Yeni yılın ilk günü, millet kalksam mı kalkmasam mı diye düşünürken..
Kalkıp da ne yapacağım diye yatakta oyalanırken, yollara düşmeyi severim..
Sokaklar tenhadır.. Caddeler gecenin yorgunluğunu henüz atamamıştır..
İstanbul dün güneşliydi ama soğuk yerindeydi.. Hava ısırıyor derler ya aynen öyleydi..
*
Önce Boğaz’a indim.. Ortaköy henüz uyanmamıştı, Arnavutköy kafayı kaldırmaya hazırlanıyordu.. Bebek daha mışıl mışıl. Hisar’da hareket yeni yeni başlamıştı..
Oltacılar ise her zamanki yerindeydi.. Akıntı Burnu, Hisar önü yükünü almıştı..
Bir süre izledim.. Çektikleri balık, serçe parmağımdan küçüktü.. Unlayıp kızgın tavaya atıp kızartsan, çekirdek gibi yesen bile tadı gelmez..
Bence o balığa olta atmak günahtır..
*
Nihayet insanlar görünmeye başladı.. Sözleşmiş gibi, koşa koşa Rumelihisarı’nın meşhur kahvaltıcılarına gelip, yerleştiler..
Kendine güvenen dışarıda, yılın ilk günü şifayı kapmayalım diyenler içeride..
Önce Hisar yükünü aldı..
Cafe Nar, Fincan Kahve, Kale Kahve anında dolanlar arasındaydı..
Sade Kahve dolmakla kalmadı, taştı diyebilirim..
*
Bebek’teki Happily Ever After öğleye yoğunlaştı. Arnavutköy’deki Bread’s de yükünü alanlardandı..
Gözlemim şu.. Yılbaşı yemeğiyle, yılbaşı eğlencesinin yanında yeni yılın ilk kahvaltısı da gelenek olmaya başlamış..
*
Boğaz’a olta sallayanları görünce aklıma Haliç geldi.. Hava pırıl pırıl; o kıyıda durum ne acaba!..
Unkapanı’ndan Fener İskelesi’ne kadar olan arası şahanedir.. Yeşillikler içinde tam yürüyüş yapılacak mekândır.. Aynı zaman da oltacıların da yeridir..
*
Gençliğimde leş gibi Haliç kokardı.. Ne balık tutması, yanından geçerken burun direklerimiz kırılacak gibi olurdu.. Çocukluğum Horhor’da geçtiği için az çok bilirim.. Zeyrekli kadim dostum Behçet Sarı ısrarla, ‘çocukken Haliç’te palamut yakalardık’ derdi de bizim sınıftaki çocukları inandıramazdı..
Şimdi palamut çıkmasa da istavrite olta atılıyor.. Dün de balıkçılar oradaydı..
*
İki mekân dikkatimi çekti.. Biri Unkapanı tarafında Emin Balık diğeri biraz daha ötede Balat’taki Genç Osman.. Teknede balık ekmek yapıyorlar.. Sahile minik tabureler koymuşlar.. Keyifli olabilir.. İlk fırsatta tadacağım..
*
Yılbaşı sabahı İstanbul’un bu kıyıları böyleydi!.. Bostancı sahili de, Yeşilköy sahili de mutlaka böyledir..
Gecenin yıldızı NTV’ydi
Böyle gecelerde PTT’ciyimdir.. Pijama, terlik, televizyon..
Alternatif yılbaşı kutlaması
TV-Net adlı kanal, yılbaşı gecesini islamcı tarihçi Kadir Mısıroğlu’na ayırmıştı.. Güngören’deki konferansını gece boyunca canlı yayınladı.. Sekizde başladı, gece bire kadar sürdü..
Zaman zaman baktım..
Benim izlediğim bölümlerde Atatürk’e etmediği laf kalmadı.. Laikliği dinden çıkmak olarak tanımladı..
Tanımladı ama insanlar içinden laikliğe muhalefet ettikleri için dinden çıkmış sayılmazlarmış, fırsatını buldukları an ortadan kaldıracaklarmış!..
Halk, Atatürk’ün böyle yapacağını bilseymiş Kurtuluş Savaşı’nda arkasından gitmezmiş..
Ah haneden olsaymış ah!..
Türkiye Cumhuriyeti’ne TC; çorap markası gibi dedi çıktı..
Bu arada programın finalinde Fethullah Gülen de nasibini aldı.. Ona da bir araba laf etti..
Alternatif yılbaşı kutlaması böyle oluyor herhalde..