Explosions in the Sky ve yaklaşık 100 kadar sanatçı ve grup var. ABD’de, Kaliforniya’da yer alan Indio kasabasında yapılan festivalin kamping alanı ücreti dahil kombine biletleri 285 dolardan satılmaya başlandı.
Coachella özellikle festival ortamıyla çok meşhur. Pek çok Hollywood yıldızının da katıldığı ve bu sebeple basında çok fazla yer bulan bir festival. Ama tabii “Bundan bize ne, biz gidersek müzik dinlemeye gideriz” diyeceksiniz. O da doğru.

Primavera Sound, Barselona / İspanya
Her yıl Barselona’da yapılan ve yaz sezonunun açılış festivallerinden Primavera Sound’un biletleri satışta. 16 Ocak’a kadar 175, 16 Ocak’tan sonra 180 avroya kombine bilet satın alınabiliyor. 30-31 Mayıs, 1-2-3 Haziran günlerine yayılıyor Primavera Sound ve kadrosunda indie, alternatif, elektronika aleminden en baba isimler var. The xx, Justice, The Drums, Franz Ferdinand, Death Cab For Cutie, Björk, Afghan Wigs, Mazzy Star, Yo La Tengo açıklanan 50 kadar isimden bazıları.
Festival 7-8-9-10 Haziran tarihlerinde de Porto’da yapılacak. Bu grupların büyük kısmı orada da yer alıyor.

Rockwerchter, Werchter / Belçika
28 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Avrupa’da yaz boyunca tek bir atış yapmaya gücünüz yetiyorsa işte o hakkınızı burada kullanabilirsiniz. Çünkü her yıl genellikle en iyi line up bu festivalde oluyor. Ancak festival ortamı anlamında çok da iyi olmadığını konunun uzmanı bir isimden duydum. Tercih meselesi. Bu yıl şimdiden açıklanan isimler arasında Pearl Jam, Red Hot Chili Peppers, Florence and the Machine, Justice var. Mayısa doğru bu kadroya daha birçok baba isim ekleneceğinden emin olabilirsiniz. Kombine bilet 200 avroya geliyor. Gitmeyi düşünenlerin bilgisine...

Roskilde, Roskilde / Danimarka
Rock Werchter’in bir anlamda kardeş festivali. Bu yıl 5-8 Temmuz tarihlerinde yapılıyor. Bruce Springsteen ve grubu The E Street Band, Björk, Bon Iver, wiz Khalifa gibi isimler şimdiden kesinleşti. Roskilde genellikle çok iyi ve geniş bir yelpazede sanatçıları bir araya getiriyor. Kombine bilet 240 avroya mal oluyor.

Isle of Wight, Wight Adası / İngiltere
En eski festivallerden biri. 22-24 Haziran tarihlerinde İngiltere’de Wight Adası’nda yapılıyor. Bruce Springsteen, Pearl Jam, Noel Gallagher and the High Flying Birds, Tom Petty and the Heartbreakers, Noah and the Whale, Madness, Feeder gibi isimler var. Kamplı kombine 190, kampsız kombine 169 pound. Yani yaklaşık 230 ve 180 avro civarında.

Haberin Devamı

İlişkiler!

Haberin Devamı

Twitter’da sordum: “Karşı tarafı arıyorsunuz, telefonu açmıyor, açmıyor. Bunun adı ‘korktu’ mudur, yoksa ‘beni iplemiyor’ mu?” Yanıtlara buyrun:
* Açana hayhay açmayana bye bye.
* Yanlış çevirmiş olabilirsin.
* İplemiyor gibi yapıp korkmuş bence.
* En güzel yöntem başka bir numaradan aramaktır . %100 çalışır. Açarsa tereddütler sıfırlanır.
* İki gün arama, ortalarda gözükme, meraktan arar; ahanda buraya yazıyorum!
* Herkes ne kadar kötü niyetli. Duymamıştır belki de sadece.
* Sessizde kalmıştır duymuyordur. Ya da bir suçu vardır korkuyordur. Ya da sallamıyordur.
* Belki de sadece işi vardır, o an açamıyordur.
* İplemeyen insan telefonu açar, kesinlikle korkudur.
* Ben iplenmediğimi düşünür gidebiliyorsam gider, hesabı yüz yüze keserim .
* Korktu ve iplememe numarasına yatıyor olabilir.
* Kafası karışık.
* Seni dikkate almıyor demek.
* Daha sonra dönerse senindir.
Hani geçenlerde Sarkozy telefonu açmadı ya. Uluslararası ilişkilerimize bilmeden katkıda bulunan takipçilere teşekkürler. Liste bulunsun, lazım olur.
twitter.com/mehmettez

Haberin Devamı

Festivallere bir-iki

Serge Gainsbourg ve Jane Birkin

Fransa boykotuna ne oldu?

İnsanlar Renault’larına, Peugeot’larına kıydı mı? Louis Vuitton, Chanel ve daha bir sürü Fransız marka lükslerinden vazgeçip vatanseverlik adına hepsini çöpe atıp yaktılar mı? Hugo, Balzac, Baudelaire, Rimbaud, Sartre, Camus okumayı bırakıp kitaplarını parçaladılar mı? Serge Gainsbourg, Jacques Brel ya da Daft Punk şarkılarını mp3 çalarlarından silip kasetlerini, plaklarını kırdılar mı? Artık Ravel, Bizet ya da Debussy dinlenmiyor mu?
Ortalığı birbirine katıp ilgi toplayanlar, mangalda kül bırakmayanlar, Fransa’yı boykot çağrısı yapanların şu an neler yaptığını çok merak ediyorum. Sorun hallolmadıysa boykot neden bitti (ya da gerçekten hiç başlamadı)? Yok hallolduysa biz neden bilmiyoruz. Tam da unutmuştuk değil mi? Ne gerek var hatırlatmaya...
Kıssadan hisse: Mantıksız boykot Bağdat’tan döner.

Donlu ya da donsuz!

“Improve Everywhere” isimli grubun New York metrosunda başlattığı Metroda Pantolonsuz Yolculuk isimli eylem geçen hafta İstanbul’a ulaştı. Eylemciler metromuzda onlara göre “pantolonsuz”, bize göre “donla” dolaştılar.
“Hayatlarımız çok sıkıcı, metrolarda mutsuz, çaresiz, zombi gibi oturup duruyoruz bari biraz eğlenelim” demiş olmalılar. Haklılar.
Bizim metroda nasıl tepkiler alındı bilmiyorum. Bir-iki kişi kahkaha atıp eğlendiyse ne âlâ.
Benim dikkatimi çeken başka bir şey oldu. Her ne kadar donla her şey gayet normalmiş hareket etseler de bu eylemciler, inanılmaz dikkat çekiciydiler. Hayır donla olduklarından, popolarının şeklini ve çıplak bacaklarını gördüğümüzden değil, metro sakinleri olarak ellerinde kitap vardı. Donla gezmekten daha şaşırtıcı ve yabancı olduklarını ele verici bir durum. Bizde metroda kitap okuyan görmedim ben. Herkes öylece oturuyor ve birbirine ya da önüne bakıyor. Donlu ya da donsuz bizim metroda durum bu.

Ne gece ama!

Bu gece;
* Malt, Bronx’ta;
* Diplo ve The Field, Babylon’da;
* Flört, Bursa resimli barda;
* Mabel Matiz, İzmir Opus Bar’da;
* Seksendört, Romeo Julyet’te;
* Duman, Ankara Jolly Joker’de;
* Korhan Futacı&Kara Orkestra Salon’da...
Amma gece...

Festivallere bir-iki

Amy Winehouse’un öğrettiği...

Kenan Doğulu 38 bin 500, Rafet El Roman 38 bin, MFÖ 36 bin 400, Teoman 35 bin, İsmail YK 34 bin, Hadise 30 bin , Murat Boz 26 bin, Bengü 25 bin, Yıldız Tilbe 25 bin, Bülent Ersoy 24 bin 500, Gülşen 22 bin 981, Ceylan 22 bin, Gökhan Tepe 20 bin, Atiye 18 bin 985, Kardeş Türküler 16 bin 491, Alişan 15 bin, Emre Altuğ 14 bin...
2011’in ilk dokuz ayına ait en çok satan ilk 40 albüm listesinden isimler ve ilgili satış rakamları.
İçlerinde her Allah’ın günü magazin sayfalarında boy gösteren, her gün “Yeni bikinisiyle denize girdi”, “Kilo verdi / kilo aldı” “Kahve keyfi yaptı”, “İstinye Park’a gitti”, “Kebapçıdan çıkarken görüldü”, “Bence aşk hede hödö dedi” diye dev haberlere konu olan isimler var. Bir yılda sattıkları albüm bu.
Amy Winehouse’un Türkiye’de bir ayda sattığı albüm (“Lioness: Hidden Treasures”) 40 bini geçmiş. MÜYAP’ın listesine göre Demet Akalın’ın yıl içinde sattığı albüm kadar (40 bin) bir ayda satmış Amy Winehouse (‘Sortaç’ 70 bin. Yakında onu da geçer.)
Sabah programına, Okan’a Beyaz’a falan çıkmadı, dandik dizide oynamadı, ona buna laf yetiştirmedi, yazın Çeşme ve Türkbükü’ne kışın Etiler’e koşmadı, Ferrari’ye, Maserati’ye binmedi, İstinye Park’a gitmedi, “görgüsüzler rüya takımı”ndan olmadı. Bunlara ilgi duymadı Amy Winehouse.
Demek memlekette albüm satmak, müziğini dinletmek için ‘iyi’ olmak yetiyormuş. Demek Türk halkı kapaklarında fotoşoplu dandik portrelerin olmadığı, ‘dıp tıs’ ritimli olmayan albümlere de ilgi duyabiliyormuş. Kaliteli bir müzik bulduğunda satın alabiliyormuş.

Ağrıya iyi gelen müzikler

Bach’ın ağrıya iyi geldiği anlaşılmış. Kendilerine biyopsi yapılan hastalara kulaklıktan Bach dinletilmiş ve bu şekilde acı ve anksiyetenin azaldığı gözlemlenmiş.
Bir anestezi değil, ama işe yaramış Bach.
Benim de kendimce bazı önerilerim var. Ağrı, ve anksiyete şikayeti olanlara...
* “Sleeping In” / The Radio Dept.
* “Silence” / Thieves Like Us
* “Circling” / Four Tet
* “Coming Home” / Röyksopp
* “From the Rooftops” / Groove Armada
* “I’ve Been Trying” / DJ Shadow
* “Caught a Long Wind” / Feist
* “Shelter” / The xx
* “Singing Softly To Me” / Kings Of Convenience
* “Congratulations” / MGMT