Vatandaş girer siyasetçi giremez..

Türkiye nereye gidiyor diye soruluyor ya.. Ben size olacağını söyleyeyim..
Biz Avrupa Birliği’ne gireceğiz, siyasetçiler dışarıda kalacak!
Olacağı budur..
Hoppala.. Bu da nereden çıktı demeyin, anlatayım..
Bizim işimiz kolay.. Eğitim alanında reformlar yapacağız..
Sağlıkta..
Tarımda, adalette, çalışma hayatında..
Aklınıza gelen her konuda.. AB kriterlerini bir bir yerine getireceğiz.. Çaresi yok buyur edecekler..
Ama beş yıl sonra, ama on yıl sonra..
Çaresi yok!
Biz gireceğiz ama siyasi partiler dışarıda kalacak.. Onların bugünkü halleriyle AB’ye girmelerinin imkânı yok..
* * *
Neden mi?
Avrupa’da ülkeler değil ideolojiler ittifak yapıyor.. Hangi ülkeden olursa olsun liberaller aynı tavrı sergiliyor..
Sosyal demokratlar da..
Muhafazakârlar da..
Liberaller dendiği zaman Almanı, İspanyolu yok.. Sosyal demokratlar da öyle..
Ortak hareket ediyorlar..
* * *
Gelin bizim partilere bakalım.. Bakarken de yarın AB üyesi olduğumuzu düşünelim..
* * *
CHP’den başlarsak.. CHP kiminle ittifak yapacak? Sosyalist Enternasyonal’le arası limoni..
Sosyal demokratlarla ortak hareket edemez..
Muhafazakârlarla da, liberallerle de..
* * *
MHP’ye bakalım.. Irkçı partilerle anlaşabilir mi?
Hayır.. MHP ırkçı parti değil ki..
Ne?
Avrupa ölçüsünde oturacağı siyasal bir zemin yok! Türkiye’ye özgü parti diyelim..
* * *
DTP’nin de siyasal çizgisi Avrupa’ya uymuyor.. Ayrılıkçı da değiller bütünleştirici de.. Kürt açılımıyla birlikte biraz sersemlemiş vaziyetteler.. Bir o yana bir bu yana savruluyorlar..
Standartlara uymuyor..
* * *
Ve gelelim iktidara..
AKP ne olduğunu kendisi bile belirlemiş değil.. Aslında AB’ye en uygun parti gibi gözüküyor ama ‘kimlik’ bunalımı yaşıyor.. Kendini tanımlayamıyor..
Liberallere mi yakın, muhafazakârlara mı belli değil..
Zaman zaman sosyal demokratlarla çok iyi anlaşıyor..
Sizce hangi grubun içine girer?
Hiçbirine..
* * *
Bizimkiler olsa olsa Türkiye partisi olur.. Hiçbir grubun içinde yer almazlar.. Çünkü evrensel ideolojileri yok..
Yok..
* * *
Bu arada.. Bizim ‘yeşillerimiz’ bile yok..
Her ülkede var, bizde yok.. O felsefede bir parti bile çıkaramadık..
* * *
Merak etmeyin.. Biz Avrupa Birliği’ne gireriz, bu kafadaki partilerimiz giremez..
Kapıdan içeri girerler de bir kenarda otururlar..


Zatürreden öleceğiz!..
Valla bu gidişle hepimiz zatürre olacağız.. Domuz gribinden değil..
Sigaradan..
Çok sigara içtiğimizden de değil.. İçmediğimizden! Aslında içip içmemenin önemi yok.. Arkadaş grubuyla dışarıda yemeğe çık yeter..
* * *
Sigara yasağından sonra her mekân önlem aldı.. Bir tente altında üç beş masa, tepeden ısıtıcı.. Oldu sana sigaralı alan..
Oturma!
Gruptan biri sigara içiyorsa mecbur oturuluyor.. Zaten bakıyorum sigaralı alanlar dolu, içerileri bomboş..
Reha Muhtar ne güzel oldu diye yazmış; Paris, Atina, Nice, Milano gibi olduk..
Uzaktan bakınca herkes sokakta, her yer cıvıl cıvıl..
Kazın ayağı öyle değil..
* * *
Oturuyorsun, tepeden sıcağı basıyorlar.. Ayaklarının altı üfürüyor.. Belden üstü yanıyor, altı titriyor.. Bazen sağ omzun yanıyor, sol omzun donuyor..
Vücut ne yapacağını şaşırıyor.. Garibim üşüsün mü, terlesin mi?
* * *
Bu kış böyle geçsin, kapalı alanda duman altı olmadık, ciğerleri kurtardık diye sevinirken zatürreden öleceğiz.


Beşir gelecek ama Gül görüşmeyecek..
Galiba bulunan formül bu..
Hakkında tutuklama kararı olan Sudan diktatörü El Beşir’e gelme diyemiyorlar..
Gerekçeleri şu: Uluslararası toplantı, karışamayız..
İsrail savaş uçaklarına tatbikata gelme dedik ama.. Beşir’e de diyebilirdik..
Sudan halkı bizi çok seviyormuş, küsermiş, hayal kırıklığı yaratırmış!..
Adam 300 bin kişinin katili!
Şu da var.. Sudan halkı Beşir’i seviyor mu, korkuyor mu?
Bence ödü patlıyor!
* * *
Neyse..
Gelecek gelmesine de galiba şöyle bir formül bulunmuş.. Cumhurbaşkanı Gül ikili görüşme yapmayacak..
Dünyaya o fotoğraf verilmeyecek..