AKP’nin seçim bildirgesi için.. Kimi müthiş vaatler demiş.. Kimi ustalık vizyonu .. Kimi 12 yılın hedefi..
Bana göre hem eskinin tekrarı..
Hem de inandırıcı değil..
Niye mi?
Deniliyor ki, yeni anayasa demokratik katılımcı bir anlayışla hazırlanacak, kısa ve öz olacak..
Açın 2007 seçim beyannamesini aynı..
Bırakın yeni anayasa yapmayı, değiştirilen bazı maddeler bile demokratik ve katılımcı bir anlayışla mı yapıldı?
Yooo..
Anayasa metnini hazırladılar, muhalefetteki partilerin önüne koydular.. 24 saatte cevap verin evet mi, hayır mı? dediler..
Seçmene vaat ettiklerini tam tersini yaptılar..
*
Siyasi partiler yasası yeniden ele alınacakmış!..
2011 vaadi bu..
2007 vaadi de aynıydı..
El sürüldü mü?
Hayır..
2007 vaadinde; siyasal yaşamın demokratikleşmesi için Anayasa’dan başlayarak ihtiyaç duyulan bütün yasalarda düzenlemeler yapılacak deniyordu..
Seçimin hemen ertesi günü.. 23 Temmuz sabahı unutuldu, gitti..
*
AKP’nin 2011 vaadinde seçim yasasından da söz ediliyor..
2007 vaadinde de edilmişti..
Gazoz oldu..
2007 yılında ne sözler verilmişti; ne sözler..
Parti içi demokrasi güçlendirilecekti.. Siyasi partilerin hesapları, adayların harcamaları şeffaf olacaktı, denetim getirecekti..
Oldu mu?
Nerde.. 2007 vaatlerinin hiçbiri hayata geçmedi, 2011 vaatlerinin içine aynen kondu..
Demek ki yine hiçbir şey olmayacak!..
*
Daha önemlisine gelelim..
2007 yılında parlamenter sistemin güçlendirilmesi sözü verilmişti.. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkiler parlamenter sistem esas alınarak açık net ve anlaşılır biçimde belirlenecekti..
Yapılmadı..
Yapılmadığı gibi AKP Genel Başkanı ‘gönlümde başkanlık sistemi yatıyor’ diyor..
Başkanlığın hazırlığı yapılıyor..
Daha da önemlisi..
2011 beyannamesinde bu konuda tek satır yok..
2023’e kadar neyi hedefledikleri var ama nasıl yönetileceğimiz yok..
Nasıl yönetileceğimiz belli olmadan bırakın 12 yıl sonranın vizyonunu, iki yıl sonranın hesabı kitabı bile yapılamaz..
Yapılır diyen, hikaye anlatır..
Hikâye..
AKP’nin Kürt politikası
Bu işi yakından takip edenlerin ortak yorumu şu..
AKP, Güneydoğu’da geri çekildi, milliyetçi çizgiye kaydı..
Aday listesini gören bunu söyledi..
BDP, Diyarbakır’da ‘a’ takımını sahaya çıkarırken AKP ‘b’, hatta ‘c’ takımla işi götürmeye çalışmış..
Bence AKP’nin hesabı kitabı farklı.. Kürt halkının oyunu almaktan çok, milletvekili çıkarmaya yönelik..
O nasıl mı olacak?
Geçen dönem Diyarbakır’dan 10 vekil çıktı.. Bağımsızlar yüzde 47 ile dört, AKP yüzde 41 ile altı vekil çıkardı..
Bu dönem 11 vekil çıkacak..
BDP’nin kaç bağımsız adayı var?
Altı.. Demek ki gerisi yüzde kaç alırsa alsın AKP’ye yazacak.. Çünkü başka parti yok!..
AKP için beş vekil çantada keklik.. Altı olursa ne ala!..
Sonra..
Başbakan, başkanlık yolunda giderken onu koydu bunu koydu diye niye risk alsın ki!..
CHP fazla zikzak çizmeye başladı
Siyasette acemilik dendi, yeni ekip birbirine zamanla uyum sağlayacak dendi.. CHP tabanına sabredin mesajı gönderildi..
Sağa sola yalpalar anlayışla karşılandı..
Kucağa oturtma lafı da..
Ordu kağıttan kaplanmış benzetmesi de abartılmadı..
Ama zikzaklar hala sürüyor..
En son eski başsavcı İlhan Cihaner meselesinde yaşandı.. Cihaner’i saf dışı bırakıp Mehmet Haberal ile Sinan Aygün’ü en baba yerden aday gösterince ortalık hafiften ayaklandı..
Dediler ki.. Parti Meclisi’nin takdiri..
Yazdılar ki.. Parti Meclis’ne bile getirilmedi.. Bakanlık katında elendi..
Ee ne oldu da yeniden aday oldu?
Aday gösterilmesi doğru oldu, iyi oldu, olması gereken oldu..
CHP yönetiminin hatasını görüp çark etmesi de güzel oldu, şık oldu .. Takdire şayan oldu..
Ama..
Bu kadar zikzak da fazla oldu!..
*
Not; CHP lideri daha samimi açıklama yapabilirdi.. Yanlış değerlendirmişiz, hata yapmışız, farkına vardık, düzettik diyebilirdi.. Veya Örgütün talebeiydi, onlar bastırdı.. Demedi!
Deplasman parlamenter rejime aykırı
Deplasman dediğim milletvekillerinin yer değiştirmesi.. Bu seçim Van’dan öteki seçim Antep’ten..
Bu seçim Ankara’dan öteki seçim Mersin’den..
Bursa’dan doğru Urfa’ya..
İzmir’den Antalya’ya..
İstanbul, Erzincan, İzmir yapanlar da var..
Gelelim parlamenter rejime aykırı veya zararlı meselesine..
Seçmen inanıyor oy veriyor.. İstiyor ki kendisine hizmet etsin.. Etmezse!..
Hesabını sorarım diyor..
Bi bakıyor, oy verdiği aday kaçmış..
Taaa 2500 kilometre öteye gitmiş..
*
Böyle bir sistem bırakın batı demokrasilerinde kabile ülkelerinde bile yok..
Ama biz de var..
Bugün Edirne’den yarın Kars’tan.. Vekili yakalayabilene aşk olsun..
