Son ihbar mektubu var ya.. Hani CD’ye yüklenen 500’den fazla belgeyle birlikte yollanan ihbar mektubu..
Dün öğrendik ki subay gibi mektup da meçhulmüş..
Meçhul subay(!) kaybolmasın diye mektubu her yere yollamıştı ya.. Muhalefete bile..
Cumhurbaşkanı bana gelmedi dedi.. Başbakan da.. Bahçeli de..
Herhalde savcılardadır dedik..
Değilmiş..
Savcılık bize de böyle bir ihbar mektubu gelmedi dedi..
Bu nasıl iştir..
Kimseye gönderilmeyen mektup günlerdir manşetlerden inmiyor.. İçinde yazılanlar doğru kabul edilerek acayip yorumlar yapılıyor..
Bazıları zıvanadan çıkarak hakaret yağdırıyor..
Genelkurmay o belgeler sahte diyor kimse tınmıyor.. Peki ihbar mektubu nerede diyorsun.. Kim yazdı diyorsun..
Bilen yok..
Savcılar bile bilmiyor..
*
Galiba şöyle oluyor..
Birileri savcıya hitaben bir mektup döşeniyor.. Savcı iz sürer ortaya çıkartır, iddiaların doğru olup olmadığını araştırır korkusundan savcıya gönderemiyor..
Bazı medya kuruluşlarına mail atıyor..
Onlar da sorgusuz sualsiz kabul ediyor.. Birtakım senaryolara kendi kafalarındaki senaryoları da ilave ederek yaylım ateşine başlıyorlar..
*
Cep telefonlarına mesaj gelir ya.. Bilmem ne yaz, boşluk bırak şu numaraya gönder diye..
Vaziyet aynen bu hale geldi..
Mesela..
‘Sayın savcım’ diye başla..
Boşluk bırak..
Gazetelere gönder..
Manşete otur..
Cengiz Abi.. Hiç yakışmadı
Daha önce Radikal’deki köşesinde yazdı.. Önceki akşam CNN Türk’te katıldığı programda tekrarladı..
Ne var yani diyor.. Telefonlarımız dinleniyorsa ne var.. Ben gocunmam.. Beni dinlesinler ne var ki..
Bu minvalde konuştu..
Konuşan Cengiz Çandar..
Ona göre, Başsavcı’nın dinlenmesi de normal, kendisininki de benimki de sizinki de..
Kuvvetli şüphe olmasına da gerek yok.. Yüreğim daraldı.. Gerisini dinlemedim..
*
Gazeteci telefon dinlenmesini savunur mu?
Kuvvetli şüphe olmadan telefon dinlemek her şeyden önce insanlık suçudur..
O konuşmalar kime gidiyor, birileri o konuşmaları saklıyor mu?
İçinden bir şeyleri cımbızlayıp arşivliyor mu?
Biliyor muyuz?
Hayır..
*
İktidar yakınlığıyla ‘varsın hepimizi dinlesinler’ demek demokrasi ayıbıdır..
AKP olunca başka vatandaşa başka!
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek sevdiğim, saygı duyduğum bir siyasetçidir..
Devlet adamıdır..
Günlük polemiklere girmez, tetikçilik yapmaz.. Sözünü tartarak konuşur..
Eski Adalet Bakanı.. O koltuğu dolduran ender bakanlardandır..
*
Fikret Bila ile konuşmuş.. Bir cümlesine takıldım.. Diyor ki.. ‘Soyut iddialarla dava açılmaz.’
Yüzde yüz haklı..
Soyut iddialarla dava olmaz.. Somut deliller gerekir..
Bakan bu sözü ne için söylüyor..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı son telefon skandalı üzerine kapatma davasını gündeme getirdiği için söylüyor..
*
Baştan şunu söyleyeyim.. Parti kapatılmasına karşıyım.. Böyle bir dava açılmasının Türkiye için çok talihsiz olacağını düşünüyorum..
Altını çizmek istediğim konu farklı..
Şu anda belki yüzlerce insan soyut iddialar nedeniyle yargılanıyor.. Bir kısmı tutuklu..
Bir kısmı suçunu dahi bilmiyor..
İşin fenası söylemiyorlar..
*
Mesele AKP olunca soyut iddialar..
Mesele başkası olunca ‘savcının iddiası’ olmamalı..
Hukukta çifte standarda izin verilmemeli..
*
Başbakan Yardımcısı, soyut iddialarla dava açılmasından sıkıntılıysa bu tavrını her dava için göstermeli.. Soyut iddialarla hayatların karartılmasının önüne geçmeli..
*
Geçenlerde bir yazı yazdım.. Hukuka cinlik sokmayın diye..
Sen sokarsan.. Oradan buradan iteleyeyim kakalayayım dersen.. Hukuka tepe taklak attırmaya kalkarsan.. En önemlisi bunun kapısını açarsan..
Meşru sayarsan..
Başkaları da yapar..
Kendin yap ama başkaları yapınca öfkelen bağır çağır!
O zaman adaletin adilliği kalır mı?
Özay Şendir
Hamaset ile siyaset arasına sıkışmak...
20 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yıllık izin hakkında her şey
20 Haziran 2025
Abbas Güçlü
İşsizlik mi iş bilmezlik mi (5)
20 Haziran 2025
Zafer Şahin
İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..
20 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş ne zaman bitecek?
20 Haziran 2025