Peki diyelim ki seçilme yaşıyla ilgili değişiklik ekime yetiştirildi. AKP'nin diğer vaatleri ne olacak?Onlardan hiç söz edilmiyor.Birkaç gün önce AKP'nin seçim vaatlerini sıraladık bu sayfada... 2002 yılında iktidara gelmeden önce neler neler vaat etmişler... Mesela; Seçim yasası ve siyasi partiler yasasını değiştirmeyiDar bölgeli tercihli seçim sistemi getirmeyiSeçime girecek adaylar için önseçim yapmayıSeçilenlerin mal bildirimlerini kamuoyuna açıklamayıDokunulmazlıkları kaldırmayı vs... vs... Tüm bu vaatlerden ses yok... Bir partiyi yüzde 25 oyla iktidara getirecek kadar defolu bir sistemi değiştirmek işlerine gelmiyor tabii ki... Bizde demokrasi dediğiniz zaten.. Bir partiyi iktidara getiren araçtır... Parti iktidardan geldikten sonra yalnızca gitmemenin yollarını arar... Yeni geleceklerin yolunu tıkar. Kural değişmiyor... Başbakan Erdoğan, seçilme yaşının 25'e indirilmesinin önümüzdeki seçimlere yetiştirilmesi için çalışacaklarını söyledi hafta sonunda. Malumunuz... Bir değişikliğin önümüzdeki seçimde uygulanabilmesi için 1 yıl önceden gerçekleştirilmesi gerekiyor... Yani seçilme yaşıyla ilgili değişikliğin önümüzdeki ekim ayına kadar yapılması şart... Eğer ekim geçilirse, yapılan değişiklik önümüzdeki seçimde uygulanamıyor... OKS'de 46 bin 733 öğrenci "sıfır" puan almış. Biz neyi tartışıyoruz? Zorunlu din dersini... Başbakan bugün Malatya'ya gidiyor. Şehir merkezi girişinde şeker fabrikası önünde şöyle bir pankart göze çarpıyor: "Malatya Şeker Fabrikası Arazisi Sayın Başbakan'ın Malatyalılara bir Armağanıdır"Daha önce kent merkezindeki Sümerbank arazisi için Belediye Başkanı Cemal Akın bizzat söz verdi. Park yapılacaktı. Peşinden alan "Malatya Girişim Grubu" diye bir gruba ikram edildi. Acaba şeker fabrikası arazisi de aynı yolun yolcusu mu? Bir merak daha... Arazi daha önce Başbakan'ın şahsi malı mıydı? Kimin malını kime armağan ediyor? Cömert Başbakan Ankara'da Kızılay Meydanı'na "korsan" eylemle Atatürk heykeli dikilmiş! Yasal olarak Atatürk heykeli dikilmesinden herkes umudu kesmişti zaten. Kıbrıs'ta Papadopulos - Talat görüşmesinde 5 maddelik bir mutabakat planı kabul edildi. Yerinden milim kıpırdamayan Papadopulos'un üzerinde anlaşmaya yanaşacağı plan ne olabilir? Elbet Annan Planı'ndan daha geri, Rumlara daha çok umut veren bir plan. Nitekim 5 maddelik yeni planda artık KKTC yok... İki devlet yok. Adı federal, içeriği üniter bir tek devlet var. Kıbrıs Volkan gazetesinde Sabahattin İsmail'in 5 maddelik planla ilgili görüşü:- Devletimizin yok edilmesine kapı açmaktadır. Kıbrıs'tan haberler? Profesör Hasan Yazıcı, İhsan Doğramacı'nın "Annenin Kitabı" adlı kitabını Dr. Benjamin Spock'tan aşırdığını savunmuştu. Prof. Doğramacı bunun üzerine Prof. Yazıcı aleyhine dava açtı. Yargıtay 4. Dairesi, Prof. Yazıcı lehinde karar verdi. Fakat 6 yıl süren davanın son durağı olan Yargıtay Hukuk Kurulu'ndan karar oy çokluğu ile Doğramacı'nın lehine, Yazıcı'nın aleyhine çıktı...Ancak Yazıcı olayın peşini bırakmıyor. Yargıtay kararından kısa süre önce Vatan gazetesinde Devrim Sevimay, Prof. Doğramacı ile bir röportaj yapmıştı. Bu röportajda Doğramacı'nın kitabını 1943 yılında yani Spock'tan 3 yıl önce yazdığı belirtiliyordu... Doğramacı bu kitabın kapağını da gazeteye fakslamış, iddiasını bu şekilde ispatlamıştı. Prof. Yazıcı, geçen hafta Prof. Doğramacı'ya bir mektup yazdı. Ve özetle dedi ki:- İlginç olan, sizi aşırma (intihal) suçlamasından daha ilk günden aklayabilecek olan böyle bir kitabın varlığından 6 yıl boyunca hiç söz edilmemiş ve kitabın dava dosyasına girmemiş oluşu... Bu durumda sizin Spock'tan değil Spock'un sizden aşırma yapmış olması söz konusu. Ben ve avukatlarım atıfta bulunduğunuz kitabı, Türkiye'de basılan bütün kitapların kaydının bulunduğu TBMM Kütüphanesi'nde ve Milli Kütüphane'de araştırdık, bulamadık. Mahkemeye ve basına gerçek dışı beyanda bulunmuş olabileceğinizi düşünmek dahi bizi rahatsız ediyor. Bu kitabın sizde bulunması gerekir. Kamu huzurunda sizden bir dileğim var. Bana yönelik isnatlarınızda önemi kuşkusuz olan bu kitabın bir kopyasını - sadece kapağını değil, kendisini- yakından görmek istiyorum. Bu açık çağrıma dürüstçe vereceğiniz, vermeyeceğiniz ya da veremeyeceğiniz yanıt, bundan sonra izleyeceğim hukuk yollarını aydınlatacaktır... "Doğramacı'nın yanıtı bekleniyor... Sütunumuz da yanıta açık... Doğramacı'ya not IMF işten çıkartmanın kolaylaştırılmasını istemiş. Olur; çalışanlar kendi kıçına tekme atarak işten ayrılırsa daha kolay olur!.. m.asik@milliyet.com.tr