Ben olanı biteni ortaya koyayım, bağlantı var mı yok mu siz karar verin..
* * *
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek nerede mikrofon görse Kılıçdaroğlu’nun Alevi, annesinin Ermeni olduğunu söylüyor..
Bunu söylemek için kanal kanal dolaşıyor..
Kurnazca bir taktik izliyor..
Konuyu ben açmadım siz sordunuz diyor.. Annesi Ermeni kendisi Aleviyse ne var bunda diyor.. CHP’liler kendisini genel başkan seçmiş diyor; bunları konuşmamak lazım, insanın annesinin Ermeni olması ayıp mı?
Ermeni ise kime ne ki Türk vatandaşı değil mi diyor..
Diyor da diyor..
Bu konuyu soranları kınıyor..
Ama her cümlede iki kere annesi Ermeni demeden durmuyor..
* * *
Bülent Arınç, Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken; ‘şu kadar boyuyla’ göndermesi yapınca tartışma başladı..
Kılıçdaroğlu Arınç’a yanıt verirken boyu uzun olmakla akıl kısalığı bağlantısı kurdu..
Böylece kucağımızda dört dörtlük boy polemiği bulduk..
Polemik olur da Başbakan dışında kalır mı?
Kalmaz tabii; o da bir şekilde üzerine alındı.. ‘Benim boyum 1.85.. Tepe tepe kullan’ diyerek polemiğe balıklama daldı..
Aradan iki gün geçti..
Başbakan bir anda tartışmayı soy meselesine getirdi..
‘Boy değil, soy önemli soooy’ diye haykırdı..
Daha doğrusu bağırdı..
Önemli olan soooy!..
* * *
Manzara şu..
Melih Gökçek televizyonlardan Kılıçdaroğlu’nun annesi Ermeni diye kampanya yapıyor..
Başbakan Erdoğan meydanlarda ‘soy önemli soy’ diye haykırıyor..
Tesadüf mü!..
Sıra Atatürk’e geldi..
Bakla ağızdaydı, bir türlü çıkmıyordu..
İktidar yanlısı çata patacı baklayı çıkardı..
Alevi dernekleri referandumda ‘hayır’ oyu vereceklerini açıklayınca çata patacı acayip sinirlenmiş..
O sinirle bakla ağzından düşüvermiş..
Demiş ki:
“Cemevlerinde, Hz Ali’nin yanında bir de Atatürk posterini asan bir inanç grubunun, ‘bürokrasiyi ve statükoyu’ desteklemesi normal değil mi?”
Alevilerin suçunu anladınız değil mi?
Çata patacının ‘bunlar statükocu’ diye aşağılama nedenini..
Atatürk posteri asmak..
Anlaşılan..
Sıra Atatürk’e geldi..
Baksanıza..
Tetikçiler ortaya çıkmadan öncü çata patacı atışlara başladı..
Yandan yandan..
Atatürk’ün resmini asarsın ha..
Vay...... vay
2011’de son kez!
Başbakan seçimde ‘son kez’ diyerek oy isteyecek diye yazdım.. Bir okurum aşağıdaki satırları gönderdi.. Onların muhtarı da ‘son kez’ diye oy istemiş.. Bakın ne olmuş:
* * *
“Ben Kastamonu Pınarbaşılıyım.
Hani şu meşhur Valla Kanyonu ve Ilgani Mağarası’nı topraklarında barındıran yer.
Bizim köyde bir muhtar Ahmet Bey vardı.
Köylüler yıllarca her seçimde, muhtar seçtiler.
Bu Ahmet Bey’in rahmetli babası da köyde yıllarca muhtarlık yapmıştı.
Yıllar sonra Ahmet beye köyde ciddi bir rakip çıktı. Ciddi bir seçim çalışması yapılmaya başlandı. (Sanırım 80’li yıllardaydı) Muhtar Ahmet Bey o seçimlerde de seçilirse emekliliği hak ediyormuş. Bütün köylülerin evlerini tek tek ziyaret etti ve ‘Bunca yıl size hizmet ettim. Bu defa da son kez beni seçin emeklilik hakkımı kazanayım’ diye köylülerden oy istedi.
Sonuç ne mi oldu, ne o seçimde ne de ondan sonraki hiçbir seçimde bir daha seçilemedi. Kendisi köyden İstanbul’a taşındı ve oraya yerleşti.
