Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Muse dedinizmi akan sular duruyor. Hakkında bu kadar fazla mesaj aldığım bir grup ya da sanatçı yok. “Muse’un albümünü yazsana”, “Muse’un yeni single’ı sence nasıl?” İşte böyle...

Twitter ve Facebook da dahil Muse’la ilgili yandaki gibi mesajlar alıyorum. Ne düşündüğümün ne önemi var, siz beğendikten sonra. Ama madem lütfedip benim görüşüme değer veriyorsunuz, söyleyeyim. Muse bende tek başına iktidar olmaz. Olsa olsa bir azınlık hükümeti kurar.

Tamam adı (“Drones”) ve içerdiği temalar itibarıyla pek bir başkaldırı, pek bir Gezi, “V for Vendetta”, “1984” tadında. Tamam modern çağın teknolojik zalimliklerine, global şiddete ve kapitalizme itiraza eyvallah ama 2015 model Muse, bu kadar şanlı bir geçmişe binaen Pink Floyd’un 1970’lerde yaptığından daha farklı ve özgün bir şeyler yapabilirdi. Ne “The Final Cut”ın, “The Wall”un üzerine bir tuğla koyulabilmiş, ne de mesela Kubrick üstadın savaşın ve ordunun pisliğini anlatan “Full Metal Jacket”ından daha çarpıcı olunabilmiş, ne de farklı ve güncel bir bakış açısı getirilebilmiş.

Haberin Devamı

Sevdiğiniz grubun orijinal olduğu yıllar geride kaldı

Sanatsal açıdan giderek Whitesnake’leşen bir Muse’dan ne bekliyorduk ondan da emin değilim. Hayır, Whitesnake’le hiç sorunum yok da normalde David Coverdale’e burun kıvıracak bir sürü insan Muse’a laf ettirmiyor, bu bana garip geliyor. Üzülerek söylüyorum ama sevdiğiniz grubun orijinal olduğu yıllar geride kaldı. Bugün Muse, 1984 yılındaki Van Halen’dan iyi değil. Benim fikirlerim böyle, demokrasilerde alınmak gücenmek yok.

Ha diyeceksiniz ki bu adamlar hiç mi iyi bir şey yapmıyor. Elbette yapıyorlar. Tertemiz bir rock gitarı sound’u, performansa dayalı gerçek müzisyenlik. Bugünlerde popüler müziklerde az rastlanan şeyler bunlar. Takdirlerimiz ve muhabbetimiz bu yönde.

Grup Yorum barajı çoktan aştı

Grup Yorum’a hâlâ yasak üstüne yasak konuyor. Halkımız ve sevenleri ise Grup Yorum’un konserlerine bütün Açıkhava konserlerinden kat be kat fazla katılım gösteriyor. Mevcut resmi otorite bunu görmek yerine hâlâ Grup Yorum’un
30’uncu yıl konserlerini aynen halka 1 Mayıs’ta Taksim’i yasakladığı gibi yasaklıyor. Adana ve İzmir konserlerinde olay falan çıkmadı. İstanbul ve Ankara neden yasak? İnfial çıkarmış. Polis saldırmadığında olay da çıkmıyor, bunu herkes biliyor artık.
Bu ülkede Işid katilleri 2 bin kişiyle miting yapıyor, sokakta kafa kesmeyi, vahşiliği, gaddarlığı, alçaklığı bağıra bağıra, gözümüzün içine baka baka savunuyor. “Hepinizi keseceğiz, İstanbul’u da alacağız” diyor. Ses yok. Grup Yorum konserine yasak var.
Ne yaparsanız yapın, ne bahane uydurursanız uydurun Grup Yorum barajları aştı, gönüllere çoktan girdi. Ayrıca halkımız vahşi değil. O devirler bitti artık. Bunu hâlâ anlamayan daha çok seçim kaybedecek.
CD-MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR
“Get To Heaven” - EverythIng EverythIng
Öyle bir dörtlü olsun ki ne Foals kadar saldırgan, ne Two Door Cinema Club kadar neşeli ne Breton kadar karanlık olsun ama hepsinden bir şeyler barındırsın. Öyle bir albüm olsun ki pop hit’lerine, yeni elektronik fikirlere, rock ve 80’leri andıran vokallere eşit mesafede olsun. İngiliz dörtlü “Everthing Everthing”in üçüncü albümü işte böyle...
“Payola” - DesaparecIdos
Çok yönlü müzik insanı Conor Oberst 2000’de kurduğu punk ekibi Desaparecidos ile 2002’de bir albüm yayımlamıştı. Şimdi ekip yeni bir albüme imza attı. Onu Bright Eyes olarak tanıyıp seviyor olabilirsiniz. Desaparecidos öyle sularda değil. Albümü dinlerken “Bu yaştan sonra Blink 182 mu dinliyorsun” yorumları aldım. Belirtmeden geçemeyeceğim.