Bu sütunda haber üzerine ilk akla gelen düşünceleri yayımlamıştık:- Laik ve çağdaş ülkelerde bu görevi sosyal güvenlik büroları yerine getirir... Türkiye'de "Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı" varken bu işin Diyanet İşleri Başkanlığı'na verilmesi AKP iktidarının toplumu dini esaslara göre yönetme hevesi yüzündendir...Aradan 3 gün geçti geçmedi... Skandal patladı...Anadolu'nun ücra köşesinde değil... İstanbul Müftülüğü'ne ait Süleymaniye Aile Danışma Bürosu'na başvuran ve eşi tarafından tehdit edildiğini söyleyen kadına bakınız Aile Danışmanı hangi öğüdü veriyor:- 100 tane Felak 100 tane Nas okuyacaksanız. Bir bardak suya duayla birlikte ya Rabbi beni kurtar diye yazıp atacaksınız.İşsize verilen öğüt de "Dua edin" şeklinde olmuş...Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Profesör İzzet Er, bu görevliler hakkında soruşturma açıldığını söylüyor. Acaba bu muhteremlerin soruşturmayı bizzat kendileri hakkında açmaları gerekmez mi?Sosyal, ekonomik, psikolojik sorunları din görevlisine çözdürmeye kalkınca başka ne bekliyordunuz?Bu arada mektup yazan genç psikolog okurumuz, 4 yıl fakülte okuduklarını ancak bir büro açarak aile danışmanlığı yapamadıklarını anlatıyor. Psikologların meslek yasası bile yokmuş... İşte size AB adayı çağdaş Türkiye.. Haberi Milliyet manşetten duyurmuştu... Diyanet İşleri Başkanlığı 6 ilde sürdürdüğü pilot uygulamayı 20 ile yayacak, "Dini telkinle aile terapisi" hizmetini genişletecekti... Gelin kaynana anlaşmazlığından tutun çocuk büyütme sorununa kadar her konuda dini bakış açısıyla çözüm önerecekti... Lübnan hükümetindeki Ermeni bakan, "Türkler gelsin" diyormuş. Bizi sevmediği nasıl da belli... Yol arkadaşlığı eden bir insanla aslan, aralarında kimin daha güçlü olduğunu konuşurken bir heykel görmüşler. Heykel, bir adamın bir aslanı boğmasını gösteriyormuş:- Bak işte, demiş insan, işte bizim daha üstün olduğumuzun kanıtı...- Sen öyle san, demiş aslan, eğer biz de heykel yapabilseydik, şimdi bir aslanın pençesi altında yirmi insan görecektin." Aslan İngiltere Başbakan Yardimcisi John Prescott, George Bush'un Ortadoğu politikasını eleştirirken ondan "crap" diye söz etti... Crap İngilizcede argo olarak "bok", "pislik" anlamına geliyor... Bu deyim basın toplantısında Bush'un Basın Sözcüsü Tony Snow'a anımsatıldı. Ne diyeceği soruldu. Snow dedi ki:- Başkan daha önce daha da kötü sıfatlara layık görülmüştü, korkarım bundan böyle de görülecek... Bunlar liderliğin olağan sonuçlarıdır...Lider hazımlı olmalı... Her eleştiriye karşı mahkemeye koşarsa komik olur... Bush'un danışmanı bu dersi veriyor. Lider... Yabancı misafirlerine İstanbul'da müzeleri gezdiren Seval Genç, binalarındaki havalandırma yetersizliğinden yakınıyor. Klima yok ya da çalışmıyormuş. Okurumuz Arkeoloji Müzesi'nin, özellikle 2. ve 3. katları ile Topkapı Sarayı Hazine Dairesi'ni gezerken sıcaktan boğulacak gibi olduklarını belirtiyor. Müzeler Günlerdir sorup duruyorduk... Belek'teki 7 yıldızlı Rixos Premium Otel'de tatil yapan Başbakan ve ailesinin gecelik 15 milyar lira tutan masrafını kim ödüyor? Derken önceki gün Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince'nin Lara Kent Parkı ihalesini kazandığı açıklanmaz mı? Tesadüf işte!Geçen defa ihaleyi 10.5 milyon dolara Limak Grubu kazanmıştı. Antalyalıların ayağa kalkması üzerine oyun bozuldu. Kültür Bakanlığı ihaleyi yeniledi. Bu defa (nedense) Limak ihaleye katılmadı... Tamince'nin şirketi Ude Tur ihaleyi 22.7 milyon YTL bedelle kazandı...Kimdir Fettah Tamince?34 yaşındaki işadamının henüz 6 - 7 yıl öncesine kadar Gilan mücevherat mağazalarında tezgâhtar olarak çalıştığı söyleniyor. Tamince arkasındaki sermayeyi özenle gizliyor. İgor Kumelyuk adlı bir Ukraynalı ile ortak işe başladıklarını saklamıyor ama sonradan ayrıldıklarını belirtiyor...Tamince'nin arkasında Fethullah Gülen'in bulunduğu söylentileri de vardır. Tamince 2 Eylül 2005 tarihli Milliyet'te yayımlanan röportajında Dilek Taş'a "Fethullah Gülen'in vaazlarını çocukluğundan beri dinlediğini, onu çok sevdiğini" söylüyor. Ama maddi bir bağının olmadığını ekliyor.Başbakan'la bir gezide tanışmış. Yaptıklarını anlatmış. Dost olmuşlar...Başbakan ve ailesi geçen yıl Rixos Belek'in açılışını yapmış ve tatilini orada geçirmişti. Otelin ücretini kimin ödediği konusunda Fettah Tamince diyor ki:- Tatilin parasını Başbakan'ın kaldığı gün kadar kendi hesabımdan ödedim...Lara Kent Parkı, 1992'de sit alanı ilan edilmiş eşsiz bir doğa parçası. Başbakan'ın dostu bir işadamına verilmesi olağan bir satış gibi algılanmayacaktır. Kaldı ki halka ait bir doğa parçasının özel sektöre ikram edilmesi başlı başına bir isyan sebebi... Antalyalılar haklı olarak Danıştay'a gidiyorlar... m.asik@milliyet.com.tr Antalya'da çok kokulu ihale
