Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tamamen kişisel ‘en’ler listem hem müziğe hem de onun etrafında dolanan başka şeylere ait. Hafif Müzik büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper; cümleten mutlu yıllar diler

Ama niye şu kadar yabancı şu kadar yerli albüm var?” “Neden ‘en bilmem ne’ kategorisi var, böyle kategori mi olur canım?” demeyin, baştan kendimi sağlama alayım diye yazıyorum. Liste tamamen kişisel. En iyi albümler değil, benim en sevdiklerim diye okuyabilirsiniz. Burada bir adalet anlayışı yok, tamamen sübjektif bir anlayış. Kişisel, zira yıl sonunda yapmayı en sevdiğim şey; olan biteni kategorilere uydurmak değil, olan bitenlerden kategori yaratmaktır. Buyrun efem 2012’de ortaya karışık “en”ler...

Dünyaya açılması muhtemel yerli grup: The Away Days
Muhtemelen ilk kez duyuyorsunuz. İngilizce müzik yapan bu çok genç indie ekip nisanda Teksas’taki SXSW festivalinde de bir konser verecek. İlgi çekeceklerinden eminim.

Yılın Youtube fenomeni
Can Gox’un yorumladığı “Haydar Haydar”ı tek geçerim. Kendi kendine çalıp, söyleyip Youtube’a koydu Can Gox şarkıyı. Ardından “Kuzey Güney”de kullanılınca patladı. Gox ilk albümünü şu günlerde yayımlıyor. Alın size bir tane daha “Youtube’da patladı, albüm yaptı” vakası.

Yılın yükselen ismi
Mehmet Erdem’den başkası olamaz. İlk albümünü yayımladı, bunu yapan onlarca, yüzlerce isim arasından sıyrılıp kendini fark ettirmeyi başardı. Konserleri tıklım tıklım doluyor, herkes ondan bahsediyor. “Herkes Aynı Hayatta” adlı albümüyle 2012’nin yükselen sanatçısı kesinlikle o.

Yılın müzikal şakası
Sezen Cumhur Önal’ın albüm yapmak için İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e mektup yazarak destek istemesi. İstediği 350 bin liranın 50 bin lirasının ön ödeme olarak kendisine verilmesi. Şaka değilse nedir?

Yılın en sempatik reklam ünlüsü
Erkin Koray tabii ki, başka kim olabilir ki? Erkin Baba reklama da çıksa tarzını konuşturuyor, bu işi olabilecek en az yarayla atlatmayı başarıyor. Helal olsun.

Yılın en kötü reklam müziği
“Sağlam basıcan bu hayatta”... Ama bazen yamuk da basabiliyor insan. Kayıp gidiyor kayalıkların arasından uçuruma paldır küldür...

En kötü albüm adı
“Giderli 16”. Bu şarkılar komple giderli olsalar da, güle güle gitseler de bir daha geri dönmeseler 2013 yazında.

En iyi yerli rock albümü
Mor ve Ötesi’nden geldi: “Güneşi Beklerken”. Yılın sonunda geldi; o yüzden aslında 2013’te dinlenecek. Bahsedelim es geçmeyelim.

En iyi yerli alternatif pop albümü
Can Bonomo’nun “Aşktan ve Gariplikten” isimli albümü. Kendini 2013’te yavaş yavaş kabul ettireceğini tahmin ediyorum.

Yılın en iyi yerli alternatif albüm
Yasemin Mori’nin “Deli Bando”su. Yasemin Mori kendi kurallarının geçerli olduğu bir müzikal dünya yaratmış, içinde at koşturuyor, “n’oluyo” burda diyenlere de nanik yapıyor. İzlemeye devam.

Yılın konseri
Böyle bir konser yok. Ama Başbakan’ın gençlere bira içirtmediği One Love Festival herhalde bu yönüyle unutulmayacak. Bombay Bicycle Club, Maçka’da güzel çaldı, Feist’ı pek muhabbetle dinledik, Sharon Jones and the Dap Kings’le coştuk, Red Hot Chili Peppers’ta dans edip, tepindik ardından kilometrelerce yürüdük.

Haberin Devamı

Yılın pop yıldızı
Ajda Pekkan. Evet Ajda Pekkan. O dururken kimsenin yeni popçu olarak sivrilmeye şansı yok. Yenilikse yenilik, kıyafetse kıyafet. Yazı yazmaya da başladı ve bir sürü yazardan iyi yapabileceğini kanıtladı. Kadın, alüminyum folyoya sarılmış itfaiye merdiveninde şarkı söylerken bile cool. Saygılar bizden.

Haberin Devamı

AKLIMDA YER EDENLER

Haberin Devamı

l “Oshin”-Diiv: Gözden kaçmaması gereken bir indie-pop albümü. Diiv’in seneye çok popüler olacağını tahmin ediyorum. Erken alarm.
l “Come of Age”-The Vaccines: İngiliz ekip küçük kulüplerden festivallerin ana sahnelerine geçiş yaptı bu yıl. “Aftershave Ocean” kalpleri fethetti mi? Etti. Dar pantolonlu, uzun saçlı rock’çılar 2012’de de iş başında.
l “Until the Quiet Comes”-Flying Lotus: Hip hop’ın sanata dönüştüğü bir albüm. Gördüğüm kadarıyla dünya müzik basını Kendrick Lamar’a verdi oyunu. Ama benimki hip hop, dub ve elektronik müziği süper bir formülle birleştirebilen Flying Lotus’a yani Steven Ellison’a gider.
l “Swing Lo Magellan”-Dirty Projectors: Amerikalı ekip 70’lerin çiçek çocuklarının havasını bugüne taşıyor kendi tarzında. En fazla dinlediğim albümlerden biri bu yıl.
l “Orange”-Frank Ocean: Yılın en iyi soul ve R&B albümü. Frank Ocean’ın hayatımıza kalıcı olarak girdiğinin de kanıtı.
l “Goat”- World Music: Valla bir Türk grubun yapması gereken albümü İsveçliler yaptı, en iyiler listelerinde de yerlerini aldılar. Eurovision gibi oldu biraz bu yaklaşım ama öyle valla. Erkin Koray’ın yetiştiği memlekette Anadolu saykodelik rock’ı İsveçliler bizden iyi yapıyorsa bu cümleyi kurmak hakkım.

EN İYİ “ÇAYLAK”LAR

l Two Wounded Birds: Daha albümleri bile yok ama Facebook ve kendi sitelerinden dinleyebilirsiniz şarkılarını. Çok nahif bir sound’ları var. Retro sevenler not etsin.
l Tha Allah-Las: İlk albümlerini çıkaran Amerikalı
grup, “60’ların Kaliforniyası’nın sahil müziğini yapıyoruz” diyormuş. Orada değildim bilemem ama sanırım ne demek istediklerini anlıyorum dinleyince. Albümlerinin adı da aynı.

EN SEVDİĞİM 3 ALBÜM

“Lonerism”-Tame Impala
Klasik anlamda rock hiçbir şekilde bitmeyecekse bu gibi albümler sayesinde bitmeyecek. Keşke Avustralya’nın en uzak köşesinden birileri değil de bizden biri yapsaydı böyle bir albümü. Dünya da dinlese, bir yerlerde birileri benim kadar heyecanlansaydı. Bana sorarsanız ilk albümlerinin üzerine çıkabilmiş değil ama bu yıl dinlediğim en iyi şey.

“Nocturne”-Wild Nothing
Jack Tatum’un, Wild Nothing adı altında yaptığı ikinci albümü “Nocturne”. Gazebo’nun “I Like Chopin”indeki nahiflik, The Smiths şarkılarındaki imkansızlık ve Tears For Fears’in synthe-pop numaraları bir araya gelmiş gibi.

“Given To The Wild” - The Maccabees
Benim kafama yatan yeni nesil rock böyle bir şey. Albümdeki “Child”ı dinlerseniz The Maccabees’in müziğinin 2010’ların Radiohead’i tadında olduğuna ikna olabilirsiniz. İşte bu yüzden yanımdan hiç eksik etmedim ben bu albümü. Sahnede izlediğimde ne kadar iyi çaldıklarını görüp daha da sevindim.

Yılın soundrack’i
“Drive” elbette. Yılın soundtrack’i olmasının yanında yılın kült albümlerinden biri aynı zamanda bu albüm. “A Real Hero”, “Under Your Spell”, “Nightcall” derken kendimizden geçiyoruz her defasında...

İKİ HAYAL KIRIKLIĞI

Yılın hayal kırıklığı
Muse’un “The 2ND Law” isimli albümü. Rock desen değil, pop desen değil. Dubstep de var içinde, dans şarkısı da... Muse biraz ondan biraz bundan yapmış, sanki iyice tribünlere oynamaya çalışmış. Eski albümlerini aradık.

Yılın ikinci hayal kırıklığı
“Orhan Gencebay ile Bir Ömür” albümünde yer alan cover şarkılar. Bu şarkılar ancak bu kadar baştan sağma “dan dun” söylenebilirdi. Okullarda “cover nasıl olmamalı” dersinde okutulacak derecede öğretici bu açıdan.

EN İYİ “ÜSTAD” ELİNDEN ÇIKMA ALBÜM

“Psychedelic Pill” Neil Young
Bob Dylan da Leonard Cohen de pek güzel albümler çıkardı bu yıl ama ben sırf bu albümden bahsetmek için yarattığım bu kategoriyi. Neil Young elini korkak alıştırmadan grubuyla dakikalarca müzik onları nereye götürürse oraya koşuyor. Klasik rock ve folk seven biri için cennet
gibi bir şey “Psyçhedelic Pill”.