Bayram çok sakindi.. Bayram gibi bayramdı.. Ne gerginlik vardı ne laf atma ne sataşma.. Dört gün boyunca bambaşka havadaydık..
Sihirli bir el değdi gündemimiz değişti sanki..
Nedenini düşündüm..
Buldum.. Siyasetçiler tatile çıkmıştı!
Gerçi bayram nöbetçisi Bülent Arınç yine boş durmamış acayip bir laf etmişti ama ne demek istediği anlaşılmadığı için kimse üstünde durmadı..
Sözü aynen şöyleydi: “Bayramdan sonra ne Danıştay kalacak ne Bülent Arınç”
Koskoca Başbakan Yardımcısı kendini Danıştay binasında patlatmayacağına göre lafının başka bir anlamı vardır herhalde..
AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik, dün öyle bir laf etti ki adrese yollanmış gibi oldu..
Açık açık söylemedi ama sözü oraya getirdi..
Önce acı olayı anlatayım..
*
1993 yılıydı.. PKK ateşkes ilan etmişti.. Beklenti, bu işin bitmesi için bir yol bulunacağı yönündeydi..
Terhis olan, sivil kıyafetli erleri taşıyan otobüsün önü PKK militanları tarafından kesildi..
33 erimiz kurşuna dizildi..
Boğa kovalar, insanlar kaçar.. İnsanlar kovalar, boğa kaçar..
Kurban bayramlarının değişmez fotoğrafıdır o.. Bu bayramın kendine özgü haberi de vardır..
Trafik kazasında hayatını kaybedenlerin bilançosu değildir o.. Kurban keserken yaralanıp hastaneye kaldırılanların sayısıdır..
İlk günün dökümü çıktı..
2365 kişi..
İllere göre dağılımı da var.. Erzurum 161 yaralı ile birinci sırada, Bursa’da 150 kişi, Antalya’da 136, Denizli’de 110.. Sivas 109 kişiyle beşinci sırada.. Liste uzayıp gidiyor tam 44 il yaralı vermiş..
*
Bayram günü bunları yazmak istemezdim.. Ama mecburum..
Türkiye’de dehşet şeyler oluyor..
Kafes adlı bir eylem planı bulunmuştu.. Taraf geçen hafta manşetten duyurdu..
Planı Ergenekon’dan tutuklanan denizci bir yarbay hazırlamış..
Öyle dehşet verici şeyler planlanmış ki.. Pılını pırtını topla ülkeyi terk et cinsinden..
Veya o kadar da vakit kaybetme kap bavulu çek git der gibi..
Peki doğru mu?
Başından beri AKP’nin tek başına açılım sürecini götüremeyeceğine inanıyorum..
Defalarca yazdım..
PKK militanlarının savaş kıyafetiyle Habur’dan giriş yapmasından sonra hükümet ‘biraz mola’ vereceğini söylediğinde..
Uzun bir mola olacak dedim..
* * *
İzmir’de yaşananların üzerine DTP lideri Türk’ün dün söylediklerine baktım..
Diyorum ki Kürt açılımı sizlere ömür!.
Kürt açılımı konusunda esaslı bir adım atılmadan şiddetli kavga çıktı..
İki lider..
İki parti kavga etse anlayacağım.. Birileri araya girer, ayırır veya taraflar kavga etmekten yorulur, bıkar usanır..
Vazgeçer diyeceğim.. Ama durum öyle değil..
Japon kalesini bilir misiniz? Dört beş kişi oynanır.. Herkesin kalesi ayrıdır.. Herkes herkesin rakibi.. Hem gol atacaksın hem gol yemeyeceksin..
Birisiyle anlaşıp, bir başkasını köşeye sıkıştırıp gol atayım derken satışa gelip, ihanete uğrayıp gol yemek de vardır işin içinde..
Siyasetteki kavga da Japon kalesi oyununa benziyor.. Şu anda herkes herkesle atışıyor, didişiyor..
Siyaset böyledir.. ‘Öyle demek istemedim, yanlış anlaşıldım’ gibi düzeltmeleri kolay sindirmez..
Mağdurlarının bile o kara günü konuşmaktan kaçındığı herkesin yaşanmış ve bitmiş kabul ettiği, etmek istediği o acıklı sayfayı patır kütür açarsanız..
Bir de üstüne tersten okumaya kalkarsanız sonuç bu olur..
* * *
Bu sonucu görmek için de insanın uzun yıllar siyasetin içinde yoğrulması gerekmiyor..
Böyle olacağı, o söz Onur Öymen’in Meclis kürsüsünde ağzından çıktığı an belliydi..
İşin buralara geleceği, buralarda durmayacağı daha büyüyeceği..
Türkiye’nin halini anlatan en güzel söz.. Bana ait değil.. Milletvekili Büyükkaya AKP’nin Kızılcahamam kampında söylemiş..
Açılım milletin kafasını karıştırdı demiş..
* * *
Sadece bu mesele mi? Milletin her konuda kafası karışık..
Domuz gribi aşısında bile..
Kürt meselesinden başlayalım, diğerlerine geçeriz..
İktidara göre rota demokratikleşme..