Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Öğrencilere yapılan muameleye Taraf yazarı Demiray Oral da tanık olmuş..
Yazısında, ‘ben böyle vahşet görmedim arkadaş!’ demiş..
Gördüklerini şöyle anlatmış:
“ Polis önce öğrencilerin üzerine kimyasal gazı boca ediyor, sonra da yere düşmüş kıvranan, kaçma şansı olmayan gençleri eşek sudan gelinceye kadar dövüyordu... Ki eşek o gün kesinlikle sudan gelmiyordu.”
Hadise bu boyuttaysa, özgürlüklerin alanı genişletildi diye kalem oynatanlar, televizyonlara çıkıp nutuk atanlar nerede!..
Niye çıtları çıkmıyor..
Kendilerini iktidarın bir uzantısı olarak gören yazarların halini biliyoruz.. Onların sesi soluğu çıkmaz..
Eşek sudan gelinceye kadar muamelesini mazur görürler.. Aslında görmezden gelirler..
Özgürlükler türküsü çalmaya kısa bir süre ara verirler..
Zaten onlar için özgürlük demek türban demek.. Özgürlüklerin alanını genişletmek demek türbanı yaygınlaştırmak demek..
Bu sebeple onları geçtim..
Ben kendilerine liberal demokrat diyenlere soruyorum..
Sizin diliniz neden tutuldu..
Coplamayı özgürlüklerin neresine yerleştirdiniz?
* * *
Demiray Oral’ın şu satırlarına aynen katılıyorum..
Şöyle yazmış:
“Eylemci öğrencilerin savunduğu görüşler bana göre son derece tutucu bir zihniyeti temsil ediyor.
Eminim konuşsak anlaşamayız, hatta büyük ihtimalle birbirimize ‘gıcık’ oluruz.
Ama yine de bırakalım fikirlerini söylesinler.
Çünkü hiçbir şey, Başbakan’ı protesto etmenin yasak olduğu bir memlekette yaşamaktan daha ‘gıcık’ olamaz..”
* * *
Benim bildiğim, başbakanları protesto etmenin yasaklandığı rejimlere demokrasi denmiyor..
Bu sebeple ‘liberal demokratlara’ sordum..
Demokrasideki yerini belki onlar söyler!..
* * *
Şimdilik yaptıkları şu..
Sessiz kalmak, arazi olmak, bilmezden, görmezden gelmek!..

Haberin Devamı

İstiklal’in taşları 4. kez değiştiriliyor

Hürriyet’te Cengiz Semercioğlu’nun yazısından öğrendim..
İstiklal Caddesi yine boydan boya kazılacakmış..
Parkeler yine değişecekmiş..
Bu kez pembe mozaik döşenecekmiş..
Bu işlem altı yılda üç defa yapılmış, dördüncüsü kapıdaymış..
* * *
Benim gibi siz de pes dediniz değil mi?
İstiklal Caddesi yaz-boz tahtası oldu.. Ya birileri zengin olsun diye parkeler ha babam değiştiriliyor ya da ortada acayip kabiliyetsizlik var..
Ehil olmama durumu..
Onarılırken yakılan Haydarpaşa Garı’nın benzeri bir durum..
Hangisi!..
Kırk katır mı, kırk satır mı gibi oldu..

Haberin Devamı

Tartışmanın devamı twitter’da

Bugüne kadar izlediğim hiçbir tartışmanın sonu gelmedi.. Katıldığım programlarda da..
Programın bitiş düdüğü çalındığı halde, tartışmanın stüdyo dışında da devam ettiğine çok şahit oldum..
Ekran başındakiler bitti zanneder ama bitmez..
* * *
Motosiklet kazasında ölen tiyatrocu Onur Bayraktar’ın hemen ardından, rol aldığı oyunun ara vermeden sergilenmeye devam etmesi tartışma yaratmıştı..
Perde kapanmaz diyenlerle..
Niye kapanmasın diyenler birbirine girmişti..
Mirgün Cabas’ın NTV’deki programında Asu Maro ile Levent Kırca’nın tartışmasını izlemiştim..
Meğer tartışma orada bitmemiş.. Yeni katılmalarla sürmüş.. En son Nedim Saban ile Sinan Tuzcu kapışmışlar..
Ekranda değil.. twitter’da..
Yeni akım bu..

Haberin Devamı

İhbar ediyorum!..

‘DEMOKRATLAR’ ARAZİ OLDU..


Milliyet’in Görsel Yönetmeni Ali Acar üç gün üst üste tanık olmuş, anlattı..
Mutlaka yaz dedi..
Her akşam hava kararınca, (beş gibi) İstinye’den balıkçı tekneleri denize açılıyor.. Kıyının hemen ötesinde ağ atıyorlarmış..
Sekize kadar.. (20.00)
Çektikleri balık kıraça.. İstavritin küçüğü..
Sekiz gibi motorlar birer birer kıyıya yanaştıkça, arkası kapalı soğutma sistemli kamyonetler de deniz kenarına akın ediyormuş..
Sonra..
Bir koşturmadır gidiyor.. Kasa kasa kıraçalar kamyonetlere yükleniyor, kamyonetler hızla uzaklaşıyor..
* * *
Bu işi niye yapıyorlar diyeceksiniz..
Şundan..
12 santimin altında balığı, balık hali almıyor..
Adamlar da ağla yakaladıkları 7-8 santimlik kıraçaları kamyona yükleyip Anadolu’ya gönderiyor..
Kaçak..
* * *
İstanbul’da denizin sahibi var mı? Denetleyen, kollayan, kovalayan!..
Bilmiyorum..
Bildiğim şu; bu gidişle istavrite bile hasret kalacağız..