‘ŞOFÖR İYİ ARABA KÖTÜ’

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu memleketin halini böyle anlatmış..
‘Şoför en iyisi ama altımızda eski model araba var’ demiş..
Eski model arabadan kastı; 82 Anayasası..
Çare; arabayı yenilemek.. Orasını burasını düzeltmek değil, zaten düzeltilmedik pek az yeri kaldı..
82 Anayasası diyoruz ama ‘ruh’u dışında o anayasadan bugüne fazla bir şey kalmadı..
Zaten önemli olan ‘ruh’tu..
Otoriter, vesayetçi ‘ruh’a el süren olmadı..
İstenen ne?
Otoriter ‘ruh’un yerine özgürlükçü ‘ruh’u.. Vesayetçi ‘ruh’un yerine de demokrasi ‘ruh’unu koymak..
Böyle bakınca gayet kolay geliyor ama değil.. TOBB Başkanı’nın dediği gibi; ‘bugüne kadar uzmanlar yazıyordu halk onayladı. Bu sefer millet söylesin uzmanlar yazsın’ demekle olmuyor..
Millet ne söyleyebilir ki.. Mesela sokakta insanlara mikrofon tutsak ne derler?
Çoğu ben ne bileyim evladım der..
Haklılar.. Anayasa bu yemek tarifi değil ki!..
Aynı soruyu Kürtlere sorarsanız çoğunun vereceği cevap bellidir..
Anayasa’ya bizi de yazın diyeceklerdir..
* * *
Meclis Başkanı ile TOBB Başkanı il il dolaşıyor, toplantılar yapıyor ama o toplantılardan ‘temenni’ ötesi bir şey çıkmaz..
Çok fazla katkı sağlamaz..
Peki ne yapılmalı?
Öncelikle yüzde 50 oy alan iktidar partisi nasıl bir anayasa istediğini söylemeli.. Yeri gelince ‘milli iradeyi temsil ediyoruz’ diyorlar..
Asıl yeri burası..
İktidar fikrini açıklamadan havanda su döveriz.. AKP çerçeveyi çizmeli, vatandaşlık konusunda ne düşünüyor, nasıl bir rejim öngörüyor (parlamenter veya yarı başkanlık) anayasadan vesayetçi anlayışı kaldırmak için ne yapmayı planlıyor?
Arabayı yenilemeyi mi düşünüyor..
Yeni araba mı istiyor..
Bilelim ki; ona göre konuşalım..


Kabul edin tecrit nedeni kitaptı

Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan bir yıl hücrede kaldı..
Tecrit edildiler..
Bir nevi cezaydı!..
‘Gönüllü basın sözcüsü’ köşesinde ‘tecrit değildi, yasa gereğiydi’ diyerek tecridi haklı bulan satırlar döşense de işin aslı astarı öyle değil..
Balbay ‘Zulümhane’yi..
Özkan ‘Zorbalığın Pençesinde’ adlı kitapları cezaevinde yazmasalardı, düzenleri bozulmayacaktı..
Efendim, yasa iştirak halinde suç işlemiş olanların aynı odada barındırılmamasını öngörüyormuş.. Mustafa ile Tuncay bu sebeple ayrı odalara konulmuş..
İyi de.. Türkiye’de üç ana dava var..
Ergenekon, Balyoz, KCK.. Bu davalarda yargılanan yüzlerce kişinin tümü ayrı yerlerde mi kalıyor..
Mesela aynı yerde kalan Ergenekon sanıkları yok mu?
Var.. Çünkü fiziki durum müsait değil..
Zaten yasa bu durumu göz önüne alarak cezaevi şartları uygunsa diye açık kapı bırakmış..
İkisine uygulandığına göre demek ki Mustafa ile Özkan için cezaevi şartları uygunmuş!..
‘Gönüllü basın sözcüsü’ demiş ki; kasıt olsa başka sanıklar da yalnızlaştırılırdı..
Cezaevinden oranın koşullarını anlatan başka kitap yazan var mı?


KIBRISLILARIN B PLANI

AB Bakanı Bağış ‘Kıbrıs’ta çözüm bunamadığı takdirde KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması mümkün olabilir’ dedi..
Aslında seçeneklerden biri olarak gösterdi..
B planı!..
* * *
Bir kere şunu herkes biliyor ki; Kıbrıs’ta çözüm olmayacak.. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Eroğlu ile öğle yemeğinde buluşmuştuk.. Uzun uzun müzakere sürecini anlattı..
Sonuç çıkmaz..
1 Temmuz günü Rumlar Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı devralınca ipler tamamen kopar..
* * *
Peki çözüm Türkiye’ye ilhak etmek mi?
Hayır..
Önce Kıbrıslılar karşı çıkar..
KKTC pasaportunu kimse tanımıyor, Türkiye dışında hiçbir yerde geçmiyor, insanlar adaya sıkışmış gibi görünüyor ama pek de öyle değil..
210 bin vatandaş var.. Türkiye’den göçenler hariç çoğunun cebinde AB pasaportu var..
* * *
Peki ne istiyorlar?
Onların B planı ne?
Küçük bir ada devleti olarak varlıklarını sürdürmek.. Yalnız buna da ekonomileri nanay.. Kendi kendilerini çevirecek durumda değiller.. Çünkü hiçbir şey yok.. Derme çatma turizm o kadar..
‘Kuzey’de yaşayan çalışmak için ‘Güney’e geçen o kadar çok kişi var ki.. Cumhurbaşkanı ile yediğimiz uzun öğle yemeğinde de bu mevzu gündeme geldi..
Onların B planında ‘Kuzey’in derlenip toparlanması var..
Var da para nereden bulunacak? Kim yatırım yapacak? Lokomotif sektör ne olacak?
Soru çok..



HIZLANDIRILMIŞ LİGİN FATURASINI BEŞİKTAŞ ÖDEDİ

Trabzon karşısında gördük ki Beşiktaş lig defterini kapatmış.. Oynayacak ne gücü kalmış ne motivasyonu..
Büyük ihtimalle perşembe günü Avrupa’ya da havlu atarlar..
Carvalhal’e katılıyorum.. Şike iddiası nedeniyle ligin bir ay geç başlamasının, play-off sistemine geçilmesinin, hızlandırılmış ligin bedelini Beşiktaş ödedi..
Bir de Trabzon..
Beşiktaş yoğun maç trafiğinin altında ezildi.. Dört günde bir maç oynamak çok geldi.. Sakatlıklar da olunca aynı kadro ile üst üste üç maça çıkamadı..
Normal düzen sürseydi bu takım üç kulvarda da yürürdü..
Bana göre Beşiktaş lig sezonunu kapattı.. Play-off’a önümüzdeki yılın hazırlığı diye baksalar iyi olur..