Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan, otelcileri fena haşlamış.. Muş’ta, Bitlis’te bir tane doğru dürüst otel yok demiş..
Olsa!..
Başbakan’a göre dünyanın dört yanından turistler gelirmiş..
Gelir mi?
Gelen aradığını bulur mu?
Hadi soruyu şöyle soralım, turist ne bekler!..
Doğa için gitti, dini yapılar için gitti, merak ettiği için gitti, farklı bulduğu için gitti.. Bir şekilde gitti diyelim..
Giden turistin, Muş’un, Bitlis’in yöresel yemeklerini yiyeceği, şarabını yudumlayarak günün yorgunluğunu çıkaracağı bir lokanta var mı?
Veya kafe..
Kentin ortasında, onlarca turisti ağırlayacak lokantalar..
*
Gün boyu dini yapıları gezen bir Fransız, akşamüstü kafeye oturup kahvesini içerken yanında konyağını yudumlayabilir mi?
Böyle imkân var mı?
Bu tür mekânlara hoşgörü var mı?
*
Yabancı olmasına da gerek yok.. İstanbul’dan, İzmir’den, Giresun’dan giden insanlar hoşça vakit geçirecekleri yerler bulabilirler mi?
Yoksa tuhaf mı karşılanır.. Bizi bozar mı denir?
Abartmıyorum..
(Kiliseleriyle, manastırlarıyla, Ulu Camii’yle, medreseleriyle, eski kentiyle, görülmeye değer taş evleriyle, dar sokaklarıyla, muhteşem Mezopotamya manzarasıyla herkesi büyüleyen Mardin’de bile turistlerin akşamları gidecekleri bir mekân var..
Yemek yiyecekleri..
Bir..)
*
Demek istediğim şu..
Turist çekmek için sadece otel yetmiyor.. Kent yaşamı da gerekiyor.. İnsanlar gittiği kentin sokaklarında, lokantalarında, kahvelerinde oturmak istiyor.. O yörenin insanıyla iç içe olmak istiyor..
*
Bitlis’e dönelim..
Başbakan dağları deldik diyor, 80 km yol yaptık diyor, Bitlis’te 71 tesisin açılışını yaptık diyor, adam gibi otel yok diyor..
Haklı..
Haklı da Bitlis’te sinema da yok..
Finali Bitlis’te biten “New York’ta Beş Minare” filmini Bitlisliler Bitlis’te izleyemedi..
Tatvan’a gittiler..
Ama eskiden sinema varmış.. Belediye Başkanı Alaydın, 25 yıl önce dört sinema salonu vardı şimdi yok demiş..
Sorum basit..
Zaman içinde sinemaların bile kapandığı yere turist niye gitsin ki!..

Haberin Devamı

Öğrenciden kurtulduk!
Son zamanlarda en çok tartışılan kurum ÖSYM.. Araklanan sorular, çekilen kopyalarla bir hayli yıprandı.. Yeniden yapılandırılması gerekiyormuş..
Gördüğüm kadarıyla fırsat bu fırsat, hükümet bir taşla iki kuş vurmaya kalkmış..
Bu aralar, öğrenci lafına tilt oluyorlar ya.. Yumurta nedeniyle, gösteriler nedeniyle..
ÖSYM’den öğrencileri atmışlar..
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi artık öğrencisiz..
Öğrenci gitti yerine ölçme geldi..
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi oldu.. (yine ÖSYM)
Öğrenciden kurtulduk ya; daha ne kopya olur ne başka bi şey..
Mum gibi olur!

Haberin Devamı

Yüzde 42’deki MHP payı
‘CHP’nin hedefi yüzde 42 olmalı’ yazıma MHP’liler tepki gösterdi..
42’nin içinde biz de varız dediler..
Ben MHP yok demedim ki..
MHP kilit parti dedim.. Hem yüzde 42’nin içinde varlar, hem yüzde 58’in..
Yüzde 58’in ne kadarı MHP’ye döner.. Yüzde 42’nin ne kadarı MHP’dedir bilemem..
Bunu ölçecek veri yok!..
Bu sebeple MHP’yi ayrı tuttum..

Gelenleriyle meyhane..
Bu köşede hiç hata yapılmıyor değil.. İmla yanlışı da oluyor, anlam yanlışı da..
Geçen hafta Kadıköy Çarşı’yı anlattığım yazıda 40 yıllık meyhaneyi anlatırken; ‘gelenleriyle meyhane’ demiştim..
Bir okur gelenleriyle meyhane olur mu, gelenekleriyle olması lazım, hata demiş..
Okur Temsilcisi Derya Sazak da hata kabul edip köşesine taşımış..
Hata değildi.. Bilerek yazılmıştı..
O yazıda kısaca değinmiştim, demek ki anlaşılmamış.. Şu demek..
Eski İstanbul meyhanelerinin tıpatıp aynısını yapabilirsiniz..
Taa o günlerden kalma da olabilir.. Bozulmamıştır.. Envai çeşit meze vardır ve enfestir..
Ama yetmez..
Meyhaneyi meyhane yapan o kültürü bilerek gelenlerdir..
Gelenleriyle meyhane demem bundandır..
Öbür türlüsü.. İçkili lokanta olur..