Gazetenin birini açıyorsun.. Koca koca hukukçular konuşmuş.. Özel yetkili mahkemeleri değerlendirmişler..
Vardıkları sonuç şu..
Yetkilerin sınırlandırılması otomatik tahliye değildir..
Nedir peki?
Normalleşme adımı..
Normalleşme adımı olduğuna göre demek ki yıllardır anormal bi durumdaydık..
Ne mi bu? Polisteki puanlama sistemi..
Önleyici Hizmetler Büro Amirlikleri bir cetvel hazırlamış.. Her vaka için ayrı bir puan koymuş..
Ne işe yarıyor derseniz..
Polislerin performansı buna göre ölçülüyormuş.. Performansı iyi olanlar daha aktif birimlere, düşük puan alanlar pasif görevlere veriliyormuş..
CHP Milletvekili Melda Onur’un soru önergesi polisin çalışma biçimini ortaya çıkardı..
Listenin tepesinde 1500 puan var.. Molotof atanı yakalayan ekip 1500 puanı kapıyor.. Terör olayları da aynı kapsama giriyor..
1500 puan..
İddia şu.. Başbakan hem geniş tabanlı bir koalisyon arayışında hem de kendi tabanını diri tutma peşinde..
Arada sırada konsolide etme hamleleri yapması bundan..
Sezaryen gibi..
Kürtaj gibi konulara girmesi..
Geniş tabanlı koalisyon arayışının iki temel nedeni var..
Biri; Kürt meselesinde çözüme doğru mesafe almak..
Türkiye’de her şey o kadar hızlı değişiyor ki; dün kol kola olanlar bir bakıyorsun karşı karşıya..
İttifaklar çatlamış, yeni ittifaklar gündeme gelmiş..
Gelin bu pazar vaktimiz de varken; ne olup ne bittiğini anlamaya çalışalım..
Bakalım bir yılda neler olmuş neler!..
2010 yılında referanduma giderken iktidar bloğundaki ittifak güçlüydü..
Muhafazakârlar, Gülen cemaati, liberal demokratlar, eski solcular, MHP’den kopan milliyetçiler aynı cephedeydi..
Veya şöyle söyleyebiliriz.. Başbakan da artık bizim gibi düşünüyor.. Veya.. Başbakan’la aynı çizgiye geldik de diyebiliriz..
Biz ona yaklaşmadık, o bize yaklaştı..
Ne konuda mı?
Yargıdaki hoyratlık konusunda.. Yıllardır yazıldı, çizildi.. Delilsiz tutuklamalardan, öldürsen kaçmayacak kişilerin ‘kaçacak’ yaftasıyla tutuklanmasına.. Önüne gelenin içeri atılmasına kadar söylenmedik söz kalmadı..
Dinleyen oldu mu derseniz..
Olmadı..
Tam tersi iktidara yakın duranların, iktidarın arkasına hizalananların hedef tahtası olduk..
AKP’nin iki grup başkan vekili de benzer cümleler edince işin rengi ortaya çıktı..
Dedikleri şu..
Küçük bir değişiklikle yarı başkanlık sistemine geçilmesi mümkünmüş!..
Yani..
Mevcuda ayar çekilecek!
Türk icadı olacak!..
Adı yarı başkanlık olacak ama Fransa’dakine benzemeyecek..
Hepimiz şaşırmıştık.. Bir türlü Uludere ile kürtaj arasında bağlantı kuramamıştık..
Gerçi Başbakan kurmuştu..
Her kürtaj bir Uludere’dir diyerek kürtaj tartışmasının startını vermişti..
Durup dururken kürtaj..
Konu edilmezken, adı bile anılmazken!..
30 yıldır kürtaj serbest.. Bu 30 yılın 10 yılında AKP iktidar..
Neden şimdi?
Eskiden 13 ajansı çok önemliydi.. Bakanlar, bakan olduklarını 13 ajansından öğrenirdi..
Teknoloji değişti tabii..
Şimdi liste Cumhurbaşkanı’nın önüne gelmeden internete düşüyor..
İnternete düşen listeye göre bakan olanların haberi yapılıyor..
Bakanlar, bakan olduklarını artık bu sayede öğreniyorlar..
Yeni dönemde (anayasa değişikliği yapılırsa) başbakanlar da başbakan olduklarını benzer şekilde öğrenecek..
‘Twitter’dan mesela!..