Bugün gazete manşetlerinde büyük laflar, kentte yer yer "Atam izindeyiz" diye afişler göreceksiniz. İnanmayın...Türkiye Atatürkün izinden ayrılalı 66 yıl oluyor...Atanın ölümünden sonra Türkiye adım adım Amerikanın izine girdi.."Bağımsızlık karakterimdir" diyen büyük adamın ardından gelenler "Ekonomik işgalciler"le işbirliği yaparak üç beş kuruş sebeplenme uğruna ülkeyi sömürge haline getirdiler.Atanın ölümünün 66ncı yılında Türkiye, ekonomisi IMF, iç siyaseti AB, dış siyaseti ABD tarafından yönetilen bir ülkedir.O yüzden iliklerine kadar sömürülmekte, milyonlarca insan sefalet sınırının altında yaşamakta, işsizlik toplumun belini bükmekte, bir cep telefonu için adam öldürülmektedir...Kent içinde kamyon gibi ciplerle dolaşan hortumcular, soyguncular, üst düzey hırsızlar, karnını iftar çadırlarında ya da çöp tenekelerinde doyuran milyonlara nanik yapmaktadır...Türkiyenin akıl hocaları Fuller, Henze gibi eski CIA ajanlarıdır.Onlara göre Atatürk bitmiş, Kemalizm tükenmiş, laiklik demode olmuştur.Biraz da öyledir... Atatürk bitirilmeseydi Türkiye böylesine zavallı duruma düşürülebilir miydi?Siz gençler... Bütün bu ahval ve şerait içinde yeniden kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesine var mısınız? İşte bütün sorun bu... Büyük Atatürkü ölümünün 66ncı yılında anıyoruz... Bugün 10 Kasım... Çoğumuz için hüzünlü bir gün... Her ne kadar, 66 yıldır hüzne alışmış olsak da... Amerika, Irak tarihinin en büyük katliamlarından birini gerçekleştiriyor... Çoğu kadın ve çocuk 100 bini aşkın insan öldürüldü Irakta. Şimdi de El Zarkaviyi teslim etmediniz diye Felluce kenti cezalandırılıyor... Şehri ateş ve kana boğuyor Amerika.Bush yönetiminin bütün saldırı gerekçeleri yalan çıktığı halde medyamız hâlâ işgalci güce "işgalci" ya da "saldırgan" diyemiyor... Ülkesini savunan ve kurtuluş savaşı veren Irak halkına ise kâh direnişçi, kâh militan, kâh terörist diyor. Emperyalizme karşı ilk bağımsızlık savaşını vermiş Atatürkün Türkiyesi adına ne hazin bir durum... Irak direnişçileri! Sorma Atam, halimizi / hal mi kaldı anlatacak... işte geldik dizindeyiz! / yata yata çok yorulduk, tatil yaptık, izindeyiz! Hocamız var, hacımız var, / uçan kuşa borcumuz var, El oğlunun ağzındayız! / ama bizi zor bulurlar, Bahar, yaz, kış izindeyiz! Evet, doğru söylemişsin / Türk milleti çalışkandır! Biz de senin tezindeyiz! / dinlenmekten yorulduk da, Onun için izindeyiz! Aziz Nesinden... Az gelişmiş demokrasilerde vaatler yalnızca onlara inananları bağlar, vaatleri yapanları değil. Kimi bilim kuruluşları, zaman zaman "Dünyanın en iyi üniversiteleri" sıralaması yaparlar. Sıralama, uluslararası kabul görmüş kriterlere göre yapıldığından sonuçlara hemen hemen kimse itiraz etmez, durumlarının ne olduğunu gören üniversiteler ona göre kendi önlemlerini alırlar. Örneğin, benzer bir araştırma son olarak Çinde Shanghai Jiao Tong Üniversitesi tarafından yapıldı. Birinciliği Amerikan Harvard Üniversitesinin aldığı sıralamada ne yazık ki Boğaziçi de dahil hiçbir Türk üniversitesi ilk 500e giremedi. Bu sıralamaya ne dünyadan ne Türkiyeden itiraz geldiğini de ne duyduk ne gördük. Ancak Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Ayşe Soysalın, "Türkiyenin en iyi ilk 5 üniversitesi Boğaziçi, ODTÜ, Ege, Çukurova ve Bilkenttir" sözleri öyle olmadı. Pek çok üniversite rektörü, hocası hangi bilimsel çalışmaya ve kriterlere dayanılarak yapıldığı belirtilmeyen Soysalın sıralamasına itiraz ettiler. Tepki gösterdiler. Bunlardan biri de SBF Dekanı Prof. Celal Göle. Dün bize dedi ki;- Böyle bir sıralama yapılabilmesi için önce ortada bilimsel bir çalışma olması... Veriler olması lazım. Öğretim üyesi kadrosuna bakılacak, yayınlara bakılacak, uluslararası düzeyde eğitim verip vermediğine, mezunlarının tercih edilme düzeyine, topluma katkılarına vs. vs. bakılacak... Böyle bir çalışma yoksa sıralamanın da anlamı yoktur. Ayrıca Sayın Soysal, konuşmasında bir de açık vermiş; Amerikan sistemine göre eğitim yapan üniversiteler, diyor. Demek ki tek kriteri Anglosakson sistemi... Bunu bilimsel bulmak mümkün değil. Sayın Rektör kusura bakmasın ama ben burada biraz ticari kaygı kokusu alıyorum...Üniversiteleri en iyiden en zayıfa doğru sıralamak ciddi kriterlere göre yapılırsa iyi olur... Bu neden yapılmıyor? m.asik@milliyet.com.tr Hangi üniversite?
