CHP’NİN HEDEF KİTLESİ: YÜZDE 42

CHP, ağzıyla kuş tutsa doğuda yaşayan Kürtlerden oy alır mı?
Alamaz..
CHP, havada dokuz takla atsa mutaassıp kesimden oy alır mı?
Alamaz..
CHP, yemin billah etse muhafazakar kesimin desteğini alır mı?
Alamaz..
Demem şudur..
Ne evetçiler, ne de boykotçular altı ay sonra CHP’nin yanına gelir.. Herkes kendi safında kalır..
O halde.. CHP’nin hedef kitlesi bellidir..
Yüzde 42..
CHP, yüzde 42’nin yüzde kaçını alırım hesabı yapmalı.. Enerjisinin tümünü buraya vermeli.. Gerisi boşa kürek çekmek olur..
Veya hayalcilik!..
*
Referandum haritası ortada.. Hangi ilin, ilçenin, kasabanın, beldenin yüzde kaçla hayır dediği belli.. Her şey açık ve net..
Bilmem ne ilçesinden çıkan yüzde bilmem kaç hayırın yüzde kaçı seçimde CHP’ye oy atacak buna bakmalılar..
Çünkü..
Hayırcılar AKP gitmeyeceği gibi..
Evetçiler de CHP’ye gelmez..
Boykotçular yerinde kıpırdamaz..
*
Somutlaştıralım..
Mesela Mersin.. Yüzde 62.8’le hayır dedi.. Son seçimde CHP’nin oyu yüzde 24’tü..
Yani seçmenin yüzde 62’si hayırcı ama yüzde kaçı CHP’li?
Yüzde 24’ü mü?
Daha fazlası mı?
*
Çok katı bakmıyorum..
2009 yerel seçimleriyle 2010 referandum haritasını yan yana koyun olağan dışı bir gelişme olmazsa Türkiye’nin uzun vadeli siyasi haritası artık budur..
Kısa vadede.. CHP’ye Hakkari’den de Bitlis’ten de Bayburt’tan da, Düzce’den de tatmin edici oy çıkmaz.. Edirne’nin bir gecede AKP’ye dönmeyeceği gibi..
Kabul etmek gerekir ki..
Yaşam biçimlerindeki farklılaşma siyasi haritaya damgasını vurdu..
Bu seçimde de vuracak!..

Binnaz Hoca’ya çok sevindim..
Biliyorum bazıları hemen tezvirata başlayacak.. Mahalle baskısı var mı araştırmasını bunun için yapmış, derdi siyasete girmekmiş.. Zaten CHP’liymiş gibi sözler sarf edecekler..

Etsinler..
Bu güne kadar söylemedikleri laf bırakmadılar ki..
Heybelerindeki itham tükenmiştir herhalde!..
Niye sevindiğime gelince..
Binnaz Toprak gibi sözü olan kişilerin siyasete girmesini çok önemsiyorum.. Dışarıda söylediklerini, yazdıklarını siyasete taşırsa, siyasetin dikkatini çekerse, Türkiye’ye büyük iyilik yapar..
Dilerim, profesyonel siyaseti de (TBMM’ye girmeyi) göz ardı etmez..

Gazeteci milleti kurultay sever..
Partilerin kurultayı aynı zamanda gazetecilerin kurultayı gibidir..
Ankaralı gazetecilerle, İstanbulluların buluşması..
Hasret gidermesi..
Aslında kurultay İstanbullu gazetecilerin İstanbullu gazetecilerle de buluşma yeridir..
Akşam gidilecek yerler bellidir.. Hangi gazeteden olduğunuzun önemi zaten yoktur.. Yandaşlık, karşıtlık kavramları çöpe atılır..
Kurultay bahane Ankara şahane diyerek felekten bir gece çalınır..
Bu sebepledir ki, gazeteciler ha babam kurultay yapan parti sever.. Yılda iki kez idealdir!..
Gazeteci milleti için tabii..

‘Gerçek Orada’ üniversite nerede?
NTV’de pazar günleri saat ikide Oğuz Haksever‘in yönettiği sohbet programı var..
Adı; Gerçek Orada Bir Yerde..

Şerif Mardin, Murat Belge ve Gündüz Vassaf her hafta bir konuyu ele alıp konuşuyorlar..
Bir kez izleyin müptelası olursunuz.. Şahane, kelimenin tam anlamıyla pazar keyfi..
Bu haftaki konu üniversitelerdi..
Türkiye’de neden gerçek anlamda üniversite olmadığını, Türkiye’de olan üniversitelerin yüzde 90’nına neden üniversite denmeyeceğini, üniversitenin ne olduğunu o kadar güzel anlattılar ki..
Keşke dedim..
Ardahan’a, Şırnak’a üniversite götürdük diyenler de izleseydi..
Keşke..