Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gündem öyle hızla değişiyor ki; bi o yana bi bu yana savruluyoruz..
Herhangi bi meseleyi ıcığına cıcığına kadar konuşamıyoruz.. Bir hafta boyunca enine boyuna tartışamıyoruz..
Bırakın bir haftayı, iki gün bile konuşamıyoruz..
Bazen bir gün bile..
Konu kim vurduya gidiveriyor..
* * *
Cumhurbaşkanı seçimlerini düzenleyen tasarı da böyle olmaya namzet.. Gerçi daha önünde çok aşama var, bir yerinden yakalanır diyeceğim ama..
Tasarı sanki sadece Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresi için hazırlanmış..
Beş mi yedi mi sorusuna çözüm bulmak için..
Seçim nasıl yapılacak meselesine tasarıyı getirenler ileride bakarız demişler!.
Gidişata göre orasıyla burasıyla oynarız!. Hele şu 2014’ü halledelim de!..
* * *
MHP’li Faruk Bal, bu durumu vahim olarak nitelendiriyor..
Hem de iki kere vahim bulmuş..
Birincisi; zaten var olan hükümlerin kanuna konulmak istenmesi.
İkincisi; seçim yasası çıkarmaktan ziyade Gül’ün görev süresinin belirlenmeye çalışılması..
* * *
Bal’a göre yapılan abesle iştigal..
Abes; gereksiz, yersiz, boş..
İştigal; ilgilenmek, uğraşmak, meşgul olmak..
Abesle iştigal gereksiz işlerle uğraşmak oluyor..
Uyarmış zaten; Meclis abesle iştigal etmez demiş..
Yani var olanın ilanı olacak..
* * *
Durum şudur..
Halk tarafından seçilen ama sorumsuz olan, yargılanamaz olan, aynı zamanda icranın başı olan Cumhurbaşkanlığı yapısına doğru koşar adım gidiyoruz..
Bindik bi alamete vaziyeti!..
* * *
Hadi bu anayasa meselesi diyelim..
Cumhurbaşkanı adayının seçim finansmanını nasıl sağlayacağı, partilerden destek alıp olmayacağı, hazineden yardım görüp görmeyeceği de belli değil..
Sorsak..
Zamanı var derler..


Hakaretin daniskası: Memurlar hizmetçidir


Osman Can diye bir zat var ya..
Bir ara en ‘hızlı demokrat’ oydu.. Muhafazakarlar da liberaller de çok beğenirdi..
Her fırsatta övgü üstüne övgü yağdırırlardı..
Yargı derneği bile kurdurdular.. Arkadaşın o günden sonra ayağı kesildi.. Bir daha yere basamıyor..
Kayseri’de yerel bi TV kanalına çıkmış, bakmış ki meydan boş, ortam da müsait, hızlı demokrat olduğunu kanıtlamanın tam zamanı!..
Nasıl kanıtlayacak?
Askere hakaret ederek..
Bunlar benim emrimde hizmetçiler demiş..
Hizmetçi!
Eklemiş, yani devlet memuru onlar..
Çıkan sonuç; memurlar hizmetçidir.. Hazineden para alanları da kastediyor desem mesele en yukarılara kadar gider; en iyisi demeyeyim..
* * *
Kullanılan dile bakar mısınız?
Osman Can’ın mantığıyla..
Öğretmenler de, savcılar da, hakimler de, doktorlar da, polisler de, emniyet müdürleri de hizmetçi!..
MİT Müsteşarı da, Adalet Bakanlığı Müsteşarı da, Başbakanlık Müsteşarı da..
Can’ın emrindeki hizmetçiler..
* * *
Bunları niye yazdım? Eski Anayasa Raportörü’nün sözüne değer verdiğim için değil..
Bu zihniyete dikkat çekmek için..
Çünkü Can tek değil.. Can gibiler, televizyon televizyon dolaşıyor, şehir şehir geziyor bunları söylüyor..
Demokrasi maskesi takarak tabii..
Akıllarınca başkalarını itibarsızlaştırırlarsa kendileri itibarlı oluyor..
Akıllarınca!


‘Bizden’ olunca akan sular duruyor


Uzun süredir konuşulan konu malum.. Askerin kışlasına çekilmesi, askerlik dışındaki işlerle ilgilenmemesi.. Siyasetin alanına parmak sokmaması..
Kısaca, askeri vesayetin kalkması..
Bu yıl ki atamalardan sonra (Genelkurmay Başkanı’nı Başbakan belirledi) vesayetin kalktığı ilan edildi..
Yeni yapıya methiye düzüldü.. Sivil otoriteye artık saygılı olduklarının altı defalarca çizildi..
* * *
Genelkurmay Başkanı Özel’in geçen hafta Fikret Bila’ya verdiği demeci hatırlarsınız..
Anadilde eğitime karşı olduğunu söylemişti..
Kürtçe eğitime yani..
Tepki gösteren olmadı..
İktidarın ne bi bakanından, ne bi milletvekilinden, ne bi parti yöneticisinden..
Onları geçtim..
Muhafazakar yazarlar da iktidara yakın duran liberal yazarlar da görmezden, duymazdan bilmezden geldi..
* * *
Çok değil yedi sekiz ay önce olsa, ortalığı ayağa kaldırırlardı.. Sivil otoriteye müdahale derlerdi, senin işin değil diye diklenirlerdi..
Kışlana dön derlerdi..
Şimdi tık yok.. Ses seda yok..
Acaba diyorum..
‘Bizden’ dedikleri için mi? Kendilerinden gördükleri için mi?



İnternet Andıcı başka yere gidiyor


Konuya dün biraz girmiştim.. Biri doğru söylemiyor.. Ya dönemin Genelkurmay Başkanı Başbuğ doğru söylemiyor ya İkinci Başkan Iğsız demiştim..
Ya da başka birisi mi var diye sormuştum..
Üçüncü kişi..
İkinci Başkan’ın arzını Başkan’a sunmadan işleme koyan birisi..
Mesele bu noktaya doğru gidiyor galiba..
Iğsız; ‘belgeyi arz etme benim görevim değil, hazırlayan birime aittir’ demiş!
Vaziyet gerçekten böyleyse..
Durum andıç kadar vahim, aslında daha da vahim..
Genelkurmay’da ayarlar kaçmış demektir, emir komuta sakatlanmış demektir..