Televizyonun en şahane yapımlarından biri “Mad Men”di. Bitti. Diziyi izleyenlere teselli olarak hazırladığım şu liste izlemeyenleri de memnun edebilir.
Mad Men”i seyredenler hemen listeye ışınlansın, ben izlemeyenlere bir-iki söz söyleyeceğim. Birine seyretmediği, bilmediği bir dizi, kitap, filmle ilgili bir şeyler anlatmak kadar can sıkıcı bir şey yoktur. Biliyorum. Ama “Mad Men”i izleyin derim.
Bir dönemi ele alan, 1950’lerin sonundan 70’lerin ortasına toplumsal dönüşümü reklam dünyası üzerinden inceleyen, 20’nci yüzyıl insanını ve psikolojisini anlatan çok sağlam hikayeleri olan üstelik müzikle çok paslaşan bir dizi. Dizi deyince bizim diziler gibi bir şey gelmesin aklınıza. Onu unutun. Güzel bir şeyden söz ediyorum. Neyse çok şanslısınız. Daha izlemediniz çünkü. Sizin yerinizde olmak isterdim. Listeye gelince, diziden bağımsız da dinleyebilirsiniz. Atın kenara dursun, lazım olur.
-“Band of Gold”
Don Cherry:1955 tarihli
bu hit şarkı “Mad Men”in
ilk bölümünde yer almıştı. Dönem dizisi yapıyorsanız, o dönemin ruhunu müzikle vereceksiniz. Güzel seçim.
-“The TwIst”
Chubby Checker:50’lerde reklam ajansı eğleniyor. Twist ve 60’lar 2000’lerde hiç “Mad Men”deki kadar cool olmamıştı.
-“Zou BIsou BIsou” JessIca Pare::Muhteşem bir ev partisi sahnesi. Don Draper’ın karısını canlandıran Jessica Pare’nin seslendirdiği şarkıyı “The Party” filmine ve bu filmde gitarıyla herkesi büyüleyen Claudine Longet’nin “Nothing To Lose” şarkısına gönderilen bir selam olarak da okuyabilirsiniz.
-“I Just Wasn’t
Made for These TImes”
The Beach Boys:60’ların sonu toplumsal bilinçte
önemli bir kırılma noktasıdır. 20’nci yüzyıl aslında o yıllarda başlar. E o dönemi anlatıp LSD’den bahsetmeden olmaz. Şarkı böyle bir sahnenin fon müziğiydi. “Pet Sounds” albümünü sevgiyle analım, tercihen günbatımında dinleyelim.
-“Tomorrow Never Knows”- The Beatles:Dizinin en şahane sahnelerinden birinin fon müziğiydi. Yeni dünyanın ruhunu en iyi anlatan şarkılardan biri olduğunu her zaman düşünmüşümdür. Yapımcılar bu şarkıyı bu sahnede kullanmak için 250 bin dolar ödemiş. The Beatles’la Don Draper’ı bir araya getirmenin bedeli var tabii.
-“You Only LIve TwIce”- Nancy SInatra:Beşinci sezonun final sahnesinde Don Draper bir barda tek başına içkisiyle oturmaktadır. Bir kadın gelir, “Yalnız mısın?” diye sorar. Yanıt yok. Bu James Bond dokunuşlu sezon finali pek anlamlıydı.
-“BonnIe & Clyde” Serge GaInsbourg& BrIgItte Bardot:Dizide altkültürün ana akıma hakimiyet yılları. 70’lere yaklaştıkça cinsel özgürlük, kadın hakları yükseliyor, temel siyasi söyleme itirazlar geliyor. 1968 tarihli şarkı tam da böyle bir sahnede fon müziğiydi.
-“Both SIdes Now”- Judy CollIns: Don Draper’ın çocuklarını, kendi çocukluğunun geçtiği eve götürdüğü sahneydi. Neyse çok anlatmayayım, “spoiler” olmasın. 1967 tarihli “Wildflowers” albümünden.
-“Best ThIngs In LIfe Are Free”- Robert Morse:Muhteşem bir müzikal havasında söylenen, hem müthiş mutlu hem de aslında hüzünlü bir sahnenin fon müziğiydi. 1927 tarihli “Good News” müzikalinde yer alan şarkıyı Frank Sinatra ve Bing Crosby de yorumlamıştı. Dizide Bertram Cooper karakterini canlandıran Robert Morse seslendiriyor.
-“Money Burns a Hole In My Pocket” Dean MartIn:1954 tarihli şarkı parayla ilgili yazılmış
en şahane şarkılardan biri olabilir. Alışveriş, lükse para harcamak, çarçur etmek, ne derseniz deyin. Para dediğin elimizin kiri demek gibi bir şey “para cebimi yakıyor” demek. Don Draper’ın yüklü bir çek yazdığı güzel bir sahneydi.
PAZAR ALBÜMÜ
“Why Make Sense” - Hot Chip
Hot CHIP canlı çalmayı, enstrümanların hakkını vermeyi ihmal etmeyen bir dans ekibi. İşleri sadece bir odaya kapanıp kesip yapıştırmak değil. Yetenekli müzisyenlerin dokunuşlarını hissedebiliyoruz. Avangart sularda gezinip 15 yıllık kariyerinizde hâlâ avangart kalabiliyorsanız belki nedeni budur. “Why Make Sense” indie dans müziğinin ana akıma geçtiği alanın manifestosu gibi. Canlı çalınan dans müziğinin önümüzdeki yıllarda süperstar DJ müziğine yeniden alternatif olacağını bekleyebiliriz.