Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Eskiden yardımcı ders kitapları Talim Terbiye Kurulu tarafından tek tek ve titizlikle incelenir, uygun görülmesi halinde okullara tavsiye edilirdi. Dolayısıyla bugünkü gibi kitapların okullara girmesi söz konusu olmazdı. Ancak malum, Bakan Hüseyin Çelik'in ilk işlerinden biri Talim Terbiye'nin bu denetimini kaldırmak olmuştu. Amaç da okullara kendi kafa yapılarına uygun her türlü kitabı sokmak, böylece çocukların beyinlerini yıkamak idi. Bugün ortaya sadece müstehcen kitaplar saçıldı. Bu furyada okul kütüphanelerinin hangi çağdışı kitaplarla doldurulduğunu ise kimse bilmiyor. Bu konuda bilinçli bir kampanya yürütüldü..."Bu iktidarın hiç başarılı icraatı yok mu? Elbet var! Kendi kafalarında bir nesil yetiştirmek yolunda hayli başarılı adımlar atıyorlar. Onların bu başarısı Türkiye'nin yarınları için en büyük tehlikeyi oluşturuyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullara tavsiye ettiği 100 Temel Eser'den bazılarındaki müstehcen bilmece ve bulmacaları gazeteler günlerce yazdı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de sıkışınca lütfen eleştirilere katılmak zorunda kaldı. Peki, nasıl oluyor da bu kitaplar gözden kaçabildi? CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın yanıtı; Makina Kimya vatandaşa taksitle silah satışına başlamış. Düğünlerde sıkılacak mermiler de hediye olarak yanında verilse bari... Çevre ve Orman Bakan Osman Pepe, köylüleri "orman yanarken kahvede okey oynuyorlar" diye suçlamıştı... Derken Kaş'taki orman yangını sürerken kendileri Trabzon - Hapoel maçında tribünde görüldüler.Tutarsızlık bir değil iki değil... Hele desteksiz atmak... Üzerine yok... Örneğin şu sözleri:- Biz yanan alanları bir yıl içerisinde yeniden ağaçlandırıp gölgesinde oturabilecek hale getireceğiz...Bakan her şeyi biliyor. Tek bilmediği, başarısızlığını kavrayıp istifa etmek... Orman kralı Pepe İstanbul Menkul Kıymetler Borsası yemekhanesinde "Sigara içilebilir" yazısının asılı olması ve kurum çalışanlarının burayı gaz odası olarak kullanması şikâyete yol açıyor. İMKB Başkanı dostumuz Osman Birsen'in dikkatine... Edebiyatımızın önemli kalemlerinden Muzaffer Buyrukçu, dün ailesi, sevenleri ve okurları tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Bir açıklama yapan CHP Milletvekili Berhan Şimşek, Buyrukçu'nun bir tekerlekli iskemleye ihtiyaç duyduğunu, kendisinin 11 Mayıs 2006 tarihinde Kültür Bakanlığı Müsteşarı Mustafa İsen ile temasa geçtiğini, ailesinin bakanlıkla yazışmalarda bulunduğunu ancak bürokratik işlemlerin bir türlü tamamlanamadığını ve Buyrukçu'nun tekerlekli iskemleyi göremeden hayattan ayrıldığını anlattı. İşte Türkiye... Muzaffer Buyrukçu Cumhurbaşkanı Sezer Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduğunu söyleyince ilk tepki Meclis Başkanı Arınç'tan geldi:"(Bu konuda) Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir yetkisi ve sorumluluğu yok. Lübnan'a asker gönderme birinci olarak hükümetin işidir."Bir milletvekili dostumuz dün telefonda bazı hatırlatmalar yapıyor."Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı devletin ve yürütmenin başıdır. Bu sıfatıyla Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Gerekli gördüğü hallerde de Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder. Bu bir yana... Sayın Sezer, o konuşmasında, Lübnan'a asker gönderme benim işim dememiştir... Sadece bu konudaki görüşünü açıklamıştır, bırakın Cumhurbaşkanı sıfatını, bir vatandaş olarak da buna hakkı vardır herhalde!Ha, Sayın Arınç, Cumhurbaşkanı Sezer'in böylesine hayati bir konuda dahi görüş açıklamasını yanlış buluyorsa o zaman sorarlar kendisine... Aynı yanlışı!, Irak'a asker gönderilmesine açıktan karşı çıkarak 1 Mart tezkeresi öncesinde siz neden yapmıştınız?"Telefondaki dostumuz, "Sezer'e bu denli tepki gösteren Sayın Arınç'ın, Lübnan'a asker gönderme konusunda BM Genel Sekreteri Annan'ın, AKP'li milletvekillerini ikna etmek amacıyla Meclis'e konuşturulmak istenmesine ne dediğini... Buna da tepki gösterip göstermeyeceğini çok merak ediyorum" diye sorduktan sonra devam ediyor."Sayın Arınç, başkalarını bıraksın da önce kendi görev ve sorumluluklarının neler olduğunu, hangi konuların onun işi olmadığını öğrensin. Örneğin türban konusunda ikide bir ahkâm kesmek onun işi değil. Danıştay'a yapılan saldırı olayında, üstelik de daha ilk soruşturma bile sonuçlanmamışken tetikçi Alparslan Arslan'ı meczup, akli melekeleri yerinde olmayabilir sözleriyle korumaya çalışmak onun işi değil. Son olarak, iki gün önce Manisa'da Tariş'i ziyaretinde yaptığı gibi, elindeki tüm imkânları market işine yatırdı, paraları çarçur etti diyerek Fiskobirlik'i suçlamak hiç değil..." Arınç'ın görevleri! Türkiye Odalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nu, Formula 1 yarışı kupasını Kıbrıs Cumhurbaşkanı M.Ali Talat'a verdirdiği için... Kutluyoruz... m.asik@milliyet.com.tr