Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sekiz yelkenlinin İspanya’da başlayıp dünyanın çevresini döndükten sonra İsveç’e varması dokuz ay sürdü. Zorlu yelken yarışının finali geçen hafta Göteborg’daydı

arih 11 Ekim 2014. İspanya’nın Alicante şehrinde Volvo Ocean Race’in ilk ayağı başladı. Sekiz yelkenli denize açıldı. Bir tanesi hatırlarsanız Türk bayraklı Alvimedica idi. Ben de buna tanık olup yazmıştım. Geçen hafta Göteborg’a bu sefer karşılamaya gittim.

Onlar denizdeyken... Ankara’da bir adet “Saray” açıldı. Kuyruklu yıldıza uzay aracı indi. Boko Haram katliamlara devam etti.
IŞİD kafa kesmeyi sürdürdü. Afganistan’da, Pakistan’da bombalar patladı, insanlar havaya uçtu. Bir polis zenci genci vurdu, Ferguson olayları yaşandı, Amerika birbirine girdi. TOMA’lar sürekli çalıştı. Güneydoğu’da ve Doğu’da insanlar gazlandı. İstanbul’da insanlar gazlandı, İzmir’de insanlar gazlandı, Ankara’da insanlar gazlandı.

Haberin Devamı

“Eyyy Merkez Bankası” hadisesi yaşandı. Dolar 2.7, avro 3 küsur lira oldu. Malezya Havayolları uçağı kayboldu. IŞİD Charlie Hebdo dergisinde katliam yaptı. Yemen karışıktı, daha da karıştı, Husiler yönetimi ele geçirdi. Yunanistan’da Syriza iktidara geldi. Tarafsız cumhurbaşkanımız her gün üç miting yaptı, gönlündeki partiye oy istedi. AKP seçimde Meclis çoğunluğunu kaybetti. IŞİD Tunus’ta sahildeki masum ve savunmasız turistleri katletti. Yunanistan “Ödemiyorum ben borcumu” dedi. Vesaire vesaire...

En çok normal yemekleri özlediler

Ve 22 Haziran’da Türk bayraklı teknesiyle Alvimedica takımı İsveç’in Göteborg limanına girdi. Yarış tamamlandı. Dokuz ay, dile kolay. Onlar hep denizdeydi.

Günde yaklaşık 5 bin kalori harcadılar (normal bir insanın iki katı). Her etapta yaklaşık

10 kilo kadar kaybettiler. Günde yaklaşık üç saat uyudular. Acıkınca da köfte, börek, kebap, dolma falan değil sıvı enerji karışımları tükettiler (dünyanın en şahane şeyi değil tabii, hepsi gerçek yemekleri özlemiş).

Limana taze dönen Türk takımı Alvimedica’dan denizci Nick Dana’yla birlikte tekneye çıktık. Bu tekneler çok özel tasarımlar ve üzerine çıkmak çok az ölümlüye nasip olur. Şanslıydım. Ancak ortam öyle konforlu falan değil. İçerisi pazar yeri gibi. Her yerde halatlar, yelkenler, güvenlik ekipmanları, ayakkabılar, yağmurluklar... Tıkış tıkış ranzalardaki uyuma alanları ufacık. Tuvaleti gördüm. Tekne yana yatmış 25 mille giderken burada insan ne hallere düşer kim bilir.

Haberin Devamı

Okyanus ortasında rüzgarı aradılar

Yelkende rüzgar karşıdan geldiğinde bir o yana bir bu yana volta atarak ilerlenir. Her voltada içerideki bütün eşyalar yana yatan tekneyi dengelemek amacıyla diğer tarafa taşınıyormuş. Yaklaşık bir ton malzeme. Bazen iki-üç dakikada bir volta atılıyor. Varın siz düşünün.

Yol boyunca görülen en büyük dalganın boyu 15.8 metre olarak kayda geçmiş. Nick Dana özellikle Horn Burnu’nu geçerken akıntılar ve ters yönden esen 40 milik rüzgarla oluşan dalgalarda zorlandıklarını söyledi. Ama
en fenası rüzgarsızlık. Okyanusun ortasında rüzgarın peşinde koşturup duruyorsun.

Alvimedica takımı final etabının birincisi, genel klasmanın beşincisi olma başarısını gösterdi. Bu en genç ve tecrübesiz ekibin yarışı bitirmesine mucize gözüyle bakılıyordu. Kendilerini cesaret ve çalışkanlıklarından, Alvimedica’yı vizyonundan, Volvo’yu yelken sporuna yaptığı katkılardan dolayı tebrik ediyoruz. 2017’deki yarış için takıma katılacak ve belki de şimdiden çalışmalara başlayacak Türk yelkencileri merakla bekliyoruz.

Haberin Devamı

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

THE MONSANTO YEARS - NEIL YOUNG

Neil Young “The Monsento Years” albümünde dünyadaki tarım tekellerinin GDO’lu ürünlerini eleştiriyor. Doğrudan tarım devi Monsanto şirketini hedef alıyor. Üç akorlu basit armonik yapılar, gitar, davul, bas temelli basit bir sound, basit melodiler ve Neil Young’ın klasik vokali. Young aşktan değil, yiyecekten bahsetmiş bu defa. Bunu yaparken didaktik değil, protest olmayı başarmış.

WILDHEART - MIGUEL

R&B çok geniş bir alan. Son yıllarda Frank Ocean, Blood Orange, Weeknd gibi bu tarzın farklı uçlarına doğru yürüyen yeni yorumcular ve besteciler çıktı. Amerikalı prodüktör, besteci ve şarkıcı Miguel, belki bu kulvarda olmayı hak ediyor. Üçüncü albümünde elektronik efektlerden faydalanarak geliştirdiği kişilik oturmuş. Melodik yapılar, güçlü vokaller ve efektlerle ortaya çıkan manzara 80’ler popu.